Tiyatro ve ekranların başarılı ismi mütevazi kişiliği yanında güler yüzü ile her daim sevilen Seren Fosforoğlu ile sanat yaşamını ve hayatı konuştuk.
- Sevgili Seren senin ile en son pandemi başında Gecce için buluşmuştuk, aradan 4 yıla yakın zaman geçti nasılsın?
Ah Evet Caner 4 sene geçmiş bile. Zaman ne çabuk geçiyor ve benim hayatımda da her şey hızlı değişiyor. Ama iyiyim. Kızım Nil 9 yaşında oldu. Çalışıyorum , sağlığım yerinde ve çok şükür dostlarım var.
2-Seni bu aralar sosyal medya da pek aktif görüyorum neler yapıyorsun?
Gece hayatım olmadığı için ve daha sade bir hayatı seçtiğimden belki sosyal medyayı iyi kullanmaya çalışıyorum. Günümüzde sosyal medya önemli. Biz sanatçılar için de yaptıkları işleri göstermek, duyurmak açısından önemli.
3-Pazar sabahları Eko Türk de yayınlanan ve beğenilen programından bahseder misin.
Yıllar önce tv de ‘Anne Olmak’ adında bir pogram yapıyordum onun içinde ünlü ve çocuklu diye bir bölümüm vardı sevilen. Son yıllarda yaşanan kadınlar ve çocuklarla ilgili kötü olaylar bana yeniden aile ile ilgili bir program yapma fikrini getirdi. Ve aklıma ünlülerin anne baba yönlerini ortaya çıkartacak, ailenin önemini vurgulayacak bir program yapma fikri geldi. Sponsorum da Playland olunca oyun oynamakla aile olmak birbiri ile örtüştü. Oyun oynamak içimizdeki çocuğu korumaya neden oluyor.
Programda ünlü anne babaları konuk edip hep sohbet ediyoruz hem de eğlenip oyunlar oynuyoruz. Seyircimize de programında adı olan ‘Sen de Oyna ‘ diye sesleniyoruz. Ben büyük keyif alıyorum bu işi yaparken. Hem gündüz kuşağı programlarının daha görevci yaklaşıp aile olgusuna sahip çıkmadı gerektiğine inanıyorum. En azından bir anne olarak ben bunu yapmaya çalışıyorum.
4-Geçen ay yakında vizyona girmesi beklenen ‘Adresi Olmayan Ev ‘ filminin dünya prömiyeri için Estonya’da idin, anlatırmısın filmi ve prömiyeri.
Ah çok güzel geçti Estonya. Tallin Black Night Film festivalinde prömiyer yaptı filmimiz, Hatice Aşkın’ın yönettiği filmde Boran Kuzum, Osman Sonant, Janset, Zeynep Tuğçe Bayat, Emel Çölgeçen, Şan Bingöl, Cem Uras, Yeliz Bozkurt gibi değerli isimler ile rol aldım ‘Adresi Olmayan Ev’ de.
Biz oyuncular da seyirci ile ilk kez izledik filmi. Festivalde en çok ilgi gören film oldu diyebilirim. Salon full idi ve gösterim sonrası bütün salon söyleşiye kaldı. Çok özel anlardı bizim için. Ekip olarak üç gün çok eğlendik ve mutlu döndük ülkemize.
‘Adresi Olmayan Ev ‘ distopik bir film. Kadro harika dediğim gibi harika. Umarım biran önce Türkiye’de de vizyona girer.
5-Tiyatro nasıl gidiyor?
Kadın Hikayeleri 2. sezonunda. Daha çok turne yapıyoruz. Zaman zaman değişen , konuk oyuncuları da olan bir kadro var. Ben de bu sezon yetişebildiğim kadar içinde olmaya devam edeceğim. Bir nevi sosyal sorumluluk gibi görüyorum bu işi çünkü.
6-Bekar anne olmak nasıl bir duygu?
