Sizlerle yazı köşemde bu hafta yaşadığım bir deneyimi paylaşmak istedim, benim gibi bu tür deneyimler yaşayan birçok insan olabilir Bir nebze kalplerinize dokunur bir farkındalık yaratabilirsem ne mutlu bana.
İnsan hayatının ince bir iplik üzerinde ilerlediğini ne zaman anlarız, başımıza tatsız bir olay geldiğinde sağlığımızla ilgili sıkıntı yaşadığımızda aniden beklenmedik bir durum başımıza geldiğinde algılamaya başlarız.
Sistemin işleyişini anladığımız güne kadar değersizlik yaşatan ilişkileri kendimize çekeriz, kendimizi sevene kadar sevgisiz ailelere doğar, sevgisiz ikili ilişkiler ya da iş ilişkileri içerisinde oluruz bunu ancak o zaman anlarız.
Kendi alanınızı sevgiye hizalandığınızda gerçek sevgi açığa çıkar.
Hayatımızdaki bu deneyimler yavaş yavaş çekilmeye başlar şu anda size bu yazıyı sesli mesajı yazıya dönmüş hali olarak hazırlıyorum çünkü pazartesi günü bir seyahate çıkacaktım, makyaj yaparken bir anlık dalgınlıkla elimdeki ürünleri gözbebeğime batırdım ve çok hızlı bir şekilde görme kaybı yaşamaya başladım. Seyahate gittiğim yerde doktora gittiğimde gözümün üst kısmımı sıyırarak bir tedavi protokolü başladı ve şimdi İstanbul’a döndüm. Şu anda görme kaybı yaşıyorum ve bu deneyimin duygularını sizlerle paylaşmak istedim çünkü bir şeyi kaybedince ne kadar önemli olduğunu anlayan bir toplumuz. Keşke deneyimlerimizi acıyla değil de keyifli bir neşeyle seçsek, bizim dışımızda büyük bir ilahi gücün olduğunu biz planlar yaparken onun bizim adımıza planlar yaptığını her an hatırlasak…
Yaşadığım bu deneyim sağlığın ne kadar önemli olduğunu bir kere daha hatırlatmış oldu. Vücudumuz o kadar ilginç bir mekanizma ki sağlıklı çalışmayan organ yerine iyileşmesi için hemen tüm mekanizmayı harekete geçiriyor. Hayatımda eşzamanlı tekrar yaşıyorum. Sistemin bana neler söylediğini okumaya çalışıyorum. Öğrencilerimle birlikte bir çalışma içerisindeydim şu anda kanallama yolu ile gelen enerji optimizasyon çalışmasından bir tanesi olan yeni sağlık yaratımı optimizasyon çalışmasının tam ortasındayız. Sağlığa yeni bir bakış açısı, daha sağlıklı bir DNA ve hücre yapısına sahip olmak için inanç sistemlerini, atalardan gelen kayıtları, sevgiye ve sağlığa dönüşmesi üzerine çalışıyoruz. Tam da bu optimizasyon çalışması sırasında böyle bir deneyim yaşadım.
2025’in başlarında sağlık adına karar verip uygulamadığım bütün her şey için yeni bir bakış açısı geliştirmek ve kendime verdiğim yerine getirmediğim sözler için kendimi affedip, artık verdiğim sözleri yerine getireceğim bir döneme giriş yaptım. Keşke bu kadar kolay olmayan bir deneyim yaşamadan b bunu gerçekleştirseydim. Bu vesileyle de sizlere sağlık dediğimiz durumun fiziksel, sosyal, ruhsal ve mental refah durumundan geçtiğini hatırlatmak isterim. Birkaç gündür hastanelerde geçirdiğim süreçlerde gözlemleme imkanı oldu.
İnsanların yaşları ilerledikçe tam rahata erecekleri dönemlerde birçok kronik hastalık sahibi oluyorlar.
Ve bu gözlem insanın yaşam kalitesini yükseltmesini korumasının ve sürdürülmesinin ne kadar önemli olduğunu bana bir kere daha gösterdi o yüzden de bizlerin sağlığımıza sahip çıkmamız sağlık bilinci geliştirmemiz ve yaşımızı sevgiye hizalı bir hale dönüştürmemiz çok önemli. Kendinize lütfen söyleyin sağlık deyince aklınıza ilk gelenler neler? Sizleri duyuyor gibiyim, düzenli uyumak, dengeli beslenmek, spor yapmak enerjik olmak diye sıralayabiliriz. Bu yazıyı okuyup kaza geçirmiş, ciddi rahatsızlıklar geçiren birçok sıkıntıya sahip olan bir sürü kalp olabilir. Yakın dönemde çalıştığım genç bir kalpdaşımın sağlığına yeniden kavuşmak için verdiği emeğe şahitlik ettim. Çok takdir edilecek muazzam bir süreç geçiriyor.
