Klinik Psikolog Melikşah Çakın ile geçtiğimiz aylarda bir etkinlikte tanıştım, konular konuları aşınca Psikoloji ve Psikolog’un ne olduğunu çok iyi bilmeme rağmen Klinik Psikolog diye başlı başına bir dal olduğunu Çakın’ın keyifli ve yalın anlatımından öğrendim.
Geçtiğimiz hafta Çakın’ın Nişantaşı’nda bulunan ofisinde buluştuk. Eğitimine 2014 yılında İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi'nde (Psikoloji Bölümü) başlayan daha sonra Maltepe Üniversitesi'ne geçiş yapan ve Maltepe Üniversitesi'nden 2018 yılında mezun olan; aynı zamanda 2020 yılında İstanbul Kent Üniversitesi'nde Klinik Psikoloji alanında mezun olan ve uzmanlığını alan Klinik Psikolog Melihşah Çakın ile Klinik Psikologluğu, yazdığı Kanserin Psikolojisi kitabını, kurmuş olduğu ‘Birlikte İyileşelim Derneği’ni, mesleği ile ilgili çalışmalarını sordum…..
- Klinik Psikolog olarak çalışma alanlarından bahsedebilir misin?
Klinik Psikolojide spektrum çok geniş. Ben ise kaygı bozukluklarıi travma, cinsel disfonksiyon bozuklukları, kanser hastalığı gibi problemlere çözüm olmaya çalışıyorum. Özellikle erkek ve kadınlarda yaşanan cinsel problemler sıklıkla gördüğüm danışan gruplarından.
- Yazmış olduğun ‘Kanserin Psikolojisi’ kitabında ‘Herkes bir travma ile doğar!’ demişsin; senin travman var mı?
Herkes bir travma ile doğar kimi bununla yaşar kimi ise iyileştirmek için çabalar. Ben iyileştirmeye çalışanlardanım. Elbette benim de bir travmam var. Hatta hepimizin var. En büyük ve ilk travmamız anneden kopuştur. O ilk kopuş her hikayenin başlangıcıdır.
- Son dönemde Klinik Psikolog olarak en çok danışınılan konular neler oluyor?
Erkeklerde en çok erken boşalma ve sertleşme problemi ile geliyorlar. Cinsel Psiko eğitim ve pratiklerle bu sorunları çözebiliyoruz.
- Her kanser hastasının ve yakının psikolojik destek alması gerekli mi?
Her kanser hastası ve yakının psikolojik destek alması bir seçim değil zaruriyettir. Süreç başından itibaren tedaviye uyumun sağlanması ve psikolojik zorlantılarla baş edilebilmesi için hasta ve ailesi ile çalışılmalı. Biz bu konuda her kişiye özgü protokol hazırlıyor ve en üstün hizmeti sağlıyoruz. Aile görüşmeleri ve hasta görüşmelerini içeriyor
- Depresyon ve anksiyete günümüzde en çok adı geçen terimler bu konu da düşüncelerin neler ?
Depresyon ve anksiyete abi kardeş gibi biri olduğunda diğeri de pek uzakta olmuyor aslında.. İkisinin çalışma planı farklılık gösterebiliyor. Yoğun kaygı ya da asosyallikte artış varsa hiçbir şey yapmak istemiyor içe kapanmalar başlıyorsa acil bir uzman görüşü almak gerekir.
- İnsanlarda ölüm korkusu üzerindeki araştırmalarda en çok üzerinde boyutlar neler?
İnsanlarda ölüm korkusu kültürlere göre değişiyor. Kimi belirsizlikten korkar kimi bu dünyayı öyle çok sever ki ölüm düşüncesi dahi ağır gelir. Kiminde ise ailesel faktörler yani travma etkilidir. Sübjektif bir süreç işler. Bunu ‘Kanserin Psikolojisi’ isimli kitabımda biraz anlattım ama şimdi İnkilap yayınevinden çıkacak yeni kitabımla çok daha derinlemesine inceliyorum. Yakında okuyucularla buluşacak.
- Kanser olan bir insana psikolojik olarak nasıl davranılmalı?
