Geçen Mayıs ayında Bodrum’da çekimleri yapılan başrollerinde Seda Bakan, Şebnem Bozoklu, Ecem Erkek ve Nilperi Şahinkaya’nın 4 yakın arkadaşı canlandırdığı ‘Gelin Takımı’ 18 Ekim Cuma günü sinemalarda. Altın Portakal evveli filmin senaristi Ayşe Balıbey ile Çiftehavuzlar’da bir cafe de kahvelerimizi yudumlarken, Balıbey’e Ayşenin Bavulunda neler vardı diye sordum……..
İlk gösterimini 12.Bodrum Türk Filmleri Haftası kapsamında 3 Ekim gecesi Kos Adasında yapılan film güçlü oyuncu kadrosu, eğlenceli senaryosu, müzikleriyle izleyiciyi renkli bir yolculuğa çıkarmaya hazırlanıyor.
Doğa Can Anafarta'nın yönetmenliğini üstlendiği, Ayşe Balıbey'in senaryosunu kaleme aldığı filmin oyuncu kadrosunda Seda Bakan, Şebnem Bozoklu, Ecem Erkek, Nilperi Şahinkaya, Mehmet Günsür, Fırat Çelik, Ali Yoğurtçuoğlu, Doğan Bayraktar, Ayşenil Şamlıoğlu ve Ayşe Balıbey de bulunuyor.
Aşk, dostluk, ilişkilere dair söyleyeceklerini, yüksek bir tempodaki hikayesi, güçlü esprileriyle anlatan film oyuncularının arasındaki uyum ve enerjiyle de dikkati çeken ‘Gelin Takımı ‘ 4 yakın arkadaşın ‘neşesi’ ve maceralarını anlatıyor.
Filmin de Derya Uluğ’un seslendirdiği ‘Yabani’ şarkısı yanında ayrıca Alizade’nin ‘Anormal’ şarkısı da sürpriz bir şekilde yer almış.
Sky Films ve Asc Films’in yapımcılığını üstlendiği ‘Gelin Takımı’ sezonun ilk fimlerinden.
Ayşe’nin bavulunda neler var?
Ayşe’nin bavulunda sıklıkla mizah var, eğlence, gündem var, yaptığım programlar ‘Anlatamadım’, ‘Gömercin Kuşları’, yazdığım filmler ve onların fragmanları var. Filmlerimizde rol alan oyuncularla fotoğraflar, hikayelerimiz var, çalışan üreten hayata mizah ile bakan bir sürü sorununda üstesinden gülerek atlamaya çalışan bir kadın var Ayşe’nin Bavulunda……
Hayata nasıl yetişiyorsun?
İşte benim bu en büyük sıkıntım, keşke kendimi klonlasam bir anda 5-6 yere gönderebilsem kendimi. Video çekimlerime, radyo programlarıma, evime, eşime, aileme, toplumsal olaylara, diyete, cilt bakımına, kişisel bakıma, hayatımda var olan her şeye manevi yolcuğuma devam etmeye yetişmek o kadar zor ki, bazen kendimi yetersiz hissediyorum, geçen gün evde hiçbir şeye yetişemiyorum diye minik bir ağlama krizine girdim. Hiçbir şey yokken bu yük bana çok ağır geldi. Ama bunlara yetişebilmek için yaptığım tek şey de, çok planlı ve programlı yaşamak, programlarda hazırladığımız konuştuğumuz konular, şakalar, üç hafta sonra gideceğim cilt bakımına kadar her şeyim planlı ve programlıdır, ajandam da yazılıdır, Dışardan bizler hayatı geldiği yaşıyor olarak görülsek de, başarı sadece planlı ve programlı çalışkan olmaktan geçiyor, ben de bunu çok önemsiyorum.
Tanıyabilir miyiz Ayşe Balıbey’i?
