Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin en önemli kültür sanat etkinliklerinden olan Uluslararası Antalya Piyano Festivali, 9- 22 Aralık tarihlerinde Antalya’da gerçekleşecek.
23 yıldır Antalya'nın sanat hayatına katkıda bulunan en önemli müzik festivali ayrıca Avrupa'nın önemli müzik festivallerinin de üye olduğu en prestijli kurum olan Avrupa Festivaller Birliği (EFA)'nin üyesi.
Her yıl yerli ve yabancı dünyaca ünlü sanatçıları Antalyalı sanatseverlerle buluşturan Festival, klasik müzikten, flamenkoya zengin bir program sunmakta, festival konserleri bu yıl Antalya Kültür Merkezi (AKM) Aspendos Salonu, Cam Piramit Kongre ve Fuar Merkezi, Manavgat ve Aksu‘da gerçekleşecek.
Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin katkılarıyla bu yıl 23'sü gerçekleştirilecek olan Uluslararası Antalya Piyano Festivali, müzikseverleri seçkin sanatçılarla buluşacak Selda Bağcan & Fahir Atakoğlu, Anjelika Akbar, Queenz of Piano, Dorantes, Candan Erçetin, Duo Blanc & Noir, Havasi, Can Saraç, Igudesman & Joo ve Gülsin Onay sahne alacaklar.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, festivallerin toplumu sanatla birleştiren en önemli etkinlikler olduğunu belirterek, “Antalya’mız kültür ve sanat şehri, Antalya’mız festivaller şehri. En önemli sosyal etkinliklerden olan festivaller, mutlaka siyaset üstü tutulmalı. Uluslararası Piyano Festivalimiz, her geçen yıl çıtayı bir öncekinden daha yükseğe çıkararak büyüyor. Bu yıl da tüm dünyanın gözü bu önemli sanat etkinliğimizde olacak. Tüm vatandaşlarımızı bu büyük sanatsal buluşmayı kaçırmamaya davet ediyorum” diye konuştu.
Festival coşkusu 23. yılında önce şehir etkinlikleri ile başladı. Etkinlikleri; piyano videoları ile sosyal medyada 1 milyondan fazla takipçisi olan, klasik müziği halk için ulaşılabilir kılmak amacıyla yola çıkan ve dinleyicilerin de interaktif olarak katılabileceği Antalya’daki ilk konseriyle 2 Aralık’ta Saat Kulesi, 3 Aralık’ta da Cam Piramit’te genç neslin yetenekli piyanisti Aurelien Froissart sahne aldı.
Yere kurulan ve ayaklarla çalınan midi bir klavyeyle yaptıkları şov ile videoları milyonlarca izlenen, dünyanın her yerinde binlerce insana ulaşan Il Grande Piano’nun 9 Aralık’ta Saat Kulesi ve 10 Aralık’ta Alanya’da vereceği konserler ile şehir etkinleri halkla buluşacak.
Bir Haşarı Hikayesi ve Yosi Mizrahi!
Yosi Mizrahi beni her sahnesinde kahkahalara boğan, günlük yaşamında da pozitif enerjisi ile insana kuvvet katan özel bir isim.
Heralde tiyatroda tüm sahnelediği oyunlarını izledim Yosi’nin .
Şu sıralar ‘Bir Haşarı Hikayesi’ ile sahnede ünlü sanatçı, ilkokuldan bugüne hayat hikayesini sahneye taşımış.
İlkokul da öğretmeninin onu keşfedişi, Dormen Tiyatrosu'na girişi, hayatı, turneleri, babasının oyunculuğa geçişi var sahnesinde.
Öyle güzel öyle içten anlatıyor ki gülmekten kopuyorsunuz. Şu sıkıntılı süreçte bir hayat hikayesini kahkahalarla dinlemek ne güzel.
Gülerken düşündüğünüz ‘Bir Haşarı Hikayesi’ aslında kişisel eğitim çalışması dahi olabilir, şirketlerin insan kaynakları Yosi Mizrahi’yi sahnede izlemeli, insana verdiği motive katışı mükemmel çünkü.
‘Bir Haşarı Hikayesi’ni izlerken kendinizden de bir şeyler buluyorsunuz Yosi Mizrahi’yi izlerken. Oyun 9 Aralık tarihinde Kadıköy Kılçık Tiyatro’da, 19 Aralık’ta Plato Kuruçeşme’de.
Fİ SENFONİK 17 Aralık’ta yeniden sahnede!
