Ekranın ve tiyatronun başarılı ismi Şebnem Özinal oyuncuğu yanında şimdilerde Ekim ayında yayınladığı ‘Yangın Var ‘ adlı kitabı ile gündemde.
Şu sıralar Bu Tiyatro’da Yosi Mizrahi ile rol aldığı ‘Seninle Evlenir Miyim?' ile Türkiye turnesinde Özinal, uzun zamandır kantoyu ve kantocuları anlattığı kitabını sormak için geçen hafta Karaköy’de bir mekanda bir araya geldik. Ufuk Ağca ile beraber üç sezondur gerçekleştirdikleri ‘Bi Ondan Bi Bundan ‘ adlı tv çekiminde yakaladım onu.
Yeni kitabı Yangın Var’ı oyunları Seninle Evlenir Miyim?, Vişne Bahçesi’ni Ulusal Kanal da her cumartesi yayınlanan ‘Bi Ondan Bi Bundan ‘ adlı programını ve yeni projelerini konuştuk.
Kitap yazmak, özellikle kanto kitabı nasıl oldu?
Şöyle gelişti, benim 2019 yılında yaptığım yüksek lisans tez konum idi Kanto, bu konuyu Ali Düşenkalkar önermiş idi o zamanlar, Araştırmaları yaptım, konu hoşuma gitmişti. Tez yazma sürecim bir yıl kadar sürdü. Tez bitimi pandeminin başlangıç dönemine gelmişti. O sıralar oyuncu arkadaşım Açelya Akkoyun neden bir kitap yapmıyorsun, sen de bunu kitap olarak yayınlasana deyince çalışmalara başladım. Beni birkaç yayınevi ile tanıştırdı. Tezim aslında bir kültür yayını olarak çıkacaktı ama düşündük ki çok akademik bir dille tezi yazmış olduğum için romanlaştırdık, tabii ki Kanto’nun tarihçesi var, ama daha ziyade kantocu kadınların hayat hikayelerine yer verdim ‘ Yangın Var ‘da! Kanto aslında bilindiği gibi Türk Tiyatrosunda müzikallerin başlangıcı, doğu sazları yapılan müzik batı sazlarına dönüştürülmüş kantonun Türk Müziği ve Türk Tiyatrosuna büyük etkileri var. Müzikaller dönemine geçişte çok büyük rol oynuyor kanto.
Aslında tez yazarken çok az doküman var idi. Özellikle kitaplaştırırken çok büyük bir araştıma dönemi yaşadım. Sevgili Haldun Dormen ve Ergun Hiçyılmaz bana bu süreçte çok yardımcı oldular.
Tek kalmasın bu kitap devamı gelecek mi?
Ben yazar değilim ama, hoşuma gitmedi değil, bir kitabımın çıkması, aslında düşünmüyor da değilim sanat hayatım da 30. yıl da çok anım birikti, güzel yaşanmışlıklar var, bir süre sonra onları da kaleme almak istiyorum.
Üç ay oldu ‘Yangın Var ‘ çıkalı gelen yorumlar neler ?
Güzel yorumlar alıyorum, bende yeni yeni öğreniyorum bir kitabın okuyucu ile nasıl buluştuğunu, oturması gerekiyor tabii ki, yayınevi 3-4 ay geçmesi gerektiğini söylemişti. İlgi var, değişik geldi bu konu okuyucuya, tarihten bir konu zaten yaşayan çok az kantocu var, başta Nurhan Damcıoğlu gibi değerli isimler var, onlardan henüz bir dönüşüm olması ama, eski tiyatrocular çok mutlu bu kitabı kazandırdığımız için okuyucuya bana da çok heyecan veriyor bu durum. Sık sık imza günü düzenliyoruz, Oyun ile turneye gittiğim şehirlerde gündüz imza günü yapıyorum. Satışlar da umduğumdan çok iyi, pek yakında ikinci baskıya girecek ‘ Yangın Var!’
Üç sezondur Ulusal Kanal da yayınlanan güncel aktüel program ‘ Bi Ondan Bi Bundan ‘ nasıl gidiyor?