Kanser hastalarına ve diğer hasta gruplarına davranışlarımız sandığımızdan çok daha mühim. Bazen fayda sağlamak isterken zarar verebiliyoruz bu minvalde bu hastalara yaklaşım üzerine seminer serilerine başlamak istiyoruz. Bu vesile ile de bunu duyurmak isterim. İhtiyaç çok fazla bu ihtiyacı önce fark etmek sonra harekete geçmek gerekiyor. Umuyorum bu konuda destekçilerimizle çok daha büyük kitlelere ulaşırız
- Bir hastaya kanser olduğu nasıl anlatılır?
Her hastanın kendi jargonu vardır. Mümkün olduğunca sakin ve uygun bir mekanda bu söylenmeli. Mümkünse doktorundan duymalı. Hastalığı söylerken tedavi seçenekleri ve kazanımlarını da vurgulamalı. Önce kötü haber sonra iyi haber verilmeli.
- Doktor- hasta işbirliğinin yararları var mı?
Bazı doktorlar ne yazık ki hastayı istatistik olarak görüyor. Bizler istatistikten çok daha fazlasıyız. Neşter ile bedeni kesmek kolay ruha dokunmak zordur. Biz bunun peşindeyiz. Doktor ve psikologlar multidisipliner çalışabilmeli. Tıp kongrelerinde psikoloji ve psikoterapi ye yer vermeliler. Psikolojik sağlamlık olmadan bütünsel sağlık konusunda hep eksik kalacağız
- Kanser gerçekten ölüm ile eş anlamlı mı?
Kanser dediğimizde bazılarının aklına hemen ölüm geliyor hayır öyle değil. Artık her şey çok değişti. Psikolojik olarak bu algıyı değiştirmeye çalışıyoruz. Doktorlar ile tabii ki.
- Verilen eğitim ve seminerlerde ilk etapta hangi sorular geliyor hasta ve yakınlarından.
Neden ben sorusu çok geliyor. Ben de neden sen olmayasın ? diyorum hiçbirimizin ayrıcalığı yok. Hayat adil olmayabilir ama zaten böyle bir vaatte bulunulmadı. Eğer her şey iyi olsaydı burası dünya değil cennet olurdu. Eğer hep kötü olaylar olsa o zaman da cehennem olurdu. Burası dünya ikisi de değil. Dolayısı ile bu açıdan bakmak gerekir.
- ‘Kendinizi sevin!’ diyorsun bu nasıl olacak?
Kendimizi sevmeyi öğrenmek zorundayız. Hiç kimsenin vicdanına bırakmamalıyız kendi özşevkatimizi. Biz her halimizle değerliyiz. Bu hayatta en çok kendimize ihtiyacımız var. Bunu fark etmemiz gerekiyor.
- ‘Birlikte İyileşelim Derneği’ nasıl doğdu?
Birlikte İyileşelim Derneği’ nin temeli yazdığım ‘Kanserin Psikolojisi’ kitabında atıldı. Kanser hastaları ve ailelerinin bir başuçu kitabı yoktu. Bu şarttı. Artık bir başucu kitabı var şimdi ise sıra ikinci kitapta. Kanser hastalarını ve yakınlarını asla yalnız bırakmayacağız. Hasta ve hasta yakını Psikolojisi bizim için çok önemli.
- Bir psikolog olarak yoğun hayatında biraz da olsa rahatlamak için neler yapıyorsun?
Eğer bir seans boşluğum olursa hemen bizim sokaktaki bir kahveciye gider bir kahve kitap yapar sonra geri dönerim ofise. Boş günümde ise zihnimi rahatlatmak için sahilde yürüyüş yapmayı çok severim. Bir bankta oturup uzun uzun düşünmekte bana çok iyi geliyor tabii açık hava olması şartı ile.
15. Birlikte İyileşelim Derneği'nin amacı ne?
Birlikte İyileşelim Derneği maddi imkansızlığı olan kanser hastası ve yakınlarına psikolojik sağlamlık kazandırmak amacıyla kuruldu. Destekçilerimiz bizim için çok önemli. Destekçilerimizin artması ulaşabildiğimiz insan sayısını da arttırmakta. Bize çok fazla ihtiyaç var. Maddi açıdan bu desteği alamayacak kişiler bu destekten maruz kalmamalı.