Ailesi ve kendisi nasıl emek ve çaba sarf ediyorlar anlatamam size. O yüzden de bir iki şey hatırlatmak istedim; insanlar hayatın koşturmacasında ve bazen de takılan at gözlüklerinden kaynaklı görüş yeteneklerini kaybediyor, duyarsızlaşmaya başlıyor, yaşamınızda sağlığınızın kıymetini bilmek için neden hasta olduğunuzu iyi anlamamız gerekir. Öncelikle iki düstura yaşamlarımızda dikkat etmemiz gerekiyor; birincisi kendimize yapılmasını istemediğimiz hiçbir şeyi başkalarına yapmazsak ve bize yapılmasını istediğimiz her şeyi sevgiyle paylaşırsak o zaman yaşam biraz daha kolay akmaya başlıyor. En çok hastalıklar, duyguların içimizde sıkışması, iletişimi bırakmamız, rahatsızlıklar yaşamamız ve yaşam derslerimizi görmeyi ilahi sistem tarafından bize verilen uyarılara kulak asmamamız, acıyla beslenmeyi seçmemiz kendimizi ve varlığımızı görmememiz, kabul etmememiz, yok saymamız hırsın ve rekabet içerisinde kaybolmamız, yıllarca başkalarından onay almak için kaybolmamış ne istediğimizi bilmeyen bir hale dönüşmemiş, elimizdekinin kıymetini bilmeden yıllarca kendi kuyruğumuzda dolanmamış ve şükür duygusunu hiç hissetmeyen bu kalplerde sonuç olarak bedenlerinde ya da mental sağlıklarında sıkıntılar yaşanır
İhtiyacımız olan çok basit aslında saygı, sevgi, şefkat, merhamet, nezaket, kararlılık, geçirgenlik lakin bunları kendinize vermiyorsanız başkalarına kendinizde olmayan şeyi nasıl verebilirsiniz ki? Bu yazıyı okuyan sen, lütfen bir kağıt kalem al ve yaz bu duygular senin için ne ifade ediyor?
Hangisini kendine sunuyorsun? Tanımla, sürekli bir beklentide misin? Birileri gelsin seni sevsin keşfetsin diye mi bekliyorsun? Yoksa kendin için bir karar alıp kendine adım atma zamanı geldi mi? Ne olursa olsun yaşamında böyle deneyimler yaşayan birçok dostum olabilir ama işin özünde kalp gözünle dünyaya nasıl bakıyorsun kendine, çevreye, insanlara nasıl bakıyorsun bu çok önemli. Sağlıklı yaş almak istiyorsan duygularını paylaş, bastırma, anlat en yakınlarınla paylaş ama paylaşırken unutma evrende %51 zararsızlık prensibi vardır. Öfken çok mu yüksek git yastık yumrukla kimsenin olmadığı yerde git avazın çıktığı kadar bağır ama geriye dönüp etrafında ilişki içerisinde olduğun kişilere bastırmadan sevgi dilini kullanarak ifade et. Birçok çalışma var bastırılmış duygular gastrit ülser bel ağrıları ve hatta kanser öykülerine kadar gidebiliyor.
Birbirimizle hatalarımızı sırlarımızı bile paylaşabiliriz kim nerede kendini rahat ifade eder yargılanmadığını hissettiği alanda özgürce kendini ifade eder o zaman sen ilk önce yargılamamayı öğrenmelisin ki böyle bir enerji hayatına gelsin, yargılanmadan kelimelerin gücünü kullanabil.
Eğer alanında yargı enerjisinin çok olduğunu düşünüyorsan ne hissediyorsan kendine sor yargı varsa sevgi nerede ve bırak sistem senin için burayı şifalandırsın ama unutma şifalanmak için hangi hastalıkla şu anda uğraşıyorsan uğraş bir karar vermelisin. Şifayı yaradan yapar şifaya aracı olan varlıklar kanalıyla ister bu ister bir tıp dünyasında bir hekim aracılığı ile olsun ister holeopatik şifa aracılığı ile olsun. Her şey seninle başlar ve senle biter.
Kararlılık çok önemli bir enerjidir kararsız olan kişiler ne demek istediğimi çok iyi anlayacaklardır çünkü kararsızlığın yanında bazı kardeşleri vardır. Güvensizlik, endişe, kaygı, çatışmalar, sorunlar bu enerji ile birlikte gittikçe büyüyor resmen koca bir yanardağa dönüşür. Kararlılık duygusu içerisinde büyük bir güven, şükran ve kabul enerjisi vardır. Hastalık öykülerine baktığımızda genelde kararsızlık yaşayan kişilerde sinir sistemi hastalıkları, cilt sorunları, mide rahatsızlıkları açığa çıkar. Bunlardan bir tanesi bile alanınızda varsa dönüp buraya bakmanızı tavsiye ederim. En önemlisi de sanırım kendimize dürüst olmak, özellikle kendi üzerinde dönüşüm için çalışanlar açısından önemlidir. Ne yazık ki kendi merkezine kaçan çok fazla insan olabiliyor. Sizlere en kalbi duygumla hatırlatmak isterim; 2025 yılı arınma, şifalanma ve dengelenme süreci şeklinde akıyor olacak o yüzden ne kadar kendinize dürüst davranıp kendi üzerinizde çalışırsanız o kadar rahat bir akışa sahip olursunuz ve unutmayın ki yaptığımız planların ötesinde ilahi olan bir gerçeklik var ve bir güç var o güç bana şimdi bu deneyimde hatırlattığı gibi HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK, sağlıkla kalın.