2024 yılının ilk yerli komedi filmi Tunceli'de geçtiğimiz yaz çekilen Ulaş Bahadır’ın senaryosunu yazdığı ve yönettiği ‘Başkan’ 5 Ocak 2024 tarihinde sinemalarda gösterime giriyor.
‘Başkan' filminde Diren Polatoğulları, Necip Memili, Büşra Pekin, Nursel Köse, Şerif Sezer, Füsun Demirel, Bülent Çolak, Sinan Demirel ve Salih Kalyon’un yanı sıra ayrıca Muttalip Müjdeci ,Sadık Gürbüz, Gürberk Polat, Sercan Batık, Gözde Kaya, Nil Eray, Ataberk Tufan, Pamir Kurt, İbrahim Yıldırım, Fatih Yücebağ, Cavit Özer, Sevcan Aldatmaz ve Yunus Emre Orhan adlı oyuncular rol alıyorlar.
Tam da Türkiye’de 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleşecek yerel seçimler öncesi vizyona girecek ‘Başkan filmi Belediye Başkanlığı için adaylıklarını ilan eden Fikri (Diren Polatoğulları) ve Zeynel (Necip memili), başkanlık yarışını komedi tadında beyazperdeye yansıtmış.
Geçtiğimiz hafta Levent Wnydam Hotel’de gerçekleşen basın toplantısında filmin ekibinin yaptığı açıklamalarla ‘Başkan' filmini konuştuk.
Büşra Pekin, ekiple tekrar bir araya gelmenin sevinci içinde olduğunu belirterek, "Biz Tunceli'de 4 hafta bu güzel ekiple vakit geçirdik. Çok güzel bir senaryosu olan, çok güzel bir coğrafyada, şahane bir film çektik. Şehir dışı işlerde ekipler başka türlü kaynaşır. Biz sanırım onun da üstüne çıktık hep beraber. Bir aile gibi olduk. Birbirimizi çok sevdik. Filmde de iki farklı aile ve o ailelerin yakın çevresine hepimiz hayat veriyoruz. Bu lezzeti o dostlukla, o güzel senaryo ve o diyalogların içerisinde verebildiğimize inanıyorum. Çok mutluyum." dedi.
Filme çok inandığını dile getiren Pekin, Ulaş Bahadır'ın çok kıymetli bir senarist ve yönetmen olduğunu ifade etti.
Belediye Başkan adayının eşini canlandırdığını belirten Pekin, "Çok güçlü bir kadın. Bu mücadelede kocasının, ailesinin ve yaşadığı halkın yanında. Naif, çok tatlı, çok güzel bir kadın ama aynı zamanda kocasının başına bir şey geldiğinde de dişlerini, tırnaklarını çıkarabilen bir Anadolu kadını." şeklinde görüşlerini belirtti.
Necip Memili de başkan adaylarından birini canlandırdığını ve filmin seçimlere yakın vizyona girmesinin "manidar" olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Eğer hizmet istemeyi, bir halkın daha ferah ve rahat yaşamasını siyasete bağlayacaksak, bizim filmimizdeki siyaset sadece bu. Bir başkan kendisine göre bir hayat yaşamak istiyor. Diğeri de 'Halkın arzularına, isteklerine cevap vererek hizmet etmemiz gerekiyor.' diyor. Bizim siyasetle bağdaşacak tek yerimiz bu olabilir ama bizimki biraz daha işin latif şinas tarafı. O yüzden çok ayrılıyoruz. Bu başkanlık sürecinde, iki ailenin başından geçenlerin halka yansımalarını göreceğiz biraz. Çok eğleneceğiz."
Nursel Köse ise Belediye Başkanının eşini canlandırdığını belirterek, "Hacer Donsuz, Ovacık'taki tek sosyete kadın. Tek başına sosyete oluşturan bir kadın. Şahsına münhasır, giyimi, tarzı... Kocasını çok destekliyor." ifadelerini kullandı.
Şerif Sezer başkan adaylarından birinin ablasını canlandırdığını söyleyerek, "Benim çok fazla filmim yok. Çok filmde oynamıyorum, oynamayı kabul etmiyorum. Eğer bir şeyi kabul ettiysem ki gerçekten onu sevmiş, çok iyi olacağına inanmışımdır. O yüzden oynamışımdır. Onu bilesiniz." dedi.
"Berber Sefer" karakterini canlandıran Bülent Çolak da projeyi 9-10 yıl önceden bildiğini ve film için saçlarını usturaya vurmak durumunda kaldığını dile getirdi.
