• 28 NİSAN Pazar 15:52
  • HV
Advert

Tarihi semtleri Gül Erçetingöz ve Gecce Gusto editörleriyle %100 keşfediyoruz!

Fener, Balat, Karaköy, Cihangir, Çukurcuma... %100 merak edilen İstanbul'un en etnik semtlerinin hikayesinii semtin lokal insanlarından dinledik! Şimdi size İstanbul’un bu en etnik ve tarihi semtlerinin gidilecek, görülecek, deneyimlenecek  %100 doğru adreslerini Gecce Gusto Travelllers ekibinin öneri ile sunuyoruz....

Tarihi semtleri Gül Erçetingöz ve Gecce Gusto editörleriyle %100 keşfediyoruz!
DESTINATIONS
Yayın Tarihi : 11-09-2023 13:29

Bir şehri keşfetmenin, yeni yerleri ve kültürleri tanımanın en heyecan verici deneyim olacağını  biliyoruz ve sizi bu harika deneyimin ilk durakları olan Fener, Balat  Karaköy, Cihangir ve Çukurcuma'ya çıkarıyoruz. %100 yeni semtler ve yeni yerler keşfetmek için bizimle %100 bu yollarda keyifle kalın... 


%100 Keşfedilmesi Gereken İstanbul, Fener 

%100 şirin mi şirin Fener semtinin sokaklarında kaldırıma taşan kafeler, Avrupa - Türk Mutfağı'ndan yemekler servis edilen bistrolar ve eski ahşap evler bir arada yer alır. Semtin küçük ve gösterişli kiliseleri arasında Demir Kilise olarak da bilinen Sveti Stefan Bulgar Ortodoks Kilisesi ve 7. yüzyıldan kalma Moğolların Azize Meryem Kilisesi bulunur. Sahilde, İBB Haliç Şair Nedim Parkı'nda yürüyüş yolları ve Haliç'e ve Anadolu Yakası'na geçen vapurların hizmet verdiği vapur iskelesi bulunur. 


Fener'de %100 görülmesi gereken tarihi mekanlar

Fener Rum Patrikhanesi ve Aya Yorgi Patrikhane Kilisesi

Fener Rum erkek Lisesi ve Ortaokulu (Kırmızı Kale - Kırmızı Mektep)

Fener Antik Mezat

Bulgar Ortodoks Kilisesi (Demir Kilise, Aya İstefanos)

Fener Rum Patrikhanesi, ya da dünyada bilinen ismiyle Constantinopolis Ekümenik Patrikhanesi, İstanbul’un Fener semtinde yer alıyor. Aya Yorgi Kilisesi’nin de bulunduğu için Fener Rum Patrikhanesi adıyla anılan yapı, 250 milyon Ortodoks Hristiyan için ruhanî önderlik konumunda olan bir kurum.

Ortodoks dünyasının merkezi olan Fener Rum Patrikhanesi'nin bulunduğu İstanbul ve dolayısıyla Fener semti, Ortodoksların manevi başkenti sayılıyor. Ortodoks kilisesinin başpiskoposluğu olan Fener Rum Patrikhanesi, 4.yüzyılda Hz. İsa’nın havarilerinden Aziz Andrea tarafından kurulmuş bir yapılar bütünü. İçerisinde Patrik’in makamı, Aya Yorgi Kilisesi, kütüphane ve diğer resmi bölümlerin yer aldığı patrikhanenin içi hayli gösterişli işçilikleri ile ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

Bulgar Kilisesi – Sveti Stefan Kilisesi – Demir Kilise

Haliç kıyılarının dikkat çeken bir yapısı olan bu kiliseye arazisi, Prens Stefan Bogoridi tarafından bağışlanmış. 1850’de Bulgar Eksarhlığı açılmış ve tam karşına da ahşap bir kilise yapılmış ve kiliseye, Prens Stefan Bogoridi’ye ithafen Sveti (Aziz) Stefan adı verilmiş. 

Ahşaptan yapılan ilk kilise, 1898’de yıkılmış. Yandığı da söylenmekte, yeni Sveti Stefan kilisesinin önünün açılması için yıkıldığı da. Proje, mimar Hovsep Aznavour ve Viyanalı inşaat firması Rudolf von Wagner tarafından yapılmış. Tamamen demirden oluşan – bu sebeple Demir Kilise olarak da anılır.  Bu 500 ton ağırlığındaki kilisenin dökülmüş parçaları, Viyana’dan Tuna Nehri ve Karadeniz üzerinden gemilerle getirilmiş. Kilisenin temeli için ise, Brezilya’da yetişen ve suyun içinde yaşayan ağaçlardan yapılmış kazıklar Haliç’e çakılmış. Komple demirden oluşan parçalar, vidalarla denizin üzerindeki ağaçların üzerine monte edilmiş ve kilise 1898 senesinde açılmış.