- Nisan ayında gerçekleşecek Psiko-Onkoloji Teorik Eğitim sürecinden bahsedebilir misin?
Alanda yer alan profesyonellerin psikolojik açıdan daha kabiliyetli olmasını sağlamak amacıyla güzel bir program oluşturduk.
- Türkiye’de artık herkes rahatlıkla psikolog dan yardım aldığını söyleyebiliyor değil mi?
Evet,büyük şehirlerde bu sıkıntı pek yok ama küçük şehirlerde hala sorun olabiliyor. Psikolog’a gitmek diş doktoruna gitmek kadar normal hatta elzem.
18. Yeni çalışmalar var mı?
İnkilap yayınevinden yeni kitabımız pek yakında çıkacak. Bunun için beni takipte kalmaları yeterli.
*****
İğneada’da Caz Maz!
İğneada: Caz Maz, 11-13 Nisan tarihlerinde İğneada Longosphere’de gerçekleşecek.
2025 yılının ilk buluşmasında festival katılımcıları Longoz Ormanları’nın içinde baharı karşılamaya, doğanın uyanışıyla yenilenmeye davet ediyor.
Festivalin açılışını, Metin Türkcan’ın solo olarak sahneleyeceği ve Anadolu’nun kadim ezgilerini çağdaş bir gitar yaklaşımıyla yorumladığı etkileyici projesi Anatolian Resonance yapacak, 12 Nisan cumartesi gecesi Soft Analog, retro-fütüristik synth tonları ve analog seslerle şekillendirdiği modern sound’u ile sahnede olacak. Gecenin ilerleyen saatlerinde ise yenilikçi trompet sound’u ve katmanlı besteleriyle Barış Demirel & Emiran, katılımcıları benzersiz bir yolculuğa çıkaracak.
Diğer sahnelerde çok enstrümanlı bir proje olarak etnik dokularla süslenmiş ritimleriyle Cesar & Vibetribe, Anadolu ve dünya müziklerini harmanlayan setlist’iyle Derdo Disco by Mislina, elektronik müzikte kendine özgü bir dil geliştiren Kaan Düzarat ve köklü reggae-dub geleneğini yaşatan Simba Roots Soundsystem, festivalin diğer konukları olarak müzikal anlamda bütünlüğü hedefleyen bir programı Caz Maz severlerle buluşturacak.
Gün içinde ise sabah saatlerinde ise dinlendirici bir program sunan Caz Maz, katılımcılarına Cenk Sarkuş’un Ses Terapisi, Nefes Terapisi ve Body Shake çalışmalarının yanı sıra Qiqong seansları ile Büşra Can’ın Hatha ve Yin Yoga derslerini deneyimleme fırsatı sunacak. Doğa yürüyüşleri, macera parkı, UTV turları ve İğneada’nın doğal güzelliği içinde birçok farklı aktivite de festivalin programının bir parçası olarak dolu dolu bir hafta sonunu var İğneada'da...
*****
Yunus Emre filmi ‘Biçare!’
Yağmur Kartal’ın yönettiği Biçâre, Yunus Emre’nin varoluşsal sorgulamalarını, insanlığın içsel çalkantılarıyla iç içe ele alıyor.
Yapımcılığını da Yağmur Kartal’ın yaptığı senaryosunu Ali Saldız, Ezgi Özfen ve Yağmur Kartal’ın yaptığı filmin görüntü yönetmeni ise Engin Hayırlıoğlu.
Bugüne kadar 16 ödül alan ‘Oyuncakçı Saklı Yadigarlar’ belgesel filmi ve 30 Ağustos’un 100.yılına özel animasyon filmiyle dikkat çeken Kartal bu filmin de , ünlü düşünür ve şair Yunus Emre’nin düşünsel yolculuğunu sanatsal bir keşif süreci olarak kurguluyor. Hikâyede, Yunus Emre’nin Göbeklitepe’deki hayat ağacının kovuğundan çıkarak zamanın derinliklerine yaptığı yolculuk anlatılıyor.
