İzlemeniz gereken iki film

Gürkan Boztepe

25-07-2023 11:48

 

Oppenheimer ve Missionİmpossible

Önce Tom Cruise ‘un başrolünde olduğu filmden bahsetmek gerekirse;bildiğiniz gibi bu aksiyon serisinde konudan çok nasıl işlendiği önemli .Oyuncular biribirinden başarılı çekimler süper ,aksiyon abartısı maximumda.Bu filmde HayleyAtwell çıkış sağlamış ama Rebecca Ferguson ve PomKlementieff Kadın oyuncu olarak daha başarılı ve kendine münhasır güzellikleri ile dikkat çekmekte.Kötü adam Babriel rolündeki EsaiMorales den daha çok yıldızları toplayan herzamanki sempatik tavırları ile fırlama Benji (SimonPegg) .

Mission: Impossible konusu - Ölümcül Hesaplaşma, ikonik ajan EthanHunt ve birlikte çalıştığı IMF ekibinin maceralarını konu ediyor. TomCruise’un yeniden EthanHunt karakterine hayat vereceği aksiyon türündeki filmde, RebeccaFerguson üçüncü kez IlsaFaust karakterini canlandırırken, kadroda SimonPegg, Angela Bassett, VanessaKirby, VingRhames gibi isimler de yer alıyor. Filmin yönetmenliğini ise serinin beşinci devam halkasından itibaren yönetmen koltuğunda oturan ChristopherMcQuarrie üstleniyor.

Bence izlenmesi gereken sebeplerden en önemlisi Motorla atlama sahnesi. Neden mi? TomCruise

AYNI SAHNEYİ 6 KEZ ÇEKTİLER

Ünlü isim, bu sahneye hazırlanmak için 500'den fazla paraşütle atlayış ve 13 binden fazla motokros atlayışı gerçekleştirmişti. TomCurise, söz konusu sahnede yaptıklarını bir günde tam 6 kez başarılı bir şekilde tekrarlamıştı.

İşine bu kadar saygı duyan 60 yaşındaki sanatçıyı izlemek gerekmekte.

Şimdi gelelim ana yemek konumuz OppenheimerFilmine.Bu film aslında akmıyor.Bu film aslında zevkle izlenmiyor.Bu film aslında çok uzun.Bu fil bile değil sanki bir belgesel.Bu film aslında Amerikan emperyalizmin kendi içinde yarattığı kahramanları bile işi bitince nasıl tükürüp attığının bir göstergesi deyip izlemeyebiliriz.Ama değil izlemek lazım.

Önce Yahudi ve Amerikalı olma çaktırmadan pompalanmakta.Yahudi isen zekisin mesajı verilmekte.Yahudi isen Amerikada ve Dünya’da başarılı olabilirsin mesajı verilmekte.Yahudi isen zorluklar içinde bile bulunduğun ülkeye değer katarsın mesajı verilmekte.Bir de Amerikalı isen Dünyayı ele geçirbilirsin ve en güçlü sensin mesajı verilmekte.Sıkılsan da bu filmi izlemek önemli.

Dünyadaki 220.000 ölüme sebep olan Atom Bombasının üretilmesi ve Japonlara karşı kullanılması süreçlerini Amerikalılar kendi içlerinde hesapta özeleştrigetirmişler.Olmuş mu olmamış yeter mi yetmez.Japonlar açısından olaya gerçekten bakabiliyor muyuz bu filmde hayır …

Bu film Amerikalıların çıkarlar doğrultusunda Dünyanın en zeki insanlarını bile işlerine gelince nasıl kullanıp attıklarını göstermesi açısından iyi olsa da ,aba altından gösterdiği Amerika ve Yahudi taraftarı tutumu ile çelişkiler barındırmakta.Bu arada Oyuncular çok başarılı.Hele başroldeki Cillian Murphy bence ve oyuncuların tamamı çok başarılı.Ama film gereksiz uzun.

Konuyu tekrar hatırlyalım;

Christopher Nolan'ın yönettiği film, Amerikalı bilim adamı Julius Robert Oppenheimer'ın (Cillian Murphy) hikayesini ve İkinci Dünya Savaşı sırasında atom bombasının geliştirilmesindeki rolünü anlatıyor. Fizikçi Julius Robert Oppenheimer, İkinci Dünya Savaşı sırasında Manhattan Projesi'nin bilimsel lideri yapılmıştır. Fakat o ve eşi Kitty (EmilyBlunt), bu kararın hem kendi hayatlarında hem de bütün dünyanın üzerinde bu kadar büyük bir etkiye sahip olacağını tahmin bile edemezdi.