HALİÇ'İN KIZIL TACI: FENER RUM LİSESİ

19. yüzyıl mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Fener Rum Lisesi yaklaşık 140 sene önceki ihtişamıyla Haliç’in hala en görkemli yapısı konumunda. Haliç’in Fener sırtlarında, bugün bazılarının Fener Rum Patrikhanesi zannettiği, bazılarının ise varlığından bile haberdar olmadığı, kaleyi andıran muazzam yapı, dolaylı olarak da olsa Osmanlı’daki yenilik çalışmalarının bir sonucu olmuş. Her ne kadar okulun tarihi 1454’e kadar dayansa da, bu yapı Fener Rum Lisesi 1881-1883 yılları arasında, kale mimarisini çok seven, hatta öncesinde de dönemin İngiltere Büyükelçisi Henry Bulwer adına Yassıada’da kale benzeri yapılar inşa eden Konstantin Dimadis mimarlığında inşa edilmiş bu muazzam yapıyı %100 görmelisiniz! 

Antikacılar, Mezatlar ve Atölyeler

Bu bölgenin ününde kuşkusuz birbirinden güzel antikacılar, mezatlar ve atölyelerin etkisi büyük. Bunlardan bazılarını saymak gerekirse; Rag’n Roll Second Hand And Vintage, Klasik Tabela, Atölye Kafası, Balart Sanat Evi, Maison Balat, Fener Antik Mezat, Iceberg Antik.

Fener'in bu kadar popüler olmasının arkasındaki en önemli etkenlerden biri kuşkusuz birbirinden güzel kafeleri. Hem menü olarak hem de dekorasyon olarak çok başarılılar. Naftalin’i %100 öneririz, ki birçok kişi tercih ettiği için yer bulmak zor olabiliyor. Ayrıca eğer kedilerden korkuyorsanız pek rahat edemeyebilirsiniz. Onun dışında Şehrengiz Cafe ve Cooklife’ı da tavsiye ederiz. Bir de Forno’nun %100 puan verdiğimiz kahvaltısını öneririz 

 


%100 Keşfedilmesi Gereken İstanbul, Balat 

Balat İstanbul'un Fatih ilçesinde, Haliç kıyısında, Ayvansaray ile Fener arasında yer alan bir semttir. Balat adı, Rumca saray anlamına gelen palation kelimesinden gelmektedir; surlardaki Blaherna Sarayı'na yakınlığından ötürü semt bu adla tanınmıştır. Yakın zamana kadar Yahudi mahallesi olan Balat, İstanbul’un en eski semtlerinden. 1950’lerde Yahudilerin büyük bir çoğunluğu İsrail’in kurulmasıyla oraya göç etmiş ve Balat, bugünkü sahiplerine kalmış. 


Balat'ta  %100 görülmesi gereken tarihi mekanlar


Balat Evleri: Balat, eski Osmanlı evleriyle ünlü bir semt ve her sokağı ayrı bir dokuyu barındırıyor. Dar sokaklarında dolaşırken, ahşap ve taş yapıları görebilir ve semtin geleneksel mimarisine hayran kalabilirsiniz.

Sveti Stefan Kilisesi: Bulgar Kilisesi ya da Demir Kilise isimleriyle de bilinen Sveti Stefan Kilisesi… Prens Stefan Bogoridi’nin bağışladığı arazi üzerine kurulan tarihi Sveti Stefan Bulgar Ortodoks Kilisesi tamamen demirden inşa edilenlerden ayakta kalan tek yapı. Bu sebeple bir adı da Demir Kilise… Ermeni mimar Hosvep Aznavur’un mimarlığını yaptığı kilise zamanla yaşlanıyor ve uzun yıllar süren restorasyonun ardından 2018’de yeniden açılışının ardından Haliç kıyısında bir inci gibi parlıyor.

Rum Ortodoks Patrikhanesi: İstanbul’un fethinin ardından hoşgörünün sembolü olarak koruma altına alınıyor Rum Ortodoks Patrikhanesi. Dünyadaki tüm Ortodokslar için önemli ibadet merkezlerinden biri. Balat denince herkesin aklına gelen üç önemli yapıdan biri olan patrikhane binası zaman zaman dışarıdan ziyaretçi de kabul ediyor.