Türkiye’de stop-motion tekniğinin gelişimine katkı sağlamak amacıyla çekilen filmin yapım sürecini anlatan belgeselin çekimleri de devam ediyor.
*****
ŞİLE ÇOCUK YÖNETMENLER FİLM ŞENLİĞİ !
Şile Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile ilgili olarak çok özel bir etkinlik hazırlamış.
Sanat dünyasının usta isimlerinin desteğiyle gerçekleştirilecek olan şenliğin yürütme kurulu başkanlığını Menderes Samancılar, sanat yönetmenliğini ise Funda Güven Samancılar üstlenirken, afiş tasarımı Öğretim Üyesi Gürcan Kurt tarafından hazırlanmış.
Genç nesillerin sanatsal gelişimine katkı sunmak ve sinema sanatına olan ilgiyi artırmak amacıyla hayata geçirilen Şile Çocuk Yönetmenler Film Şenliği 9-14 yaş arasındaki çocukların kendi bakış açılarıyla hikâyelerini perdeye taşımalarına olanak tanıyacak bu özel organizasyon, geleceğin yönetmenlerine ilham vermeyi hedefliyor.
Konu sınırlaması olmaksızın 2 ila 5 dakika uzunluğunda kısa filmlerle başvurulabilecek festivalde, çocuk yönetmenler filmlerini kendi imkânlarıyla veya Şile Belediyesi’nin atölye desteğiyle çekebilecekler. Başvurular, alanında uzman jüri üyeleri tarafından değerlendirilecek ve en iyi 10 film, 20 Nisan 2025’te düzenlenecek gala gecesinde izleyiciyle buluşacak.
Şenlik kapsamında dereceye giren filmler, Altın Fener Ödülü ile taçlandırılacak ve ilk 10’a giren çocuklar sürpriz ödüllerle onurlandırılacak. Ödül töreni, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında geniş katılımlı bir organizasyonla gerçekleştirilecek.
Etkinlik kapsamında, Menderes Samancılar, Görkem Yeltan, Hakan Haksun, Başak Sayan, Gökhan Atılmış ve Onur Tuna gibi isimler gala gecesinde olacaklar.
*****
Otizmli Ceren Gökçe’den “RENKLERİN SESSİZ DİLİ; SANAT İYİLEŞTİRİR”
2 Nisan Dünya Otizm Gününde otizmli genç sanatçı Ceren Gökçe, “Renklerin Sessiz Dili; Sanat İyileştirir” Sergisi ile 2 Nisan 2025’te Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor.
“Renklerin Sessiz Dili; Sanat İyileştirir Ceren Gökçe Bireysel Sergisi”, genç sanatçı Ceren Gökçe’nin sanatsal dünyasını keşfetmek ve otizmli bireylerin sanattaki gücünü vurgulamak amacıyla düzenleniyor.
Kültür Bakanlığı’nın destekleriyle Otizm Destek Eğitim ve Dayanışma Derneği’nin (ODEDDER) hayata geçirdiği sergide, Gökçe’nin özgün çizimlerinden oluşan 56 eser yer alıyor. Sergi kapsamında satışa sunulacak eserlerden elde edilecek gelir, otizmli çocukların eğitimine destek olmak amacıyla kullanılacak.
21 aylıkken otizm tanısı alan Ceren Gökçe, yıllar içinde sanatla kendini ifade etmenin yollarını keşfetmş. Resimleri, hem onun iç dünyasını yansıtan özgün bir dil sunuyor hem de izleyicilere otizme dair farklı bir perspektif kazandırmış.
Sanatın iyileştirici gücüne inanan Gökçe, bu sergiyle aynı zamanda otizmli bireylerin yeteneklerinin ve potansiyellerinin toplumda daha fazla görünür olmasına katkı sunuyor. Otizm Farkındalığı İçin Özel Bir Sergi Dünya Otizm Farkındalık Günü olan 2 Nisan’da açılacak sergi, toplumda otizme dair farkındalık oluşturmayı ve otizmli bireylerin sanattaki başarılarını kamuoyu ile buluşturmayı amaçlıyor. Sergi 8 Nisan’a kadar AKM’de ziyarete açık olacak.