Projeyi konuştuklarında öncelikle saçlarını kesmeyi kabul etmediğini vurgulayan Çolak, ancak Tunceli'de çekime gittiklerinde ise usturaya vurmayı kabul ettiğini aktardı.
İnsanların uzun zamandır beklediği bir film olduğunu sözlerine ekleyen Çolak, "Fragmanı izleyenlerden Vizontele tadını aldık diyenler oldu. Güzel bir tat bu. Bizim filmimizin, bize özgü, çok güzel, özgün bir mizahı var. İnsanlar o tadı özlemiş. Büyük merakla bekliyorlar. Sıcacık bir film oldu bence." diye konuştu.
Başkan filminin yönetmen ve senaristi Ulaş Bahadır ise yapımcılar Hale Algan ve Lale Algan’a teşekkür ederek!
"Yapımcılarım Hale ve Lale Algan'a çok teşekkür ederim. Erkek egemen bir ülkede, koca yapım şirketlerinin yapamadığını, iki kadın çok güzel bir projeye inandılar, benimle birlikte yolculuğa çıktılar. Çok teşekkür ederim. Çok da güzel bir film armağan ettik bu ülkeye. Bizi yetiştiren, büyüten bu ülkeye biz de ölmeden bir imza attık. Güzel bir şey bıraktık. Tekrar tekrar izlenecek, Yeşilçam filmleri nasıl 40-50 yıl geçti hala izleniyor. Bu da öyle olacak. Evde canınız sıkıldığında, eşinizle kavga ettiğinizde, 'moralimi düzelteyim' diye tekrar izleyebileceğiniz bir şey var. Onun dışında siyaset yapmadan siyaset anlatmayı başarabildik. Çok muazzam bir şeydi."
Gülmeye olan ihtiyacı dile getiren Bahadır, "Bütün oyuncularımız sağ olsun var olsun, senaryomuzu sevdi. İşimize sıkı sıkıya sarılıp hep birlikte aile olduk, bağlandık. Her birimiz ülkemizi çok seviyor, ülkemizdeki insanlar mutlu olsun istiyoruz. Bunun için güldürmeye geliyoruz. Gülmeye çok ihtiyacımız var." ifadelerine yer verdi.
Filmin ikincisinin de geleceğinin müjdesini veren Bahadır, "Hikaye bir seri film hikayesi. İkincisi de gelecek." dedi.
Munzur nehrinde doğal bir plato olarak çekimlerin tamamına ev sahipliği yapan Tunceli Ovacık’ın gün ışığı, yemyeşil doğası ile gerçekleşen ‘ Başkan ‘ filmi unutulmaz yerli yapımlar arasında olacak gibi.
Cenk Eren’in yeni şarkısı ‘Zaman Öpünce Geçer’
‘Zaman Öpünce Geçer’ ne güzel bir söz, 2023'ün son günlerinde bir Cenk Eren şarkısı olarak karşımıza çıktı.
Sözlerini Engin Doğanay’ın yazdığı bu anlamlı şarkının müziklerini Serkan Sönmez düzenlemesini Melihcan Ataklar hazırlamış. Yorumunu her daim beğendiğim Pınar Çubukçu yaptığı vokal ile şarkıya değer katmış. Şarkının kapak fotoğraflarını Bora Gökhan çekerken klibini Kemal Başbuğ yönetmiş.
Başarılı yorumcu Cenk Eren yaptığı o muhteşem özel albümlerden sonra yaptığı açıklamada “Zaman Öpünce Geçer” için ‘Şarkıyı ilk dinlediğimde bana içinde bulunduğumuz dünyanın bazılarımız için ne kadar acımasız olduğunu hatırlattı. Ve dinlediğim ilk anda beni çok etkiledi. Keşke herkes mutlu, sevgi dolu ve barış içinde yaşayabilseydi" dedi….
Yeni şarkıları özellikle beklediğimiz halk konserleri ile Cenk Eren’in 2024 yılı projeleri pek yakında Gecce'de sayfamda olacak.
Müge Akyamaç ekranda daha çok olmalı!
Ekranın ve tiyatronun başarılı ismi Müge Akyamaç’ı hafta içi Şehir Tiyatroları’nın geçen sezonun son günlerinde prömiyer yapan Norveçli Henrik Ibsen’in yazdığı ‘Bir Halk Düşmanı’ adlı oyunda Katrin Stockmann rolünde izledim.