Oyuncu kadrosundan:Cillian Murphy - J. Robert Oppenheimer,Emily Blunt, Matt Damon, Robert Downey

Gelelim gerçeklere ;1945'in sonuna kadar Hiroşima'da atom bombası saldırısından dolayı yaklaşık 140.000, Nagasaki'de ise 80.000 kişi ölmüştür. 2007'de, Nagasaki belediyesinin resmi sitesine göre, o an öldürülen veya daha sonra atom bombasının etkisiyle ölenlerin toplam sayısı 143.124'e ulaşmıştır.Şu anda 220.000 Kişi olduğu düşünülmektedir.

Büyük bir kentin ortasına düşen 1 megatonluk bir atom bombası hemen hemen bütün şehri yok edecektir. Saatte 750km/s hızla esen bir rüzgâr, bombanın düştüğü yerden 3km kadar uzaklıkta olan bütün binaları ve köprüleri yerle bir edecek, bu alandaki bütün canlı varlıkları öldürecektir. Patlama merkezinden 3–5km rüzgârın hızı 470km/s olacaktır. Bu alandaki bütün evler ve köprüler hasar görecektir, bu alandaki insanlar derileri kavrulup yanarak ölecektir. Merkezden 5–7km ötede rüzgârın hızı saatte 260km olacak, elbiseler tutuşacak radyasyon seviyesi öldürücü düzeye çıkacaktır. Merkezden 7–12km uzakta rüzgârın hızı 50–55km/s olacak; telefon telleri kopacak, insan vücutlarında ikinci derece yanıklar oluşacak, insanlar patlamanın ve radyo aktif serpintinin etkisiyle kör olacaktır.

Isı

Ardından gelen 3.000°C’lik ısı etkisi ise yaklaşık 2km çapındaki her şeyin yanmasına yol açtı. Daha sonra ise patlamanın etkisiyle başlayan ve saatte 1800km ile esen alev rüzgârı çevredeki her yükseltiyi dümdüz etti. Ama asıl kalıcı etkiyi patlamadan birkaç dakika sonra başlayan bir yağmur gerçekleştirdi. Yağmur ile tüm radyoaktif serpinti bölgeye inmiş oldu. Saniyelerle ölçülebilecek bir zaman dilimi içerisinde Hiroşima'yı yok eden bu korkunç bombanın bilançosu yaklaşık 80.000 ölü ve 100.000 yaralı olarak belirlendi.

Radyasyon

Hiroşima'ya atılan atom bombasından sonra, yayılan radyasyondan dolayı birçok çocuk hasta olmuş ve ölmüştür. Radyasyon, üreme hücrelerini etkilediği için çoğu bebek genetik bozukluklarla beraber doğmuştur.

Japonya
’nın 15 Ağustos'taki mesajında, "Savaşın Japon halkını mahvedeceğini" belirten dönemin Japonya İmparatoru Hirohito, ülkesinin "koşulsuz teslim olduğunu" ilan etti.

Amerika Utanç duyması gereken insanlık suçunu ;bir fizikçi yahudinin linç kampanyasını ve kullanılması yönünden gösterip eline geçen 180 milyon usdlik bir özür filmi fırsatını elinden kaçırmıştır.

Film endüstrisi ABD nin ve ünlü yönetmenler de Yahudilerden oluştuğu sürece daha çok bu tarz filmler izler ve kendimizi entelektüel sanmaya devam ederiz.

Aynı film bütçesi ve teknolojisi Japonlarda olsa bu konuyu hangi açılardan çekerlerdi ve neler izlerdik merak ediyorum.

Bu haftalık benden bu kadar kalın sağlıcakla ….

 

 

 

 

 

 

