Mükemmel ikili: Tatlı & Kahve
30-11-2015 18:16
7376 kez okundu.
Size ideal bir pazar gününden bahsetmek istiyorum! Haftanın en dinlendirici, en huzur verici ve en tatlı gününün tadı damağımızda kalsın, kalmak bir yana katlanarak çoğalsın diye enfes önerilerim var.. Tadını haftanın en tatlı gününden alan, birbirinden lezzetli tatlıları sizler için bir araya getirdim. En özel lezzetleri ve en iyi mekanları.. Tadı damağınızda kalan, tatlı bir pazar günü dilerim..
Yeniköy’e değen anne eli: Emek Mantı Evi
Bir Pazar günü en fazla bu kadar huzurlu olabilir.. Emek Mantı’nın sıcacık kolları arasında, birbirinden lezzetli seçenekler seni bekliyor! Mantılarına aşık olduğum, zeytinyağlıları ile ciddi düşündüğüm bir mekan burası. Tıpkı benim gibi annenizden uzakta yaşıyorsanız, onun elinin lezzetini yakalamak için hemen yolunuzu Emek Mantı’ya düşürün. Yeniköy’de sıcacık bir seçenek olduğu kadar, İstinyePark’ta açılan şubesi ile de sizi sarmaya hazır! Tatlı bir Pazar günü için Emek Mantı’dan iki önerim var.. Birisi İstanbul’da en iyisi olduğunu düşündüğüm nefis Triliçe’si, bir diğeri ise görüntüsünden de anladığınız gibi aşka inandıran harika Şekerpare’si..
Acısıyla tatlısıyla: Escale Kanyon
Pırlanta misali, Kanyon’a yeni katılan çok değerli bir mekan Escale. Açıldığı ilk günden beri yeme içme dünyasının önde gelen birçok isminden de zaten adını sıklıkla duymaya devam ediyoruz. Bizim o meşhur Gurme Kurulu toplantımızda burada yapılmıştı hatırlarsanız.. E bizim ekip hep en iyisini seçer zaten! Escale’e aşkım ilk gördüğüm anda başladı.. Topaz ekibinin yarattığı her mekan gibi o da hemen kalbimizin baş köşesine kuruldu. Kanyon’da çok büyük bir eksiği kapattı. Dış alanı, göz kamaştıran barı ve iç mekanı ile apayrı üç dünyayı tek bir çatı altında toplamayı başarmışlar. Öğle kaçamaklarında dış alanı, akşam yemeklerinde minimal detaylarla kaplı zarif dekorasyonuyla iç mekanı ve geccenin ilerleyen saatlerinde devasal barı ile harika bir alternatif olarak girdi hayatımıza. Madem tatlılardan konu açıldı, muhakkak denemeniz gereken bir Escale önerisi: Acı Çikolata Çorbası! Ölmeden önce denemeniz gereken bir lezzet..
Rüyalarımı süsleyen karamel: The Galliard
Çok sevdiğiniz arkadaşlarınızı, şehir dışından gelen konuklarınızı hem şık hem rahat bir mekana yemeğe götürmek istiyorsunuz. Merkezi bir yer istiyorsunuz. Daha önce tatmadığı deneyimleri tattırmak istiyorsunuz. Yemeğinize zarif bir dokunuş istiyorsunuz. Ama nereye götüreceğinizi bilmiyorsunuz. Benden en çok yardım istenilen konu hep bu oluyor.. Benim de aklıma ilk The Galliard geliyor. Her gün bünyesine bir yenilik katıyor. Dinamik, canlı ve kendini sürekli yenileyen mekanları sever bizim sektör. Önce girişte duran kocaman barını kaldırdı, yerine lezzet dolu bir brasserie konsepti ekledi – fine dining üst katında hala devam ediyor-. Sonra eğlenceye erken başlamak isteyenler için Early Nights etkinliklerine başladı. Suat Ateşdağlı ile başladığı Early Nights son hız devam ediyor ve her geçen gün hayranlarını çoğaltıyor. Hatırlar mısınız bilmiyorum, geçen sene Sevgililer Günü için özel bir menü oluşturmuştu The Galliard. Bu menü dahilinde sunumuyla büyüleyen bir tatlı hazırlamışlardı; kocaman bir çikolata topunun içine tatlısını gizlemişti. O topu kırıyordunuz ve tatlınızın keyfini çıkarıyordunuz. Benim The Galliard aşkım işte tam o top kırılırken başladı. Size tatlı pazarlar kapsamında önereceğim, The Galliard’ın nefis tatlı seçeneği ise; Karamelli Rüyalar.. İsmi birçok şeyi ele veriyor zaten!
İtalyan işi: La Mia Luce
Avrupa Yakası’nda oturan bir insan olarak, Anadolu Yakası’nın huzuruna sonuna kadar inananlardanım bende! Özellikle Suadiye.. Nasıl bir huzur kaplıyor her adım attığımda içimi, anlatamam! Soluduğum oksijen bile bir farklı sanki. Durum vaziyet böyle olunca, Suadiye’de bulunan La Mia Luce’ye olan aşkımı siz düşünün.. Son günlerde şehirdeki İtalyanlar biraz çoğalmaya başladı, ama bir Papper Moon, bir Da Mario bir de La Mia Luce’nin yeri çok farklıdır! Anadolu Yakası’na her geçtiğimizde gözümün önünden ilk olarak La Mia Luce’nin tatlısı Mocha Pie geliyor. Yakın çevrem ve mekan sahibi Erol Bey çok iyi bilir; Mocha Pie düşkünlüğüm bir başkadır. Mekana her gidişimde mutlaka bir tabağı bitirmeden kalkmam. Tatlı bir pazarın yolu Mocha Pie’dan geçiyor.. Mutlaka denemelisiniz.
Çikolatadan bir dünya: Rudolf Karaköy
Şefi ne de güzel anlatmış Rudolf’u; duyguların hayat bulduğu, ruhun yenilendiği, günün tamamında her öğüne tat ve duygu katmaya kendini adamış bir mekan.. Kesinlikle öyle! Lezzetlerde oldukça iddialı, sunumda son derece yaratıcılar. Sanki evrene özel bir enerji saçıyor gibi Rudolf. Fransız, Hollanda, Alman, İngiliz, Türk, Endonezya, Thai ve Cajun mutfakları konusunda deneyimiyle fark yaratan, ödüllü şef Rudolf Van Nunen’in, İstanbul'da kendi adını verdiği Rudolf, lezzet avcılarını ağırlamaya devam ediyor, 20 yılı aşkın süredir Türkiye’de yaşayan ve Türk damak tadına ilişkin tüm detaylara hakim olan Rudolf Van Nunen, 10 Karaköy A Morgans Original ile binayı paylaşan Rudolf’ta Slow Food konsepti ile hizmet veriyor. Rudolf Karaköy’de mutlaka denemeniz gereken tatlı ise, Çikolata Dünası içerisinde Bademli Tart ve nane parfesi, mevsim meyveleri ve kırmızı biber bezesi..
Nokta atışı durağım: EspressoLab Emirgan
Pazar günlerini sevmemizin en büyük nedeni günün içinde gizlenen huzurdur. Bize düşen de bu huzuru keşfetmek.. Ne demek istediğimi daha iyi anlamak için EspressoLab Emirgan şubesini mutlaka ziyaret etmenizi öneririm. Mis gibi kahve kokusunu içinize çekiyorsunuz, bu huzur birden işliyor ruhunuza. Tatlıları konusunda da son derece başarılılar. Kesinlikle denemelisiniz..