%100 Balat'ın en yeni nesil mekanları tarihi dokularıyla karşımızda...

 

%100 Forno


Taş fırında pişmiş çıtır çıtır pizzaya ne dersiniz? Üstelik Forno klasik bir İtalyan restoranından farklı olarak menüsünde Lahmacuna da yer veriyor. Samimi ortamı ve sıcak atmosferli hafta sonları açık büfe kahvaltı imkanı da bulunuyor. Şimdiden söyleyelim küçük ve popüler olması sebebiyle yer bulmak konusunda şans diliyoruz.
Vodina Caddesi, Fener Kireçhane Sk. No:13/A, 34087 Fatih/İstanbul 0545 322 30 30

 

%100 Popstel Balat


Bir yanda enfes Haliç güzelliği diğer yanda Balat’ın tarih kokan sokaklarıyla harika bir manzara sunan Popstel'de gün batımına bekleniyorsunuz. aynı zamanda otel ve suit olarak hizmet veren binanın terasında konumlanan mekan kahveden tatlıya, kahveden kruvasana seçenekler sunuyor.
Balat, Akçin Sk. No:3, 34087, 34087 Fatih/İstanbul 0536 317 34 62


%100 Coffee Department


Dünyanın farklı noktalarından kahve çekirdeklerinin bir araya geldiği yer Coffee Department. Özenle seçilen çekirdeklerin kavurmahanesi olarak da görev yapan mekan tüm Balat’ı kahve kokutmaktan sorumlu.
Ayvansaray, Kürkçü Çeşmesi Sk. No:5, 34087 Fatih/İstanbul

 

 

%100 Keşfedilmesi Gereken İstanbul, Karaköy 

Karaköy, sıra dışı kafelerin mahalle pastaneleri ve aile işletmeleriyle iç içe olduğu, liman kenarındaki canlı bir semttir. Sokak sanatlarıyla bezenmiş, Osmanlı zamanından kalma binalarında stüdyolar ve genç moda tasarımcılarının butikleri yer alır. Eskiden kuru yük deposu olarak hizmet veren İstanbul Modern'de hem Türk hem de yabancı sanatçıların çağdaş sanat eserlerini görebilirsiniz. 16. yüzyıldan kalma Kılıç Ali Paşa kompleksinin hamamı ve camisi vardır. Karaköy ziyaretçilerine %100 gastronomik noktalarından tarihi mekanlarına kadar  dolu dolu zaman geçirmeniz için bol bol  seçenek sunuyor.

Karaköy'de %100 görülmesi gereken tarihi mekanlar


Aşkenazi Sinagogu: Avustralya kökenli Aşkenazlar tarafından 1900’lerde yaptırılan sinagog, mimarisiyle İstanbul’un ikonik yapıları arasında yer alıyor. Binanın içerisinde Viyana’dan getirilen gösterişli avizeler ise ışığın farklı bir yansımasını sunuyor.

Galata Kulesi: Galata surlarının bir parçası olarak Cenevizliler tarafından inşa edilen ikonik yapı 2020 yılında geçirdiği restorasyonun ardından müze olarak hizmet veriyor. Muhteşem panaromik manzarasıyla Karaköy limanına tepeden bakan kulede birçok tarihi eser de sergileniyor. Zaman zaman ise dış cephesine yansıtılan yeni medya işleriyle bugünün teknolojisi ile tarihin buluşma noktası oluyor.

İstanbul Modern Sanat Müzesi: Galataport’ta açılan yeni binasıyla çağdaş sanatı çağdaş bir yapı içerisinde izleyiciyle buluşturuyor İstanbul Modern Sanat Müzesi. Eczacıbaşı koleksiyonuna ait eserlerin yanı sıra dönemsel sergilerle de dünyanın farklı noktalarından değerli sanatçıları konuk ediyor.
Kılıçali Paşa, Tophane İskele Cd. No:1/1, 34433 Beyoğlu/İstanbul (0212) 334 73 00

Fransız Geçidi: Kemankeş Mahallesi’nde yer alan geçit sizi bir anda bulunduğunuz sokaktan koparıp bambaşka bir şehre ve zamana ışınlıyor gibi hissettiriyor. 1860 yılından beri zarafetle iki caddeyi birbirine bağlıyor ve sarı duvarlarına eşlik eden zümrüt yeşili kapılarıyla birçok kafe ve dükkana ev sahipliği yapıyor.

