14 Şubat kapıda! Henüz şehrin dört bir yanını kalpler kaplamış değil ama çok yakında buralar kırmızıdan, aşktan, kalpten geçilmeyecek. Şahsen, doğum günleri dışında kalan özel günleri çok seven bir insan değilim. Yine heyecanına kapılırım ama ben tüm o özel günlere çok bel bağlayanlardan değilimdir. Ama yinede insan havaya girmiyor değil. Sevgililer Günü'ne adım adım yaklaştığımız şu günlerde, henüz mekanların hamleleri belirlenmedi. Eminim çoğu bu özel gün için farklı eğlenceler, lezzetler sunmak içi çalışmalardadır şuan. Çok yakında yine duyurmaya başlayacağız Sevgililer Günü için en iyi önerileri. Fakat ben kendime dönecek olursam; her günün kutlanmaya değer olduğunu ve her anın bir kutlamaya dönüşebileceğini düşünenlerdenim. Bu yüzden şehirde yıllardır vazgeçemediğim romantik ikiliden bahsetmek istiyorum!
Sunset Grill & Bar
Gerçek bir İstanbul klasiği! Lezzetin sınırlarını zorlayan menüsü, muhteşem Boğaz manzarası, her adımda ayrıcalığı yaşatan atmosferi ve tüm kadrosuyla İstanbul'a değer katanlar listesinin en başında yer alıyor. Romantik buluşmalar için de yıllardır hep ilk sırada yer almaya devam eden Sunset, aslında her anı kutlamaya çevirenlerden. A'dan Z'ye tüm detaylarıyla oldukça ince düşünülmüş. Menüsünden tabaklarına, dekorundan çalışanlarına kadar; şehrin değişmez klasiği ünvanını sonuna kadar hak ediyor. Ayrıcalık, her adımıyla insanın ruhuna işliyor. Sunset, genel olarak özel günler için farklı bir dokunuşla karşımıza çıkan mekanlardan. İmza attıkları her işle farkını ortaya koyanlardan. Bunu şahsi tecrübemden bir örnekle de açıklamak isterim. Bildiğiniz gibi Sunset, kahvaltı sunan bir mekan değil. Yıllar önce bir özel gün için brunch düzenleyeceklerini duyurduklarında inanılmaz heyecanlanmıştım. Ve tabii ki Sunset'in bu özel gün için hazırladığı brunch keyfini de deneyimleme şansım olmuştu. Sanıyorum hayatımda karşılaştığım en iyi Pazar kahvaltısıydı! Hala konusu açıldığında, aklıma geldiğinde hep bahsederim. Yaptıkları her işin altına imzalarını tam anlamıyla atıyorlar! Romantik buluşmalar için de kesinlikle ilk sırada olmayı hak eden bir klasik olduğunu düşünüyorum. Akdeniz, Türk ve Japon Mutfağı'nı ustalıkla harmanlayan mekan, her tabağını imza lezzete dönüştürebilecek kadar iddialı. Sushi kesinlikle denenmesi gerekenler arasında. Sunset, 1999’dan bu yana Châine des Rôtisseurs üyesi. Aynı zamanda James Beard Vakfı tarafından Türk Mutfağı'ndaki leziz yemekleri hazırlaması için New York’a davet edilen tek Türk restoranı. Yani ünü sadece ülke çapında değil, bu lezzet tutkusu aslında tüm dünyayı sarmış durumda!
Vogue Restaurant & Bar
Bir diğer klasik vazgeçilmezim ise Vogue! Her dokunuşunda farkı hissettiren, lezzetleriyle büyülü bir dünyaya yolculuğa çıkaran Vogue; romantik buluşmaların en ateşli noktalarından! Şık ve parıltılı bir ambiyans sunuyor. Kapıdan girdiğiniz ilk andan itibaren büyüsü sarmaya başlıyor. Yıllardır belli aralıklarla gittiğim bir mekandır; her seferinde çıtayı bir tık ileri taşımaya başaranlardan. Mekanın fark yaratan lezzetlerinin yanı sıra kokteylleri de kesinlikle denemeniz gerekenler arasında. "Modaya uygun lezzetler" mottosuyla yoluna devam eden Vogue, aynı zamanda gastronomi sahnesinin trendlerini de belirleyen vazgeçilmez mekanlardan. Akılda ve tabii ki damakta kalıcı bir serüven. Dünya ve Akdeniz Mutfağı'na modern ve yaratıcı yorumlar katan mekan, Akaretler'deki BJK Plaza'nın en üst katında bulunuyor. Tava Somon ve Karides Tartar benim son favorilerim arasında. Deniz ürünlerinin farklı yorumlarını sevenlerdenseniz, kesinlikle denemelisiniz.