Anne olmak çok güzel bir duygu. Bekar olmak sorumluluklar açısından zor tabii bu zamanda ama ben annelik adına herşeye razı olarak çıktım bu yola. Çok istedim anne olmayı. Gereken ne ise de yaparım kızım için. Çok yorgun hissettiğim anlar oluyor tabii. Nil vermeye çalıştığım herşeyi fazlasıyla hakeden bir çocuk. Bazen o benim annem gibi hatta öyle olgun bir çocuk. Benim herşeyim Nil. Dilerim uzun yıllar yanında olurum ve güzel bir hayatı olur.
7-Var mı yeni projeler?
Projeler bitmez. Beni ayakta tutan dinamik tutan çalışmak. Ama artık yaptığım işleri seçmek istiyorum. Mutlu olacağım işler içinde olmak değerli benim için.
Hayatımda böyle bir döneme girdiğimi hissediyorum. Sanatsal danışmanlıklar, projeler beni mutlu ediyor. Şimdilik sürpriz olarak kalsın. 4 sene değil ama 4 ay sonra belki tekrar görüşür sohbet ederiz ve yepyeni projeler anlatıyor olurum sana.
Sadece şunu söyleyebilirim insanları sanatın farklı dallarıyla buluşturacak olmak beni heyecanlandırıyor.
Ayşe Erbulak’ın yeni kitabı ‘ Aile Cinayetleri’
Ayşe Erbulak’ın yeni kitabı ‘Aile Cinayetleri’ geçtiğimiz günlerde kitapçılarda yerini aldı. Kitap aile ilişkilerinde görünenin yüzeyselinden derinine, en derinine iniyor. Bir yaşam susma ritüeline dönüştüğünde bunun nelere mal olduğunu okurken fark ediyorsunuz. Roman , aile içi ilişkilerin gerisindeki trajediyi, travmaları ve sonuçlarını gözler önüne seriyor.
Bu romanda sadece polisiye zekâsını değil, aile kurumuna bakışını ve eleştirisini de dikkate çekiyor.
Ayşe Erbulak’ın gerçek bir hikayeden kaleme aldığı Eksik Parça Yayınlarından çıkan 10’ncu kitabı “Aile Cinayetleri’nin tanıtım buluşması geçtiğimiz hafta içinde Beşiktaş BKM Mutfak’ta gerçekleştirildi.
Erbulak kitabını “AİLE” adı altında çocuklara her türlü baskı, eziyet ve tacizi yapan akrabalara, onların susan yakınlarına, susarak çocukluklarını öldüren anne ve babalara adıyor.
Ayşe Erbulak’ın bu özel gününde Ayşegül Aldinç, Seren Fosforoğlu, Alp Balkan, Tuna Arman, Levent Sülün, Dağhan Külegeç, Özden Özgürdal, Mine Mucur, Tayyar Işıksaçan, lker Gezici, Damla Cercisoğlu, Orçun Kaptan, Pınar Çekirge, Serkan Aydın, Alican Sekmeç, yazar meslektaşları, okul ve iş arkadaşları vardı.
Erbulak kitabını “AİLE” adı altında çocuklara her türlü baskı, eziyet ve tacizi yapan akrabalara, onların susan yakınlarına, susarak çocukluklarını öldüren anne ve babalara adıyor.
‘Annem Hep Derdi Ki’ sahnede!
En çalışkan tiyatro topluluğu Tiyatrokare geçtiğimiz günlerde yeni oyunu ‘’ Annem Hep Derdi Ki” adlı komedi oyunu ile sezona iddalı girdi.
Henüz izleyemedim ama en yakın zamanda izleyeceğim Nedim Saban’ın yeni harikasını. Dünyada iyiliğin halen geçerli bir çözüm olduğunu ve aile içi sorunların, kuşaktan kuşağa geçen, aslında eskimiş gibi görünen yaşam deneyimleriyle çözüleceğini konu alan “Annem Hep Derdi Ki,” Katherine Di Savino tarafından yazılmış. Servet Aybar tarafından dilimize çevrilen Nedim Saban tarafından uyarlanan ve sahneye konulan . “Annem Hep Derdi Ki” de, Çiçek Dilligil, Mert Asutay, Aziz Sarvan, Dilara Mücaviroğlu, Ecmel İs, Mert Aykul, Aşkın Şenol rol alıyor. Eserin dekor tasarımı Anıl Ateş Işık, kostüm tasarımı Gizem Özkan, ışık tasarımı Batuhan Sezer’ imzalı.