Kılıç Ali Paşa Camii: 1580 yılında Kaptan-ı Derya Kılıç Ali tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan bir diğer eser de Kılıç Ali Paşa Camii. Tophane’nin girişinde yer alan cami, Ayasofya’nın mimari dokunuşlarından izler taşırken cami, türbe, medrese ve hamamdan oluşan külliye yapısıyla dönemin sosyal koşullarına ışık tutuyor.

 

%100 en iyi Karaköy lezzet noktaları 


%100 Karaköy Mahizer 


Son zamanlarda Baklava denildiğinde akla ilk gelen isimlerden biri hiç şüphesiz Karaköy Mahizer, turistlerin de yoğun ilgisiyle karşılaşıyor. Baklavanın her çeşidini bulabileceğiniz gibi sadece kendi üretimleri olan baklavaların harici lokumlarının da yoğun ilgi gördüğü  bu mekan, Karaköy'de tatlı denildiğinde ilk tercih arasında yer alıyor. Mahizer Karaköy'de ayrıca günü her saati müthiş bir serme kahvaltısı etme şansınızda bulunmakta.

 

%100 Liman İstanbul


1940 yılından beri hizmet veren ve Karaköy'ün en eski mekanları arasında yer alan Liman İstanbul, Galataport İstanbul'da yeni yerinde hizmet veriyor. Eski lezzet kalitesini hiç kaybetmeyen bu mekan, Türk mutfağının en iyi yemeklerini en güzel biçimde sunuyor. Manzarasıyla da büyüleyen bu mekan, taş fırına sahip olduğundan dolayı da oldukça fazla ilgi görüyor.


%100 Neolokal


Şef Maksut Aşkar tarafından hayata geçirilen Neolokal, Karaköy'ün en iyi restoranları arasında bulunuyor. Tarihi Yarım Ada manzarasına sahip olan bu mekan, sürdürülebilir mutfağa önem vererek hazırladığı lezzetlerle misafirlerinin beğenisini kazanıyor. Yeni nesil fine dining restoranları arasında en iyilerinden biri olan Neolokal, Anadolu Mutfağı'na dair lezzetler sunuyor.

 

%100 Mums Cafe


Karaköy'ün en iyi kafeleri arasında yer alan Mums Cafe, İsveç etkisi taşıdığından dolayı alışılagelmiş kafelerden oldukça farklı. Kahvaltıdan tatlıya kadar birçok lezzet sunan bu mekan, artizan lezzetleriyle ilgi görüyor.

 

%100 Mürver Restoran


Yine bir şef restoranı olan Mürver, Mehmet Gürs'ün ortaklığında hayata geçirilmiş. Anadolu'dan özenle getirtilen malzemelerle yemeklerini yapan bu mekan, açık ızgara ve odunda pişen yemekleriyle İstanbul'un en iyileri arasında yer alıyor. Menüsü oldukça sade olmasına rağmen yoğun ilgi gören bu mekan, manzarasıyla da dikkat çekiyor.

 

%100 Karabatak Karaköy

Karaköy ruhunu en güzel şekilde yansıtan mekanlardan biri olan Karabatak; iç mekanının tasarımı, Julius Meinl kahvesi ve birbirinden lezzetli tatlı çeşitleri en iyi kafelerden biri. Ayrıca kitabınızı alıp rahatça okuyabileceğiniz, kafanızı dinleyebileceğiniz de bir mekan olan Karabatak, arkadaşlarınızla da buluşacağınız yerler arasında.

 

%100 Karaköy Gümrük


Akdeniz mutfağının enfes lezzetlerini sunan Karaköy Gümrük, şık dekorasyonuyla da beğenilen yerlerden. Karaköy'ün lezzet noktaları arasında adını üst sıralarda yazdırmayı başaran bu mekanın en sevilen yemeği ise dana kaburga.

 

%100 Tarihi Galata Simitçisi


Karaköy'ün en eski mekanlarından biri de Tarihi Galata Simitçisi. Çocukluğunuzda yediğiniz simidin tadını bulabileceğiniz bu mekan hala taş fırında pişirme işlemi yaptığından dolayı İstanbul'un en iyi simitlerini sunuyor. Karaköy'e gidenlerin tok olsa bile bir tane mutlaka aldığı simitlerin tadı ise yiyenlerin hafızasına kazınıyor.

 


%100 Keşfedilmesi Gereken İstanbul, Cihangir

İstanbul'un en seçkin semtlerinden biridir Cihangir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Sultan II. Mahmud’un oğlu Şehzade Cihangir’in anısına inşa edilen semt Cihangir.Semt olarak kuzeyde Taksim Meydanı tarafından Sıraselviler Caddesi ile Kazancı Yokuşu arasından başlayıp, güneyde dik yokuş ve merdivenlerle Salıpazarı ve Fındıklı'ya inilen tepe yamaçlarına dek uzanır. Kafeleri ve eski binaları ile bilinir. İstanbul'a yerleşen yabancıların ve sanatçıların yoğunlukta olduğu bir semttir.


