Bugün biraz mitolojik hikaye ile acıklı bir aşk hikayesinden bahsetmek istedim. Sonu nereye ve kime varacak okuyun, bakalım…
Poseidon’un oğlu Triton’un büyük aşkı Meos…
Babasıyla birlikte denizlerin koruyuculuğunu üstlenen Triton’a intikam tanrıçası Ultio’nun aşık olması Meos ile Triton’un aşkının imkansız hale gelmesine hatta Meos’un sonuna sebep olur…
Hikaye bu ya; Meos, kıyıdan denizi izlerken altı balık üstü insan Triton’un dikkatini çeker. Öyle güzel bir kadındır ki, hayranlık uyandırmaması mümkün olmayan… Beyaz teni, altın sarısı saçları ile ilk görüşte kendine aşık eder…
Tanrılar yasasına aykırı bu aşk, intikam tanrısı Ultio’nun kulağına gidene kadar mutluluk içinde gizlice yaşanır. Bir gün Meos, Triton’a daha yakın olabilmek için kendisini bir balığa dönüştürmesini teklif eder. Bu şekilde ona her an daha yakın olabilecek ve kimse bu aşkı farkedemeyecektir. Triton, Meos'u bir balığa çevirir. Öyle güzel bir balık olur ki, rengarenk, ışıklar saçan… Ultio, kıskançlık krizine girer ve Meos'u gizlice kaçırıp Poseidon'a teslim eder ve yasak aşkı anlatır. Poseidon, oğlunun tanrıların yasalarını çiğnemesine çok sinirlenir ve diğer tanrılar arasında küçük düşeceğini düşünerek; Meos'u; konuşamayan, sıradan gibi görünen ama tadı lezzetli bir balık haline dönüştürür. Bununla da kalmayan Poseidon, oğlunun Meos'u bulmasını engelleyebilmek için asasını yere vurup depremler yaratarak denizleri birbirine karıştırır.
O günden sonra Meos hangi denizdedir bilinmez. Onu diğer balıklardan ayırt etmenin tek lezzetidir, bunu öğrenmenin tek yolu da ona kıyıp tadına bakmaktır. Hasretiyle yanıp tutuşan Triton, ona kıyabilir mi? Kıyamadığı gibi de bir daha asla göremez. Aynı denizlerde birbirlerini bilemeden yüzen aşık balıklar olarak hayatlarını sürdürürler…
Tarih boyunca balıkçılar tuttukları her balığı Meos olarak görürler ve aşkına saygı gösterirler.
İşte bu ismi keşfedip de Meos ile Triton’un imkansız aşkının hatrına saygı duyarak bu isimle açılan bir balıkçı var ki…
İşlerini gerçekten aşk’la yapıyorlar ve sadece müşteriye değil yaptıkları işe de saygı ve sevgiyi sonsuz sunuyorlar…
Meos, Florya’da kebapçıların arasından sıyrılan enfes bir balıkçı!
Bölge olarak daha çok et ve kebap restoranlarının yer aldığı Florya’da kısa zaman önce muhteşem manzarası ve organik lezzetleri ile açık ara fark atan bir balıkçı…
Kendi arazilerinde yetiştirdikleri zeytinlerden elde ettikleri zeytinyağı ile hazırlanan mezeler, Cunda’dan gelen sebzeler ile İstanbul’da Ege lezzetlerinin tadına varabilirsiniz.
Çocuklu ailelerin rahatlıkla oyun ablalı çocuk oyun odasına çocuklarını emanet edecekleri Meos’ta; balık köftesi, levrek pane ve karides mantısı gibi lezzetleri çocuklar için lezzetli birer alternatif olacaktır. Ayrıca size küçük bir tüyo; yemeği zor yiyen çocuklarınız için ‘bak uçak geçiyor, aç ağzını’ demenin tam da yeri. Çünkü gerçekten uçakların geçiyor.
Yalnızca Ege’deki balıkçılarda tadabileceğiniz sıcak ot lezzetleri, Girit kabağı ve organik Ege ürünleri muhteşem manzara eşliğinde sıcak, samimi ve özverili ekibin ellerinden sunuluyor.
Ayrıca haftasonu serpme olarak sunulan kahvaltıları da dillere destan… Neden mi? Market ürünleri değil de o yüzden… Hepsi tamamen organik ve Ege’den, tarladan... Börekler, çörekler ve kahvaltılıklarla kahvaltı sefası sürebilirsiniz…
Denizin havasını içinize çekerken, manzaraya karşı rakınızı yudumlayabilir ve dostlarınızı evinizde ağırlıyormuş gibi rahat olabilirsiniz çünkü burada müşteri değil misafir gibi ağırlanıyor olacağınızdan emin olabilirsiniz.
Meos’un kaliteli manzarası ve lezzetli yemeklerinin yanı sıra burada sağlanabilecek etkinlik ve davetler ile ilgili bizlerle de iletişime geçebileceğiniz gibi bayanlara özel günler, arkadaş toplantıları, doğum günleri ve iş toplantıları gerçekleştirebilirsiniz…
MEKAN ROTALARI / SİTARE ATABAY YAZDI!