21 Aralık Türkan Saylan Kültür merkezi,
23 Aralık Kadıköy Eğitim Sahnesi
24 Aralık Tekirdağ Kültür Merkezi
26 Aralık Kozzy Kültür Merkezi
9 Ocak Water Garden Performans
12 Ocak Trump Sahne
17 Ocak Bursa - BAOB
Yolumu Kendim Çizdim!
Bireysel ve kurumsal gelişim odaklı eğitimler veren, uzun yıllardır başarılı özel projeler yürüten Gelişim Enstitüsü kurucusu Yasemin Sungur’un yazdığı biyografi kitabı “Yolumu Kendim Çizdim: Remzi Kanbur” adıyla Nova Kitap’tan yayımlandı.
Plastik sektörünün duayen iş insanlarından Remzi Kanbur’un ilham veren yaşam öyküsü anlatan kitapta sektörde “Yaparsa Remzi Ağabey Yapar” dedirten ilham veren bir öyküsü var.
Remzi Kanbur, genç yaşta başladığı zanaatkarlık yolculuğunu, büyük bir sanayi liderliğine dönüştüren bir iş insanı. Kanbur’un Rize’de başlayıp İstanbul’da devam öyküsünün 70 yıllık bir geçmişinde herkese ilham verecek bir öykü bulunuyor.
Biyografide Kanbur’un çocukluk anılarından gençliğine, iş hayatındaki zorluklardan çıkardığı derslere, gençlerle paylaştığı tecrübelere, yakınlarının kendisine yazdığı mektuplara kadar geniş bir yelpaze var. Kısa kısa ara başlıklarla okuma kolaylığı de sunan “Kendi Yolumu Çizdim” Türk iş hayatının bu önemli ismini okuyucularla buluşturuyor.
HER ŞEYİN BAŞI MERKÜR VİZYONDA!
Ayşe Balıbey'in yayınlandığı dönem epey ses getiren romanından uyarlayarak senaryosunu kaleme aldığı, yönetmen koltuğunda Ali Balcı'nın oturduğu, yapımcılığını Sky Film’in üstlendiği ‘Her Şeyin Başı Merkür ‘ filmini Beyoğlu Atlas Sinemasında galasında izledim.
Epey eğlenceli romantik komedi filmi 13 Aralık’ta seyirciyle buluştu. Yeni bir gazete çalışanı olan Elif’in savaş muhabiri olma hayali kurarken astroloji yazarı olarak göreve başlaması, burçlar hakkında bilgisi olmamasına rağmen mesleğini yapmaya çalışan Elif’in hiç beklemediği maceraları var filmde. Ben keyifle izledim filmi kozmik bir aşk hikayesini maceraya çeviren Ayşe Balıbey güzel bir iş ortaya çıkarmış.
Uzun bir aradan sonra beyazperdeye dönen Sinem Kobal ve Alp Navruz’u buluşturan projenin oyuncu kadrosunda Yılmaz Adam Bayraktar, Derya Alabora, Neslihan Yeldan, Devrim Yakut, Tamer Levent, Kayhan Açıkgöz, Buse Kara, Ayşegül Aslan Öcal, Su Şanad, Koray Kadirağa, Cansın Çekili, İsmail Saymaz yer alıyor.
Filmde Sinem Kobal’ın sadeliğine ve oyunculuğuna bayıldım, Alp Navruz ve Yılmaz Adam Bayraktar oldukça başarılı, Bayraktar ‘Zaferin Rengi’ filmindeki rolünden sonra burada ters köşe yapmış çok çok iyi ve Kayhan Açıkgöz tek başına komedi, Derya Alabora, Neslihan Yeldan, Devrim Yakut ve Tamer Levent filme değer katmışlar.