• 11 EKİM Cuma 23:13
  • HV
Advert

İstanbul’un vazgeçilmezlerinden: Kıyı Restaurant

Yayın Tarihi : 02-02-2016 16:18
1964 yılından beri hizmet veren Kıyı, İstanbul’daki balıkçılar arasında bir klasik adeta. 50 yılı deviren ve her bir geçen yıl müşterileri tarafından daha da çok sevilen Kıyı Restaurant, işin sırrını aşkla yapılan yemeklere ve gelenleri müşteri gibi değil misafir gibi ağırlamaya bağlıyor. Sıcak ve soğuk mezeler sonrasında da günlük taze balıklarıyla misafirlerinin kalbini fetheden Kıyı, bu hafta bizleri de fethetti. Hazır balık mevsimi dedik ve Kıyı Restaurant’a konuk olduk. Ayrıntılar mı? Hadi devamını okumaya… Sıcacık bir misali gibi olan mekan Tarabya sahilinde yer alıyor. İrili ufaklı teknelerin ve balıkçı takalarının silueti o samimi ortamı pekiştiriyor sanki. İçerisi salaş bir balıkçı havasında. Tahta sandalyeler ve bembeyaz örtülü masaları ile sade, ahşap pano süslemeleri ve Türk sanatçılarından toplanarak oluşturulan fotoğraf ve resim koleksiyonuyla ise nostaljik bir ortam sağlanmış. Birçok ünlü simanın da vazgeçilmezleri arasında yer alan Kıyı Restaurant tarzından hiçbir şey kaybetmemiş. Biz el lezzetimize ve kullandığımız malzemenin kalitesine güveniyoruz diyorlar ve şölen başlıyor. Soğuk mezeler olsun ara sıcaklar olsun aklınıza ne geliyorsa burada var. Biz seçimleri şefimize bıraktık. Köz biber, midye dolma, patlıcan salatası, barbunya pilaki, lakerda ve ahtapot salatası masamızda yerini aldı. 1 numara kendilerinin hazırladığı midye dolma oldu. Yok böyle bir lezzet diyor 2 numaraya geçiyorum. Ahtapot salatası sonraki favorim oldu. Barbunya pilaki de resmen evde anne usulü yapılmış gibi, mis. Sıcaklardan yaprak ciğer ısrarla tavsiye üzerine geldi. Balıkçıda ciğer mi olur demeyin, buranın spesiyali diyebilirim. Izgara kalamar lokum gibiydi lokum. Tereyağında karides ise alışılmış güveçte sunum yerine tabakta geldi. Domatesi, biberi, yağı tam kıvamındaydı ama alışmışlıktan mıdır nedir sunumu yadırgadım. Bunca mezeden sonra normal boyutta bir balık söyleyip paylaşalım dedik. Tazecik deniz levreğini ızgarada nar gibi pişirmişler. Tadı damaklarda kaldı. Geldik baldan tatlı kısma yani yemeğin sonuna. Kaymaklı ayva mı, cevizli kabak mı yoksa şekerpare mi? 3’ü de birbirinden enfes gönül rahatlığıyla seçebilirsiniz ama benim gönlüm şekerpareden yana oldu. Sahilde takaların sevimli manzarası eşliğinde, salaş bir balıkçı rahatlığında, eviniz kıvamında bir ortamda ama balığın ve mezelerinse en şaşalısının servis edildiği Kıyı Restaurant’ta akşamlar ne de keyifli olur dimi? Tam balık mevsimi, hiç vakit kaybetmeden masanızı ayırtın. Aramadan gitmeyin derim, boş masa bulmak zor malum.
  • Etiketler