Şehrin yeni fısıltısına kulak ver: Whisper Arnavutköy
Bazen bunca hengamenin içine karışıveriyor hayatın. Unutuyorsun kendini, sadece sana ait zevklerini, kendi gülüşlerini, sevdiklerini. Mutlu olmak için burada olduğunu unutuyorsun. Patronunu mutlu etmekle o kadar meşgulsün ki bazen yada müşterilerini, çalışanlarını, hayatında olanları.. Kendi aklından kendini çıkarıyorsun bazen. İşte böyle bir anda ansızın hissedeceksin fısıltıyı, "Artık kendini eğlendir!" diyecek sana. Takip et fısıltını, seni Arnavutköy'de harika bir mekana götürecek..
Şehirde büyük kapışma
Bir dönemi hepimizi Karaköy'e akın ederek geçirdik. Gri sokaklarına, puslu ruhuna ve liman semti olmanın verdiği gizemli havasına katılan yeni mekanların sonu gelmek bilmedi.. Evet Karaköy hala tüm keşfedilesi havasını koruyor ve çok eğlenceli mekanlara ev sahipliği yapıyor. Ama son dönemde Arnavutköy'ün birden bire yükselişiyle de şehirde büyük bir kapışma başladığını da görmezden gelemeyiz. Karaköy'de de sık sık gittiğim ve çok sevdiğim mekanlar var; Ops Passage, Mükellef Karaköy, Namlı Gurme, Colonie (bu arada Colonie bir süre tadilatta olduğu için kapalı kalacakmış haberiniz olsun; yeni sezonda aramıza tekrardan katılacakmış.) Ama bu aralar beni de bir Arnavutköy aşkı aldı gidiyor..
Arnavutköy'ye yepyeni bir soluk gelmiş..
Bir süredir önünden geçip durduğum ve kapısında, isminde, gizemli girişinde beni çeken bir şeylerin olduğunu hissettiğim Whisper'a sonunda gittim.
Keşke daha önce gitseymişim dedim!
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte şehir hayatının yorucu temposuna katlanmak biraz daha zor hale gelmeye başladı. Ege kıyılarına vuramayanlar, kendini Akdeniz kumlarının kollarına bırakamayanlar, kızgın kumlarda kızıp serin sularda ferahlayamayanlar için şehirde harika bir kaçamak varmış meğer..
Arnavutköy'ün mahalle ruhunu canlı tutan dar sokaklarından geçip geleceksin. Yazın kokusunu bu sokaklarda almak sana iyi gelecek. Ve Whisper'ın kapısının önünde durup mekana şöyle bir göz gezdirdikten sonra tam olarak anlayacaksın ne demek istediğimi.. Dekorasyonu ayrıntılarda gizleyen, samimi ve şık bir Fransız esintisi karşılıyor seni Whisper'ın kapısıdan girdiğinde. Sokak tarafında, hayatın ritmini tutan ama biraz da seni sokaktan soyutlayan keyif dolu butik bir bahçesi var Whisper'ın. Beyazın saflığıyla süslenmiş minik bir huzur deposu bu bahçe. Sanki hayatın temposuna ve karmaşasına inat dizayn edilmiş; narin, saf ve minimal.. Fonda çalan müzikler seni bambaşka bir dünyaya yolculuğa çıkarmaya hazır durumda.. Kısacası ilk adımda hissettiriyor farkını!
Geccesi ayrı gündüzü ayrı olan mekanlar hep ilgimi çekmiştir. Whisper, gündüz saatlerinde tam bir "Mademoiselle" ama güneş battığında, geccenin karanlığı çökmeye başladığında bambaşka bir ruha bürünüyor. İddialı kokteylleri ve kaliteli ritimleri ile kesinlikle denenmesi gereken bir mekan!
Dış mekanı öve öve bitiremedim, ama iç kısımda bahçeden pek aşağı kalmamış. Bir anda ayrıcalıklı bir dünyanın parçası oluyorsun içeri girdiğinde. Sokağın ritmi yerini Boğaz'ın büyüsüne bırakıyor; şık, çarpıcı ve cazibeli.. Dekorasyon ayrıntılarına dikkatli bakmanı tavsiye ederim. Duvardaki tablolar, aynayla hareket kazanan duvarlar ve kanatlar altındaki muhteşem bar..
Girls night out
Eğlencenin en kahkahalı bol dedikodulu buluşmaları olan 'kız kıza gezelim'ler kendimi bildim bileli favorimdir. Ama uzun zamandır "Girls night out" için tam olarak aradığım kanı bulamıyordum. Ta ki Whisper ile tanışana kadar. Buradan bizim kızlara sesleniyorum; en kısa zamanda hep birlikte Whisper'a gitmeliyiz! :) Hava kararmaya başladığında keyifle yemeğini yiyorsun, sohbetin kahkahan peşini asla bırakmıyor. Sonrasında müziğin ritmi yavaş yavaş yükselmeye başlıyor ve kendini Whisper'a bırakıyorsun..
Beyler, aklınız kalmasın; kızlar Whisper'da rahat rahat eğlenebilirler :)
Lezzet fısıltıları..
Whisper'ın atıştırmalıkları ve başlangıçları bir harika! Şehirde kolay kolay bulamayacağın tazeliği Whisper'da yakalayacağının garantisini verebilirim. Taco'yu ağzına attığın anda tüm bedenini farklı bir tazelik saracak mesela. Sırrı domatesinde saklıymış; mevsime en uygun domatesler seçiliyor ve bu tazelik hissi oradan geliyormuş.
Seafood Taco ve Ponpon Karides
Ördekli Gyoza
Semtin keyif balıkçıları bir yana, Whisper'da deniz ürünlerinin lezzeti bir yana! Ana yemeklerden kesinlikle denemen gereken bir tat..
Levrek
Art of Food favorisi: Profiterol
Tatlıya düşkünlüğüm bilinir. Hele bir de bol çikolatası varsa, keyfime diyecek yoktur! Whisper'a gitmeden önce bu enfes profiterolün resimlerini görmüş, namına vurulmuştum. Zaten mekana ilk girdiğimde de ilk tatlımı sipariş etmiştim. Whisper klasik profiterol anlayışına bambaşka bir yorum getirmiş; profiterolü tahin ve nane ile süslemiş. Kesinlikle denemelisin!
Kısacası..
Yazın tadını şehirde çıkarıyorsan, bu fısıltıya kesinlikle kulak vermelisin!