Amerika havası iyi gelir dedim. İstanbul’da kar kış kıyamet, pahalılık, seçim gündemi derken insan ana haber seyretmek istemiyor.
Ben de aşağıdaki sebeplerden dolayı Los Angeles’a gideyim dedim.
Sebepler
İklim ve hava: Burada hava buz gibi ama orada 20 derece. Eee insan da kasılmıyor. Millet şort ve parmak arası terlikle dolaşıyorsa, düşünceler ve insanlar arası iletişim de daha bir sevgi dolu oluyor.
Alışveriş: Ülkemizde Usd artsa bile Abd de alacağınız pek çok şeyin fiyat hala çok ucuz. Mesela marka ürünlere bakalım; saat, çanta, iç çamaşırı, bilgisayar, cep telefonu, takım elbise, kravat, parfüm… Daha niceleri. Boş bavul ile gidip oradan pek çok şeyi Outlet'den komik rakama alabilirsin. Mesela benim ayağımdaki Nike ayakkabıyı ben Nyc'dan Macy’s'den 55 Usd ye almıştım. Ülkemizde aynı ayakkabı 3500 TL, Bu saçma fiyat farkları beni yoruyor.
Restoran ziyaretleri: Los Angeles'daki dostlarım, ortaklarım Harvey ve Renan beni en güzel mekanlara gezdiriyorlar. Burada sağdan say soldan say hep aynı mekanlara gideceğime özellikle Meksika lokantaları dahil farklı menüler ile farklı sunumlar, dekor ve ambiyans açısından hem bana hem de danışmanlık yaptığım mekan sahiplerine vizyon katabilecek özel restoranlara gitmek istiyorum.
İnsan arada yurt dışına çıkmalı. İnsan arada Abd'ye gitmeli. Bunu şöyle anlatmak lazım. Anadolu şehrinde yaşayan biri İstanbul’a arada mal veya hizmet almaya gelir ya; "Vay İstanbul ne kadar da değişmiş, büyümüş ve yeni mekanlar açılmış." der ya… Biz İstanbul’da yaşayanlarda da eğer hayat rutinleri içinde yaşayan insan değilseniz yine de vizyon açmak açısından NYC veya LA'ye gitmeniz görmeniz gerekmekte. Kendinizi geliştirmeniz gerekmekte. Biz de oraya gidince "Vay be!" diyoruz.
Yıllar önce Los Angeles’dan misafirim geldiğinde BigChefs'de Mimoza istemişti. BigChefs yok demişti. Gamze Cizreli’ye bunu aktardıktan sonra onlar da kendilerini geliştirdiler. Şimdi BigChefs'lerin baş şefi Murat bence çok başarılı. Hatta ülkemizde değil Dünya’da çok başarılı bir şef olduğunu düşünnmekteyim.
Özellikle Anadolu kadınına destek mantığı ile Hatay menüleri, Gaziantep menüleri tüm kaliteli mekanlarda onlar sayesinde moda olmaya başladı.
Plaj ziyaretleri: Malibu Beach, Venice Beach, Santa Monica, Manhattan Beach... Buralarda çıplak ayakla gezmek, hatta köpek balıkları ile surf yapmak. (Bacağı kaptırmadan!)
Muhteşem evleri ve sessiz mahallerde dolaşmak.
Ünlüler ile tanışmak sohbet etmek: Bildiğiniz üzere sanatçı camiası burada yaşamakta. Bize kim lazım ise oturup onlarla kahve içmek bence iyi olur diyorum. (Mesela Brad Pitt)
Teknolojide ve gastronomide son gelişmeleri izlemek: Mesela robotların hizmet ettiği mekanları görmek.
Hediyelik eşyalar almak: Dönüşte sevdiklerimi de mutlu etmek... Beni misafir eden dostlarıma ülkemizden hediyeler götürmek .
Müzeleri gezmek: Bence bu konu önemli. Mesela Platenerium Müzesi, Dünya Gözlem Müzesi ve sanat müzeleri kesinlikle gezilmeli diye düşünüyorum.
Yıldızlar Yolu'nda yürümek: Hatta orada kendi adımı yazdırmak. Bu da gitme sebepleri arasında olmalı.
Çin Tiyatrosuna gitmek: Oscar Ödül törenlerinin yapıldığı salonu görmek!
San Diago’ ya gitmek: Ve orada da Lajolla'da güneşi batırmak.
Holywood stüdyolarını gezmek.
Bu sebepler bence yeterli.
Bu haftalık benden bu kadar. Kalın sağlıcakla.
Ben plaj kısmına geçiyorum.