Orhan Alkaya’nın yönettiği oyunda Akyamaç yanında Mert Tanık, Hazal Uprak, Cem Baza, Gökhan Mete, Tankut Yıldız, Barış Çağatay Çakıroğlu, Rahmi Elhan, Hakan Arlı gibi başarılı isimler rol alıyor. ‘ Bir Halk Düşmanı’nın giriş ve ara bölümlerinde Burçak Çöllü piyanosu başında Derya Yıldırım’ın koerografili şarkıları dikkat çekiyor.
İki perdelik ‘Bir Halk Düşmanı’ da, geleceğini yeni kurulan kaplıca tesislerine bağlamış bir şehirde yaşanan olaylar var. Kaplıca projesini ortaya çıkaran Dr. Thomas’ın kardeşi Belediye Başkanı Peter Stockman başta olmak üzere çıkarlarına ters düşenlerle mücadelesi anlatılıyor. Hayli çekişmeli geçen sahnelerde oyuncuların başarılı performansları dikkat çekiyor.
Bu arada ‘Bir Halk Düşmanı’ Aysa Organizasyon ile bu sezon Rutkay Aziz’in yönetimi ve oyunculuğu ile de sahneleniyor.
Gelelim Müge Akyamaç’a her zaman zarif ve kibar her daim başarılı olan sanatçı bu oyunda Duygu Can’ın hazırladığı kostümler ve yorumladığı Katrin karakteri ile başarılı bir performans sergiliyor. Bir dönem tv dizilerinde ve özellikle Kemal Sunal filmlerinde rol alan özellikle yaptığı dublajlar ile dikkat çeken uzun yıllardır başarısından ve doğallığından ödün vermemiş Müge Akyamaç’ın son yıllarda neden tv dizilerinde rol almadığına anlam veremedim.
En son Fox Tv’de ‘İyilik ‘ adlı tv dizisinde izlediğimiz Akyamaç’ın daha fazla ekranda olması gerektiğine inananlardanım.
Tuğkan’ın ‘Kusura Bakma' başarısı!
Youtube'da Tuğkan’ın ‘Kusura Bakma’ şarkısının 96 milyon dinlenme aldığını öğrenince yaz aylarında dinlediğim şarkıyı bir kere daha dinledim, küçük yaşlarından beri müzik ile uğraşan Civciv, Geber, Seni Çok Özlüyorum, Sen Benim, Her Yanım Yangın, Aşkın Kanunu, Duble, Aylar Olmuş, Sümbül, Ele Layık, Romantizm Bitti, Ecel şarkıları ile tanınan Tuğkan ile hafta içinde telefon ile konuştum.
Şarkın ‘Kusura Bakma’ büyük bir sükse yarattı, bu başarıyı neye bağlıyorsun?
Çok teşekkür ederim öncelikle herkesten. Kesinlikle gerçek hisler barındırması. Bir şarkı sizi ne kadar geçmişe veya geleceğe bağlıyorsa o kadar iyi bağ kurarsınız. Teknik tarafında da hücum kayıt aldığım bir şarkı oldu, baştan sona evde çalıyormuş gibi tek kanal kaydettim. Bu “amatör” bir ruh verdi ve etkili oldu diye düşünüyorum.
Tuğkan şarkılarını yazarken en çok ilham aldığın, seni besleyen şeyler neler oluyor?
Yazılı veya görsel sanat eserleri tabii ki. Sıfırdan üretme konusunda çok da yetenekli değiliz. Doğamız gereği gördüğümüz tüm parçaları kendi logo dünyamıza alıp, ruh halimize göre eşleştiriyoruz sadece. Bazen bir şiir, bazen bir aşk filmi, bazen sadece tek bir kelime şarkı yazmak için yol gösterici oluyor.
Tuğkan’ merak ettim adının anlamı nedir?
Tuğkan; asil, egemen kan demek. Herkes soruyor ismimin anlamı değişik geliyor insanlara. Bu arada anlamından ziyade, annemin daha küçük yaşlardayken yatağının kenarına bu ismi kazıyıp yanına yıldızlar çizmesi daha bir anlamlı gelir bana.
2024’ten neler bekliyorsun?
Klişesiz, başta sağlık ve huzur ve bol bol yeni proje. Bu yıla özel de, her yıl olduğundan çok daha fazla şarkı yazmak, söylemek istiyorum. Aşk dâhil sahte olan her şeyden uzak, adil ve organik bir yıl diliyorum.
ALPER SALDIRAN ÖZEL YETENEKLİ ÖĞRENCİLERLE BULUŞTU!