Pandemi döneminde başladık ‘ Bi Ondan Bi Bundan’a sevgili Ufuk Ağca ile yaptığımız canlı yayınlardan yola çıktık. Böyle bir program oluştu. Çok iyi de gidiyor aslında, bir format değildi bu, Televizyonlara sunduğumuzda nasıl bir format dediklerinde sadece sohbet edeceğimizi söylemiştik. Ama çok doğal oturma odasındaki, yemek masasındaki sohbeti ekrana yansıtıyoruz. Gelen konukların sadece işleri ile değil genel yaşamları, aile hayatları ile ilgili izleyiciye fikirler veriyoruz. İzleyicimiz bize sahip çıktı, sağolsunlar, raitinglerimiz çok iyi . Bir haber kanalında olmamıza rağmen oturmuş bir seyircisi var ‘ Bi Ondan Bi Bundan’ın,
Yine dört sezondur adeta kapalı gişe oynadığınız ‘Seninle Evlenir miyim? ‘in başarısının sırrını anlatır mısın?
Oyunumuz pandemi evvelinde çıkmıştı. Tiyatro sahneleri açılınca seyirci inanılmaz ilgi gösterdi oyuna, seyircinin de gülmeye ihtiyacı olduğu için iyi gidiyor oyun, iyi bir komedi. Sevgili partnerim Yosi Mizrahi ile yaklaşık 30 yıldır sahneyi paylaştığımız için iyi bir ikili olduk bu oyunda, seyirciye çok ikna edici inandırıcı geldi ‘Seninle Evlenir miyim?’ Türk toplumundaki kadın erkek ilişkisini çok iyi yansıtan bir oyun.
Seyirci adeta kendini buluyor oyunda adeta seyirciyi avucumuzun içine alabiliyoruz. Her sezon bitirsek mi diyoruz ama gerçekten kıyamıyoruz. Tüm Türkiye’yi dolaşıyoruz.
Var mı yeni projeler ?
Proje bitmez bizde, elbette ki var, kitap yeni bitti onun heyecanı halen devam ediyor, Yosi Mizrahi olan bu oyunumuz hiç bitmesin zaten, ayrıca Vişne Bahçesi adlı oyunda da rol alıyorum. Yakın zamanda Volkan Severcan ile yeni bir tiyatro projesi daha olacak. Tv devam ediyor.
‘NİNA ‘ ilk Avrupa Turnesini gerçekleştirdi!
Sahne tasarımı, kıyafetleri, muhteşem müzikleri ve dikkat çeken dansları ile dev bir prodüksiyona sahip olan, ‘Nina’ dans gösterisi seyircileri Broadway kabare dünyasına götürdü.
Bulgar dans topluluğunun Avrupa’daki ilk turnesinde “Caz Çağı" olarak da bilinen görkemli döneme götürdü izleyenlerini.
Betina Dimitrova (Nina), Vasil Zolumov ve Teya Radeva’nın baş dansçı olduğu kalabalık bir ekip tarafından sahnelenen Nina gösterisi, her ne pahasına olursa olsun meselelerini kendi çözmeyi tercih eden sıradan bir kızın muhteşem hikayesini konu alıyor.
‘PRJCT360’ın hazırladığı ve sahneye koyduğu, My Ticket Entertainment’ın organizasyonunu yaptığı, Eresin Otelleri konaklama sponsorluğunda sahnelenecek ‘Nina’, pek yakında yeniden sahnelerde olacak.
SETEM EMEK ÖDÜLÜ ENGİN AYÇA’NIN
10. Uluslararası İpek Yolu Film Festivali kapsamında verilen SETEM EMEK ÖDÜLÜ bu yıl yönetmen Engin Ayça’ya takdim ediliyor.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen, Beyoğlu Belediyesi katkılarıyla Sinema ve Televizyon Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SETEM) tarafından düzenlenen 10. Uluslararası İpek Yolu Film Festivalinde bu yıl coğrafyanın birbirinden özel filmleri gösterildi.
Yönetmen, senarist ve sinema yazarı Engin Ayça hayatını bilgelikle sanata dönüştürmüş bir düşünce emekçisi.