Üç kardeşim var, öğretmen anne ve babanın kızıyım. Mütevazi ve orta halli dünyanın en tatlı en mutlu en şefkatli ailesinde büyüdüm, hep dua ediyorum ve kendimi çok şanslı hissediyorum. Antakya doğumluyum, Hukuk Fakültesini bitirdim, bir süre kurumsal alanda çalıştıktan sonra sevdiğim alana yöneldim, mizah yapmak, yazmak üretmek, bundan hayatımı idame etmek, bu da karşılığını buldu, doğru insanlarla karşılaştırdı hayat beni, sonrada yolumu çizip karime giden yolculukta üst üste taşları koymaya başladım, Allah’ta yardım etti bana beni Çem İşliler, Kaan Sekban ile karşılaştırdı, bu güzel sinema filmlerini yazabileceğim ekiplerle yönetmenler yapımcılar ile oyuncularla tanışma imkanım oldu. Şu an da Ayşe Balıbey denince Google da yazılanların hepsi gerçek, hayatın bana yaptığı güzellik hayatıma giren hiçbir kimseden mutsuz ayrılmadım, Ayşe Balıbey’in bölgesel şişmanlık ve bir takım pişmanlıkları var sadece, boğazını tutamayan, abur cubur ile tatlıyı çok seven eşine aşık, mutlu bir evliliği olan tatlı ailesi ve sevdiği arkadaşları hayatını kurmuş kendi halinde biri.
Gelin Takımından bahsedebilir misin?
Benim çok üzerine titrediğim bir çalışma oldu, Doğa Can Anafarta’nın hikayesini senaryolaştırdım, yapımcımız Emre Oskay bu filmde buluşturdu. Doğa Can Anafarta ile daha evvel başka bir projede çalışmıştım. Kendisi çok tatlı ve egosuz bir yönetmen. Çalışırken yönetmen ve senaristin anlaşması aynı noktaya bakması çok önemli, biz bunu başardık, bu sezon en çok beklenen filmlerden biri ‘Gelin Takımı’ 4 başrol oyunculu olması yanında acayip güçlü erkek oyuncuları olan bir film, yıldız bir kadroya sahip, mizah yönü çok kuvvetli ve göz bebeğim ‘Gelin Takımı ‘…. umuyorum çok izlenir, bizde devamını getiririz.
Hem oyunculuk hem de senaryodasın nasıl geçti süreç?
Benim için senaryo yazma süreci çok tatlı geçti, çok yardım eden bir yönetmenim, ne yazsam onu 10 ile çarpan oyuncu kadromuz vardı. Çekimlerin çoğu Bodrum’da geçti. Adeta yaz kampında gibiydik. Filmin her aşamasında bulundum. Yapımcılarımız Emre Oskay ve Arda Çancıoğlu’nun destekleri sayesinde çok konforlu bir set süreci yaşadık. Senaryo sürecimde hiçbir şeye karışmadılar, çok sevgi ve saygı dolu bir set süreci yaşadık.
Son dönemin en popüler Youtube işlerinden ‘Gömercin Kuşları’nı anlatsana.
Benim son dönem de yaptığım ve en mutlu olduğum işlerden ‘Gömercin Kuşları’ seyircisi ile çekim ekibi ile tabi ki Kaan Sekban ile ve benimle beraber her gün büyüyen bir iş oldu. Bizim dışarıda söylemek istediğimiz arkadaşlarımızla konuştuğumuz bunu söylesek kim alınır kim kırılır değişimiz kafa sesimizle doğru bir üslupla söylediğimiz mizahı seven şakadan anlayan hoşgörülü insanların sahiplendiği çok güzel bir proje oldu. ‘Gömercin Kuşları’ nın çok ciddi sorumluluğu var, çok sevilen içime ciddi anlamda sinen bir program oldu. Youtube kanalımızda aile gibiyiz, onu sahneye taşımakta muhteşem oldu. Bu nedenle özellikle Kaan Sekban’a Net D Ailesine emeği geçen herkese özellikle seyircilerimize çok teşekkür ederim.
Radyocu olmak nasıl bir duygu?
Radyocu olmak çok güzel bir his, özellikle ulusal bir platformda olmak çünkü sizi günde yaklaşık 1.5 milyon insan dinliyor. Şükürler olsun ‘Anlatamadım’ radyoya düşmüş ilk podcast sevgili partnerim Cem İşciler Kaan Sekban gibi beni çok yukarılara taşıyan bir kişi. Beraber çalıştığım insanlar konusunda çok şanslı ve kısmetliyim. Anlatamadım hafta içi her akşam Süper Fm kanalında. Her yerde olduğu gibi burada da bambaşka bir Ayşe ‘ yi görüyor insanlar. Gündelik hayatta yaşadıklarımız var bu programda. Mizahi bir anlatımla seyirciden gelen sorularla ilerleyen neşeli bir program ‘Anlatamadım’.