Fİ SENFONİK 17 Aralık akşamı yeniden Zorlu PSM sahnesinde konserin bülteninde ‘Sınırları zorlayan… Senfonik müziğe dinamik, yeni bir soluk getiren heyecanlı ve görkemli bir sahne, Ferhat Göçer ve İskender Paydaş’la Zorlu PSM ‘de hayat buluyor… Fİ… Müzikte mükemmeli arayan 2 dostun buluşması… Size, bugüne kadar bilinen duyu araçları ile tatmadığınız, duymadığınız, görmediğiniz bir şölen sunuyor… ‘ deniliyor gerçekten de öyle.
Ferhat Göçer’in dünden bugüne şarkılarını İskender Paydaş Orkestrasının o muhteşem ritmi ile yorumlaması özellikle Kayahan, Erol Evgin, Orhan Gencebay şarkıları 10 Kasım geccesi izlediğim Fİ SENFONİK de fevkalade idi.
Özellikle şunu belirteyim Göçer yanında vokallerin fevkalede yorumları ile İskender Paydaş’ın enstrümanları ile yaptığı show için bir kez daha izlenir Fİ SENFONİK.
Bu arada Ferhat Göçer’in Cansu Kurtçu ortak çalışması ‘Yak Gemileri’ 22 Aralık da tüm dijitalde.
"Sınırlar" sınırları zorluyor!
Sınırlar David Mamet’in yazdığı Kayhan Berkin’in yönettiği iki kişilik bir oyun.
Can bir öğretim görevlisini Ecrin ise üniversite de kız öğrenci. Oyunu izlerken kim haklı kim haksız diye düşünmeden edemiyorsunuz.
Öğrenci öğretmen ilişkisinin sahneye farklı bir biçimde yansıtıldığı karakter ve davranış çizgileri üzerine yansıtılmış ciddi bir çalışma.
Tek perdelik ama çok stresli geçen Sınırlar’da Ecem Uzun ve Kenan Ece rol alıyorlar. Her ikisi de çok başarılı ödüllü oyuncu Ecem Uzun yanında Kenan Ece’yi bu oyunda diğer çalışmalarına göre daha başarılı buldum diyebilirim.
Sınırlar’ı biraz açmak gerekirse politik doğruculuk, güç, ayrıcalık ve iletişimsizlik gibi kavramlarını sahneye taşımış, günümüz Türkiye’sinden kesitlerin sunulduğu çok başarılı bir oyun. Sınırlar 21 Aralık tarihinde Das Das İstanbul sahnesinde.
‘Balina’ ağlama garantili!
Zorlu PSM, Craft Tiyatro ve Free Stage ortak yapımcılığı ile Samuel D. Hunter’ın aynı isimli oyunundan uyarlanarak geçtiğimiz seneye damgasını vuran ‘ Balina ‘ şimdilerde tiyatro sahnesinde.
Akademi Ödülleri’nde aldığı 3 adaylığın yanında, Brendan Fraser’a “En İyi Erkek Oyuncu” Oscar’ını kazandıran Balina, adlı film yılın en çok ses getiren işlerinden olmuştu.
2 Kasım tarihinde Zorlu PSM de prömiyer yapan ‘Balina’ şu aralar kapalı gişe.
İbrahim Çiçek’in başarılı rejisi ile sahnelenen ‘ Balina’ da Enis Arıkan, Şebnem Bozoklu, Yağız Can Konyalı, Helin Kandemir ve Emine Evirgen rol alıyorlar.
Bir baba-kızın yaşam ile ölüm arasındaki kısacık karşılaşması olan ‘Balina’, sizi hüzünlere boğuyor, tüm oyuncular oldukça başarılı olmaları yanında yakında Netfilx için kamera karşına geçecek Bihter’in Nihal karakteri Helin Kandemir özellikle finalde ki o içten ağlama sahnesi ile hüzünlere boğuyor.
Balina 7-8-11-2-27 Aralık tarihlerinde Zorlu PSM sahnesinde.
Okan Urun’un ‘O Gezegen’i
Moda Bina’nın teras katında oyuncu yönetmen Okan Urun’un ‘O Gezegen’in de bu ay ki konukları Aslı İnandık, Ceren Ercan ve Tuğrul Tülek idi. , Misafirleriyle kendi oturma odasındaymış gibi konuşuyor Okan Urun içten samimi ve gerçek.
Konuklarına merak edilmeyenleri soruyor, üstüne vazife olmayan konuları irdeliyor ve bazen bağlam içi bazen bağlam dışı kalıyor.
Her konukla yeni bir gezegenin keşfine çıkıyor. Her konuğuna yarım saat ayırıyor, soruları hep neşeli hep hayattan, ara ara izleyiciden de fikir alıyor, sonra bunlar postcad olarak ‘O Gezegen’ de yayınlanıyor…..
O gecce ‘O Gezegen’i izleyenler arasında Nazlı Bulum, Kayhan Berkin ve Ömür Akkan gibi sanat dünyasından isimler vardı.