Galatasaray Lisesi mezunu, İtalya’da Instituto Superiore Dell Opinione Publica ve Centro Sperimentale Di Cinematografiaokullarında sinema yönetmenliği alanında eğitim almış ve öğrendiği her şeyi gelip ülkesinde sinema yaparak değerlendirmek istemiş özel bir isim.
1974 yılında Yılmaz Güney’in Arkadaş filmde yönetmen yardımcılığıyla başlayan profesyonel hayatı belgeseller ve üç uzun metraj filmle devam etmişt, 1987 yılında Bez Bebek, 1990’da Soğuktu ve Yağmur Çiseliyordu ve 2007 yılında çektiği Suna filmleri, yanında Bergama Der ki: Ölüler Altın Takmaz ve Kilim: Köklere Yolculuk belgesel filmlerinin konu ne olursa olsun yaslandığı yerel düzlem, Ayça’nın yerelden evrensele ulaşmasını sağlamaktadır, Aynı zamanda başarılı oyuncu Gülsen Tuncer ile evli olan Ayça sinema çalışmalarına her daim devam etmekte.
Engin Ayça’ya SETEM Emek Ödülü 13 Aralık 2022’de Atlas 1948 Sineması’nda 20.00’de başlayacak 10. İpekyolu Film Festivali töreninde takdim edilecek.
‘Kurak Günler’ sinema salonlarında eski günleri hatırlattı!
Emin Alper’in yeni filmi ‘Kurak Günler’ 9 Aralık’ta vizyona girdi. Sinema sever şanslı biri olarak filmi Ekim ayında 59. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde izlemiştim. Film bitince bu film tüm ödülleri alır demiştim, gerçekten de öyle oldu Antalya’da neredeyse tüm ödülleri aldı ‘ Kurak Günler’.
Selahattin Paşalı, Ekin Koç, Erol Babaoğlu, Erdem Şenocak ,Selin Yeninci gibi genç neslin başarılı oyuncuları bu filmdeki performansları ile oyunculuklarına değer kattılar.
‘Kurak Günler’ Yanıklar kasabasına tayin olmuş bir savcı ile yöre halkının hikayesi aslında. İşlediği konu ve konular ile gündemsel maddeler filme çok net bir şekilde başarı ile aktarılmış. İlk gösterimi geçtiğimiz Mayıs ayında Cannes de yapılan film Antalya ve Boğaziçi Film Festivalleri sonrası süper bir hızla festival yolculuğuna devam ediyor.
Fakat geçtiğimiz günlerde film tam vizyona girecekken Kültür Bakanlığının aldığı karar ile finansal desteği geri çekmesi herkesi şoke etti. Ama seyirci ilgisini ve desteğini filme gişede ilk günlerinde gösterdi. Cumartesi gecesi Kadıköy’de idim. Bahariye Caddesi üzerinde bulunan Kadıköy Sinemasının gece 24.00 seansı için kuyruğun Süreyya Sinemasına kadar uzanıyor oluşu sinemamız için umut verdi bana.
Dossi Dossi 20.yılını Antalya’da kutluyor!
Dossi Dossi Fashion Show geçtiğimiz aylarda Doğu Beyazıt, Cizre ve Harran’da gerçekleşen yüzbinlerin katıldığı Türkiye’nin en büyük en büyük kapanış showunu 15 Aralık gecesi Antalya Anfaş da gerçekleştirecek.
Festival niteliğinde gerçekleşecek etkinlikte Dossi Dossi ‘nin 20. yılı kutlanacak. Gecede Dj performanslar sanatçılar 1983 doğumlu Rus sanatçı Sergey Lazarev yanında son günlerin popüler isimleri Burak Bulut & Kurtuluş Kuş sahne alacaklar.
Görsel şovların olacağı Dossi Dossi Fashion Show da ayrıca 14-18 Aralık tarihleri arasında kadın erkek çocuk kıyafetlerinin sergileneceği birbirinden farklı defileler gerçekleşecek, özellikle 16 Aralık tarihinde gerçekleşecek 20. Yıl defilesinde Türkiye yanında dünyanın birçok ülkesinden ünlü mankenler Antalya’da podyumda olacaklar.