Var mı yeni projeler?
Yeni projeler olmaz mi? Kadın mizahının ön planda olduğu işleri hayata geçirmek istiyorum.
Altın Portakal’ın galibi ‘Ayşe’ ve ‘Mukadderat’ oldu!
Bu yıl ‘Hikayemiz Birlikte ‘ mottosu ile yola çıkan sinemamızın en prestijli festivali Antalya Altın Portakal geçtiğimiz haftanın en önemli kültür / sanat etkinliklerindendi.
Sanat Yönetmenliğini Deniz Yavuz’un jüri başkanlığını Ferzan Özpetek’in başarı ile gerçekleştirdiği festivalde Antalya halkı ve yurdun her köşesinden gelen sinema severlerin yoğunluğu ile Antalya AKM’si inanılmaz bir yoğunluk içerisinde idi. Filmleri jüri ve oyuncu kadrosu ile izleyen seyirci çok mutlu idi.
5 Ekim de başlayan ve 12 Ekim gecesi Antalya Cam Piramit’te başarılı oyuncu Şebnem Dönmez’in gerçekten başarılı sunumu gerçekleşen ödül töreni ile son bulan festivalin kapanış konserini oyuncular Serkan Keskin ve Taner Ölmez’in kurduğu Barabar Grubu’nun şarkıları ile gerçekleştirdiler.
Herkesin çok şık olarak katıldığı kapanış gecesinde Hatice Aslan, Nur Sürer, Ecem Uzun, Binnur Kaya, Ece Dizdar, Serdar Orçin, Mehmet Aslantuğ, Mehmet Özgür, Murat Şeker, Biket İlhan, Selma Güneri, Yusuf Sezgin, Şahnaz Çakıralp, Ayça Bingöl, Nejat İşler, Selen Uçer, Kerem Ayan, Hakan Yufkacıgil, Gülsen Tuncer, Engin Ayça, Saadet Işıl Aksoy, Furkan Andıç, Mehmet Aslan, Erdem Tepegöz, Osman Sonant, Gökçe Bahadır, Sıla, İlker Kaleli gibi birçok tanınmış isim vardı.
61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Ödülleri
- En İyi Film: Mukadderat (Yapımcı: Rodi Kayım, Erdi Işık Yönetmen: Nadim Güç)
- Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü: Gülizar (Belkıs Bayrak)
- Behlül Dal En İyi İlk Film Ödülü: Ayşe (Necmi Sancak)
- En İyi Yönetmen: Necmi Sancak (Ayşe)
- Cahide Sonku Ödülü: Yağmur Ergül (Gülizar)
- En İyi Senaryo: Ümit Ünal (Evcilik)
- En İyi Görüntü Yönetmeni: Murat Has (Balinanın Bilgisi)
- En İyi Müzik: Serkan Polat, Özgür Alper, Pınar Bayrak (Balinanın Bilgisi)
- En İyi Kurgu: Melike Kasaplar (Fidan)
- En İyi Sanat Yönetmeni: Meral Aktan (Gülizar)
- En İyi Kadın Oyuncu: Binnur Kaya (Ayşe) & Nur Sürer (Mukadderat)
- En İyi Erkek Oyuncu: Nejat İşler (Evcilik)
- En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Ayça Bingöl (Fidan)
- En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Osman Sonant (Mukadderat)
- Film- Yön En İyi Yönetmen Ödülü: Necmi Sancak (Ayşe)
- Uluslararası Yarışma Jüri Özel Ödülü: Şahit (Yön: Nadir Saeivar)
- Uluslararası Yarışma En İyi Kadın Oyuncu: Vic Carmen Sonne (Şişli Kız/ The Girl Eith The Needle)
- Uluslararası Yarışma En İyi Erkek Oyuncu: Franklin Aro Huasco (Köpek Hırsızı/ The Dog Thief)
- Uluslararası Yarışma En İyi Yönetmen: Vinko Tomicic (Köpek Hırsızı/ The Dog Thief
- Uluslararası Yarışma En İyi Film: Beni Sakın Bırakma (Don’t You Let Me Go)
- En İyi Kısa Film: Neredeyse Kesinlikle Yanlış (Cansu Baydar)
- Kısa Film Jüri Özel Ödülü: Mükemmel (Ece Dizdar)
- En İyi Belgesel: Kadranı Olmayan Saat (Fatma Karakuş Kaçmaz)
- Belgesel Jüri Özel Ödülü: Bedri Rahmi Eyüboğlu-Toprağın Sırrına Erenler (Ali Kemal Pasiner)
- En İyi Öğrenci Filmi: Sistem (Abdülhalim Erez/ Maltepe Üniversitesi)
- Öğrenci Filmi Jüri Özel Ödülü: Döngü (Ramazan Yakut/ Kastamonu Üniversitesi)
Demet Sağıroğlu’nun en yenisi ‘ Aşktan Bir Fazla’
Her şarkısı ile beni benden alan buğulu sesi kibarlığı ile gönüllere taht kuran Demet Sağıroğlu yeni şarkısı ‘ Aşktan Bir Fazla’ yı geçtiğimiz günlerde yayınladı. Pasion Turca’dan çıkan şarkının söz ve müziği Murat Güneş imzalı, aranjeleri Okay Barış yapmış, Sağıroğlu’nun o güzel yorumu ile keyif ile dinliyorsunuz. ‘Aşktan Bir Fazla’yı……
Şarkının klibini Gökhan Özdemir çekerken klipte Onur Özaydın rol almış.