Oyuncu Alperen Saldıran alanlarında akademisyenler, sanatçılar, iş insanları ve girişimcilerin kendi mesleklerini tanıttıkları etkinlikte, TEVİTÖL öğrencileriyle bir araya geldi.
44 değişik başarılı ismin konuşmacının öğrencilere deneyimlerini de aktardığı etkinlikte, öğrenciler kariyerlerini şekillendirme sürecinde farklı iş alanları ve disiplinler hakkında bilgi edinme şansı buldular.
(TEVİTÖL), öğrencilerine üst düzey bir eğitim vermeyi amaçlıyor. Öğrencilerine kazandırdığı çağdaş akademik ve kültürel birikimle onları hem Türkiye’nin ve dünyanın en iyi üniversitelerine hazırlamayı hem de geleceği parlak dünya vatandaşları ve sosyal etki yaratan öncüler olarak yetiştirmeyi hedefleyen TEVİTÖL, bunu gerçekleştirirken maddi imkânı olmayan öğrenciler için de fırsat eşitliği yaratmayı amaçlıyor.
TEVİTÖL’ün öğrencileri, daha küçük yaşlarında hem dünyada hem de ülkemizde eşine az rastlanır başarılara imza atarak isimlerini duyuruyor ve dünyanın en prestijli üniversitelerinin de dikkatini çekiyorlar.
Digital Film Festivali gerçekleşti!
17 yıldır Türkiye’de film yapımı eğitimleri veren New York merkezli Digital Film Academy’nin yürütücüsü olduğu festivalin ilki Doğuş Üniversitesi, Crea Centers ve Digital Film Center destekleriyle geçtiğimiz hafta gerçekleşti.
28 Aralık 2023 tarihinde Doğuş Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreninde sinemadaki dijitallleşme vurgulandı.
Festival Başkanı İlknur Doruker açılış konuşmasında; ‘’Sinemadaki dijitalleşme ile konvansiyonel üretim ve izleme biçimlerinde gerçekleşen dönüşümü ana odağına alan festivalimizin ilkini hayata geçirdik. Festival ile nitelikli sinemayı, yeni teknolojilerle gerçekleşen dönüşümle eş zamanlı ele alarak, özgün bir fayda sağlamayı hedefliyoruz.’’ dedi.
Festival kapsamında düzenlenen film yarışması jürisinde Nilüfer Açıkalın, Dr. Öğr. Üyesi Eylem Özçimen, Hüseyin Kuzu, Ulaş Zeybek ve Murat Karahüseyinoğlu bulundu.
Festivall de bu yıl Türkiye, Amerika, İspanya, Çek Cumhuriyeti, Yunanistan, Hindistan ve Pakistan gibi dünyanın birçok ülkesinden katılım gerçekleşti.
aldı. Festivalin ilk senesinde; Türkiye, Amerika, İspanya, Çek Cumhuriyeti, Yunanistan, Hindistan ve Pakistan gibi dünyanın birçok ülkesinden katılım sağlandı.
Ana kategorilerde; Echo filmiyle Sergio Kotsovoulos ‘’En İyi Animasyon’’, Larva filmiyle Volkan Güney Eker ‘’En İyi Deneysel’’, Şimdi Ne Olacak? filmiyle Mert Eşberk & Mihraç Can Bakıner ‘’En İyi Belgesel’’, Chamm (The Trick) filmiyle Shayhaq Baloch ‘’En İyi Kurmaca’’ ödülünü kazandı. Mercan Dede Synthesis filminin müziği ile ‘’En İyi Müzik’’, Synthesis filminin yönetmeni Şükrü Özçevik ‘’En İyi Sanat Yönetimi’’ ödülünü aldı.
‘’En İyi Aktris’’ Reversible filmi ile Virginia Pistritto, ‘’En İyi Aktör’’ yine Reversible filmi ile Tomi Fernandez oldu. Volkan Güney Eker Larva filmiyle ‘’En İyi Yönetmen’’, ‘’En İyi Kurgu’’, ‘’En İyi Sinematografi’’, ‘’En İyi Senaryo’’ kategorilerinde de birincilik elde etti. Festival kapsamında verilen özel ödüllerde ise; ‘’BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Temasını En İyi Yansıtan Film’’ ödülünü Mutlak (Absolute) filmiyle Volkan Karataş, ‘’Digital Film Academy’’ özel ödülünü ise Three Muses filmiyle Marcia Haufrecht aldı.
