• 04 ARALIK Çarşamba 13:17
  • HV
Advert

Anneler Günü'nün bilinmeyen hikayesi

Gürkan Boztepe
Gürkan Boztepe
Yayın Tarihi : 01-05-2023 22:25

Anneler Günü geleneği, Antik Yunanlıların Yunan mitolojisindeki pek çok tanrı ve tanrıçanın annesi olan Rhea onuruna verdikleri yıllık ilkbahar festivali kutlamalarıyla başlar. Antik Romalılar'da ilkbahar festivallerini İsa’nın doğumundan 250 yıl öncesinden ana tanrıça Kibele onuruna kutluyorlardı.

ABD’de Anna Jarvis’in kaybettiği kendi annesi için 1908 yılında başlattığı anma günü, 1914 yılında Kongrenin onayıyla Amerika çapında genişledi. 

Hikaye şöyle gerçekleşti.

Anna Jarvis uzun yıllar ailesi ile birlikte yaşadığı Amerika’da ilk olarak babasını kaybetti. Daha sonra 1905 yılında annesini kaybeden Anna Jarvis sürekli birlikte olduğu ailesinin eksikliğini her defasında daha da fazla hissetti. Özellikle onlara yaşadıkları dönemlerde gereken değeri vermediğini düşünen Anna Jarvis sürekli bunun sıkıntısını yaşamaya başlamıştı.

Anna Jarvis annesinin ölüm yıldönümü olan Mayıs’ın 2. haftasında çevresindeki insanları davet ederek bu günü anneler günü olarak kutlanması talebinde bulundu. Bu talebe yakınları sıcak baktı, finansal desteği de ünlü bir giyim şirketi sağladı. İlk kutlamanın yapıldığı alanda binlerce kişi vardı. Anna Jarvis’in tüm katılanlara kırmızı bir karanfil vermesiyle geleneksel bir hal alan Anneler Günü'nün sembolü de bu kırmızı karanfiller oldu.

Anna Jarvis tarafından artık önünde kalan tek engel, bu günün resmiyet kazanması gerektiğiydi. Yazdığı yüzlerce mektubu eyelat başkanları ve senotaya gönderen Anna Jarvis, daha oylamadan geçmeyen bu günü birçok eyelatte kutlanmasına neden oldu. 

8 Mayıs 1914 tarihinde Wilson’un imzası ile artık Anneler Günü resmiyet kazanmış oldu. Daha sonra birçok ülkede kabul gören bu gün çiçek ve hediye kartlarından oluşan paketlerin yok satmasına neden oldu.

1920’lere gelindiğinde Anne Jarvis, “Anneler Günü”nün önerdiği biçimdeki gerçek anlamından uzaklaşıp  ticarileşmesine ve bir hediye alma yarışına dönüşmesine öfkelenmeye başlıyor. 

Çünkü  onun istediği herkesin annesine o gün bir mektup yazıp onu ne kadar sevdiğini içtenlikle anlatmasıydı. Kız kardeşiyle beraber kendi yarattığı anneler gününe karşı bir kampanya açıyor. Anneler gününün bu haliyle iptal edilmesi için gösteriler düzenliyor, ülkenin her tarafına çağrılar yolluyor. Bu günü alışveriş için fırsat olarak kullanan mağazalara davalar açmaya kalkıyor. Kendi sponsorunun mağazasında (menüde “Anneler Günü Salatası” var diye) olaylar çıkartıyor. Ve hatta başkanın eşi Eleanor Roosvelt’e bile bebek ve anne ölümlerini azaltmaya yönelik açtığı bağış kampanyasında “Anneler Gününü” kullandı diye saldırıyor. Protesto gösterilerini o kadar abartıyor ki birkaç defa “huzuru bozmaktan” tutuklanıyor. 

Bütün servetini harcayarak verdiği mücadele hiçbir yere varmıyor. Anneler günü tam da onun istemediği şekliyle tüm dünyaya bir alışveriş vesilesi olarak yayılıyor.

Anneler Günü’nün yaratıcısı Anne Jarvis, hiç evlenmiyor ve çocuk sahibi olmuyor. Protestoları ve hırçınlığı nedeniyle saygınlığını yitiriyor. 84 yaşında, uzun bir hastalık döneminden sonra kör ve sağır bir halde yoksulluk ve yalnızlık içinde bir akıl hastanesinde ölüyor.

Anneler Günü, tüm dünyada yoğunlukla Mayıs’ın ikinci haftası kutlanmasına rağmen, farklı günlerde kutlayan ülkeler de vardır. Mesela Norveç, Şubat’ın ikinci Pazar günü; Yunanistan 2 Şubat; Kenya, Haziran’ın son Pazar günü Anneler Günü’nü kutlayan ülkelerdir.

Aramızdan ayrılan ve yaşayan tüm annelerimizin anneler gününü kutlarım.

Bu haftalık benden bu kadar kalın sağlıcakla …

  • Etiketler