Safran Hasadı Zamanı!
UNESCO Dünya Miras kenti Safranbolu’ya adını veren safranın hasadının yapılacağı 8. Safran Festivali 25-26-27 Ekim tarihlerinde Safranbolu’nun doğa ile iç içe tarihi dokusu içinde gerçekleşecek.
2014 yılında yapılan çalışmalar sonunda dünya’da tescili sağlanarak "milli bitki" unvanı alan safran geçtiğimiz yıllarda Avrupa Birliği komisyonu tarafından tescil listesine konuldu.
Her yıl Ekim ayı içinde hasadı yapılan safranın festivaline ise bir başka güzel. Safranbolu Kaymakamlığı, Safranbolu Belediyesi, Safranbolu Kültür ve Turizm Vakfı, Safranbolu Esnaf ve Sanatkârlar Odası ve Safranbolu Turizm İşletmecileri Derneği ortaklığında 8.ncisi yapılacak Safran Festivali’nin program içeriği şimdilerde hazırlık aşamasında.
Dünya’nın en iyi korunan 20 şehrinden birine ismini de veren coğrafi işaretli Safran bitkisi için düzenlenen 8. Safran Festivali’ne Türkiye'den ve dünya ülkelerinden turistin festivale katılım sağlaması bekleniyor.
Safranbolu'nun ve safranın tanıtılması amacıyla kortej yürüyüşü ile başlayacak olan 8. Safran Festivalinin program içeriğinde halk oyunu gösterileri, cinci macunu ikramı, zerde ikramı, safranla oluşturulacak el sanatları sergisi, safranın turizm, sağlık ve tarımsal açıdan özelliklerinin anlatılacağı paneller, mor bayrak almaya hak kazanan işletmelere plaket takdimi, konserler, safran soğanı dağıtımı, resim sanatı çalışmaları, safranlı yemek yarışması, resim sergileri, tıbbi ve aromatik bitkiler şehri gezisi ve doğa yürüyüşleri olacak.
Sanırım bu etkinliklerin en güzellerinden biri de 26 Ekim cumartesi günü Safranlı Yemek Yarışması olacak.
Kadın Fotoğrafçılar Derneği’nden ‘ Tasarı Bedenler’
Kadın Fotoğrafçılar Derneği’nin ‘Tasarı Bedenler’ Projesi Sergisi 19 Ekim -31 Ekim tarihleri arasında Kadıköy Barış Manço Kültür Merkezinde sergilenecek.
Aylin Erözcan, Canan Tor, Esin Koç, Fethiye Gül Aytekin, Hatice Seyfioğlu Çelik, Hicret Ayaz İpek, İlke Çoşkuner, Meliha Çoşkun, Nilgün Kösen, Serpil Güçlü, Suzan Armağan, Zeliha Çengerme’nin eserlerinin sergileneceği sergide Kadın Fotoğrafçılar Derneği, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve kadının bedeni üzerindeki dayatmalara dikkat çekmek amacıyla ‘Tasarı Bedenler ‘ adlı projeyi gerçekleştiriyor.
Sergide kadın bedenine yönelik baskılarla yüzleşmenin ve bu konudaki farkındalığın artırılmasının önemi savunuluyor.