• 12 EKİM Cumartesi 15:04
  • HV
Advert

Sanatla iyileşeceğine inanan bir nesiliz biz!

Sedef Ertekin
Sedef Ertekin
Yayın Tarihi : 16-04-2023 22:09

İnsanlık artık gerçek anlamda gelişiyor; dünyanın daha güzel bir yer haline gelmesi için didinip duran bir avuç insanın sayısı gün geçtikçe artıyor! Yorulduk çünkü; üzülmekten, tükenmekten, yılmaktan, yorulmaktan yorulduk. Önce bireysel değişime, sonra toplumsal dönüşüme ihtiyacımız olduğunu gördük. Ben harekete de geçtiğimize inanıyorum artık. Yolculukları önce kendi iç dünyamıza yaptık; henüz çoğumuz bir yere varamadık. Çünkü asıl olan, olmuşluktan çok; bu çaba. Çoğumuz da bunu fark ettik. Kendimize ettiğimiz merhametin dış dünyada bir karşılığının olduğunu gördük. Sevginin önce kendimizi sevmekle başladığını fark ettik. İnsanları yargılamanın, kesin kurallar koymanın işe yaramadığını fark ettik. At gözlükleri yok artık çoğumuzda. Birbirimize ne kadar benzediğimizi anladık; ve bir o kadar da farklı olmanın harmonisini sevdik. Gülümsemeyle, sarılmayla, kalplerimize dokunmayla, çocukla çocuk olabilmekle, çocukları bilge yerine koymakla, hayvanları korumakla, resimle, müzikle, kitapla, sanatla iyileştiğine inandık bu dünyanın! Kaybetmeyelim bu inancı; sıkı sıkı sarılalım umuda...

Dünya Sanat Günü...

15 Nisan, Dünya Sanat Günü'ydü. Sanata inanan; gücüne güvenen ve ona saygı gösterenlerin günü de diyebiliriz. Emeğini aşka dönüştürenlerin, tutkusu içine sığmayanların günüydü. Hayallerinden vazgeçmeyen, dayatılan sınırlarda kalmayı reddedenlerin günü.. Aşkla, sevgiyle; insanı olduğu gibi kabul edenlerin günü.

Hayata renk katan ve insanın hayata olan bakış açısının değişmesini sağlayan sanatın ve sanatı icra edenlerin günü! Aynı zamanda Leonardo da Vinci'nin de doğum günü.

2011 yılında Meksika'nın Guadalajara kentinde düzenlenen 17. Dünya Sanat Birlikleri (UNESCO resmi partneri/IAA) Genel Kurulu'nda Türkiye temsilcisi olarak UPSD (Ulusal Plastik Sanatlar Derneği) Başkanı Bedri Baykam tarafından önerilen Leonardo da Vinci'nin doğum günü 15 Nisan, Dünya Sanat Günü olarak belirlenmişti. 2012’den bu yana Los Angeles’tan Haiti’ye, Meksika’dan Türkiye’ye, Paris’ten Hindistan’a dünyanın her yerinde hem toplum hem de önde gelen müze ve galeriler tarafından kutlanan Dünya Sanat Günü, IAA Dünya Başkanı Bedri Baykam’ın girişimi, 15 ay boyunca süren görüşmeler ve UNESCO toplantıları sonucunda 2019 Kasımı’nda UNESCO Genel Konferansı’nda resmi olarak Uluslararası UNESCO Günleri’nden biri ilan edildi. 

Kısacası, Leonardo da Vinci'nin doğum günü olan 15 Nisan; Dünya Sanat Günü olarak kutlanıyor. Bu gün, sanatsal yatırımlar ve toplu arasındaki bağları güçlendirmeye yardımcı olumakta ve sanatsal ifadelerin çeşitliliği konusunda daha fazla farkındalığa teşvik etmekte. 

Datça'da sanat!

Okulların tatil oluşu, bayramın yaklaşması derken ben, dünya üzerinde en sevdiğim lokasyonda aldım yeniden soluğu: Datça! Altın kafese de girsem "İlle de Datça!" diyenlerdenim ben; Datça kafası diyoruz biz buna...

Datça, sanata ve sanatçıya oldukça önem verir. Sanatın her türlüsüne kucak açan bir yer burası. 15 Nisan Dünya Sanat Günü'nde de, Cape Krio'da harika bir Karma Sergi gerçekleşti. Datça Kültür Sanat Dayanışması'nın organize ettiği sergide 30 sanatçının yaklaşık 60 eseri sanatseverlerle buluştu. Serginin açılış konuşmasını DKSD adına başarı ressam İbrahim Çiftçioğlu yaptı. Çiftçioğlu; sanatsız bir yaşamın mümkün olmayacağını ve hayatın her alanında sanata ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Sergide sanat emeğini tutarlı bir bütünlülükle sürdüren ressam Oğuz Tığlı'ya da "Sanat Emeğine Teşekkür" sertifikası takdim edildi. Açılışa kemanıyla renk katan İlker Görgülü'de dikkat çeken detaylar arasındaydı. Sergi 21 Nisan Cuma gününe kadar açık olacak ve 14:00 - 18:00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. 

Yolu Datça'ya düşenlerin, hali hazırda Datça'da olanların aklında bulunsun. 

***

İstanbul'da gitmek için gün saydığım bir sergi: "Kendimden Bir Şeyler Aradım" 

Aslında sergi 8 Nisan'da açıldı ama daha bir türlü ziyaret edemedim. Datça'dan döndüğümde ilk iş ziyaret edeceklerim arasında.

Ekin Keser'in ilk kişisel sergisi olan "Kendimden Bir Şeyler Aradım" Mixer'de buluşuyor sanatseverlerle. Bu sergi aslında tam da yazımın başında anlattığım olguyla örtüşüyor. Sergide; toplum ve birey arasındaki ilişki sorgulanıyor ve sanatçı bu hikayeler aracılığıyla izleyicisine ortak bir dil önerisi sunuyor. Her kompozisyonun belleği isimlendirilirken, bulunan fotoğraflarda yer alan mekanlar, insanlar ve olaylardan türüyor. Keser, izleyicilerin eserleriyle ortak bir dil kurmalarını ve kendilerinden bir şeyler aramalarını amaçlıyor.

"Kendimden Bir Şeyler Aradım" sergisi bir sanatçının üzerindeki Stoacı felsefenin de izlerini su yüzüne çıkarıyor. Ekin Keser perspektifiyle toplumsal cinsiyet, ırkçılık, türcülük gibi iktidar mekanizmalarını çatlatarak nefes alanları için yer açıyor. Sanatçı mikro-kozmosunu ufak bir kıyıya kurarak kendini bir yerde sınırlamıyor. Öyle ki; bu sergi onun başlangıç oku!

  • Etiketler