DİĞER YAZILARI Gastronomik etkinlik yoğunluğu 01-01-1970 03:00 Sağlık turizmi ve zayıflama sektörü 01-01-1970 03:00 Evde yemek 01-01-1970 03:00 Gastroshow 01-01-1970 03:00 Shakira rehberiyle Yunanistan 01-01-1970 03:00 Hamburger ve coğrafi işaretli hamburger 01-01-1970 03:00 Müzik kültürü ve toplum kültürü 01-01-1970 03:00 Yaz geliyor kilo verecek misin? 01-01-1970 03:00 Evcil hayvan gastronomisi 01-01-1970 03:00 İzmir klasik lezzetleri 01-01-1970 03:00 Marka olmak 01-01-1970 03:00 Doğru bildiğimiz yanlışlar 01-01-1970 03:00 Ordu Ünye'de gastronomi ve turizm 01-01-1970 03:00 Avrupa sosyetesi nerede? 01-01-1970 03:00 Zengin yoksul 01-01-1970 03:00 GTD, Türkiye gastronomisine değer katanları ağırladı 01-01-1970 03:00 Türk gastronomisi uzayda! 01-01-1970 03:00 40 önemli bilgi 01-01-1970 03:00 Gastronomik önemiyle dikkat çeken 5 kitap 01-01-1970 03:00 2023'ün EN'leri listesi 01-01-1970 03:00 2024 Markalaşma Yılı 01-01-1970 03:00 İzmir'de neler oluyor? 01-01-1970 03:00 Sofra Adabı ve Asalet 01-01-1970 03:00 Napolyon 01-01-1970 03:00 Kalbim Malta'da kaldı 01-01-1970 03:00 Burçlar hangi yemekleri sever? 01-01-1970 03:00 Michelin ve Türk Mutfağı'na saygı! 01-01-1970 03:00 Hygge Felsefesi nedir? 01-01-1970 03:00 Kopenhag'da bir gecce 01-01-1970 03:00 Veni Vidi Vici 01-01-1970 03:00 Kültür manyağı yaparım 01-01-1970 03:00 Son Akşam Yemeği'nin hikayesi 01-01-1970 03:00 Hoş geldin Ekim 2023 01-01-1970 03:00 İstanbul'da neler oluyor? 01-01-1970 03:00 Gastronomi turizmi için şehir etkinliklerinin önemi 01-01-1970 03:00 Anadolu kadınına döviz kazandırmak 01-01-1970 03:00 Emlak sektörü ve gastronomi 01-01-1970 03:00 Personel sorunu & Patron sorunu 01-01-1970 03:00 Ünlüler ne yemek sever? 01-01-1970 03:00 3 günde Tokat 01-01-1970 03:00 Motor kültürü 01-01-1970 03:00 Gastronomi ve sanat 01-01-1970 03:00 Neden eski müzikler 01-01-1970 03:00 2 Michelin Yıldızlı şefin en iyi tabağı: Domates 01-01-1970 03:00 Bayramlara bakış açısı 01-01-1970 03:00 Fethiye bayramlıkları 01-01-1970 03:00 Bodrum, neden Bodrum? 01-01-1970 03:00 İstanbul'da etkinlik yoğunluğu 01-01-1970 03:00 Bodrum-Çeşme nereden çıktı? 01-01-1970 03:00 Atatürk'ün hayatını kurtaran saat 01-01-1970 03:00 Mutfak yangınları 01-01-1970 03:00 Şehirleri marka yapan restoranlar 01-01-1970 03:00 Peru Gastronomisi 01-01-1970 03:00 Anneler Günü'nün bilinmeyen hikayesi 01-01-1970 03:00 Topkapı Sarayı 01-01-1970 03:00 Paskalya Bayramı ve Ukrayna 01-01-1970 03:00 İstanbul semtlerinin isimleri nereden geliyor? 01-01-1970 03:00 Hobin kadar konuş 01-01-1970 03:00 Evde Somon ve Morina kalmamış Oslo'ya gittim! 01-01-1970 03:00 Başka bir Çanakkale Zaferi 01-01-1970 03:00 İzmir'de bir günde ne yenir? 01-01-1970 03:00 Sophia Loren ve favorisi Ristorante Apollianare 01-01-1970 03:00 Sevimli dostlar; köpeklerimiz, kedilerimiz 01-01-1970 03:00 Neden Anadolu? 01-01-1970 03:00 Deprem gerçeği! 01-01-1970 03:00 Amerika havası 01-01-1970 03:00 Tiyatro 24 TL, kahve 50 TL: "Veba" 01-01-1970 03:00 İstanbul'da su durumu, kuraklık ve farkındalık 01-01-1970 03:00 İstanbul'da gezilecek yerler 01-01-1970 03:00 Yaşlandığını nasıl anlarsın? 01-01-1970 03:00 2022'nin En'leri listesi 01-01-1970 03:00 Avatar: Suyun Yolu 01-01-1970 03:00 Gastronomi sözlüğü 01-01-1970 03:00 Christmas ve Noel Baba  01-01-1970 03:00 İstanbul semt isimleri 01-01-1970 03:00 Trüf mantarı 01-01-1970 03:00 Tanımlar 01-01-1970 03:00 Haftalık gelişmeler... 01-01-1970 03:00 Prag'da sonbahar! 01-01-1970 03:00 YEMEK  YEMEK  01-01-1970 03:00 MICHELIN YILDIZI  01-01-1970 03:00 Ne İzleyelim? 01-01-1970 03:00 Trüf mantarı ve Gastronomi  01-01-1970 03:00 Sürdürülebilirlik ve İklim Krizi 01-01-1970 03:00 İHRACAT REKORLARI 01-01-1970 03:00 Amerika Başkanını Covid 19'dan koruyan karamürver ve Kastamonu 01-01-1970 03:00