Cihangir'de %100 görülmesi gereken tarihi mekanlar

Cihangir Camii: Şehzade Cihangir için 1559 yılında Mimar Sinan’a yaptırılmış olan camii, şehirdeki en eski camilerden biri. Yalın mimarisi ile semtin çok sesli dokusuna sakince ayak uyduruyor.


Faik Paşa Sokağı: Tam ortasında durup, aklınızdan geçen her şeyi durdurup sokağı izlemeniz gereken bir yerdesiniz. İstanbul’un en güzel sokaklarından biri desek abartmış olmayız. Mimari olarak eşsiz bir akış sunan sokak bir anlığına başka bir yerde ve zamanda olduğunuz hissini uyandırabilir.


Zenovitch Apartmanı: İçini gezemeseniz de önünden geçerken bir durup incelemeniz gereken yapı Zenovitch Apartmanı. Eski Levantenlerin meskeni olarak bilinen yapı ticaretle uğraşan misafirlerinin ardından şimdi otel olarak hizmet veriyor. Sarı dokusu ve panjurlarıyla semtin ikonik yapılarından biri.

Masumiyet Müzesi: Orhan Pamuk’un aynı isimli romanından referanslar içeren sergi alanı Masumiyet Müzesi, farklı obje ve antikaların sergilendiği bir yapı. Duygulu bir aşk hikayesiyle ziyaretçileri 1950-2000 yılları arası döneme götürüyor.

 

%100 En iyi Cihangir lezzet noktaları 

 

%100 Asri Turşucu


Yeni bir tartışma başlatmak istemeyiz ama “Turşu limon ile mi olur sirke ile mi?” sorusunun cevabının arandığı o Türk filmine konu alan mekan tam da burası: Asri Turşucusu. Ayrıca sadece popülerliğiyle değil lezzetiyle de İstanbul’un ilk 10 turşucusu içinde yer alıyor.
Kuloğlu, Ağa Hamamı Sk. 9/A, 34334 Beyoğlu/İstanbul 0533 545 21 21

 

%100 Arwin Cihangir 

Tarihi Yarımada’nın keyfi Arwin’de çıkar! Şehirde kalanları görelim! Ağustos sıcaklarına inat İstanbul’un keyfini püfür püfür esen bir terasta çıkarmaya ne dersiniz? İstanbul’un tüm ışıltısını ayaklarınızın altına seren, Tarihi Yarımada’nın kalbinde, Cihangir’in sofistike ruhunu yansıtan bir mekan, Cihangir’in trend mekanı Arwin, detaylarıyla sizi büyülemek için hazır! Günü muhteşem bir Diyarbakır kahvaltısıyla açıp, gün boyu muhteşem lezzetler sunan bir mekan burası. Günün her anına, ruhun her moduna uyan lezzet seçenekleri ve geniş menüsüyle lezzet ve keyif tutkunlarına unutulmaz anlar yaşatıyorlar. 

 

%100 22 Cihangir

Ev ortamına sahip bir atmosferiyle 22 Cihangir, bahçesinde keyifli saatler vaat ediyor. Daha çok müdavimlerinin uğrak noktası olsa da özellikle kahvaltı saatlerinde herkese kucak açıyor. İş çıkışı arkadaşlarla keyifli vakit geçirmek için de ideal.

Cihangir Cd. No: 35 B, Cihangir

 

%100 Cihangir Balıkçısı

İsmiyle müsemma semtin en güzel balıkçılarından biri olan Cihangir Balıkçısı; birbirinden lezzetli deniz ürünleri, zeytinyağlı yemekleri, bitki salataları ve her şeyden önemlisi eşsiz manzarasıyla dikkat çeker. Cihangir’i ziyaret eden tüm turistlerin ziyaret ettiği mekânların başında gelen Cihangir Balıkçısı, Sıraselviler Caddesi Mavi Plaza’nın 6. ve 7. katlarında hizmet vermektedir.
Kuloğlu Mah. Sıraselviler Cad. No: 84, 34433 Cihangir, Beyoğlu / İstanbul  

 

%100 Aliye Meyhane


En kaliteli Cihangir restoranları arasında gösterilen Aliye Meyhane, 2012 yılından beri hizmet veren, modern bir görünüme sahip meyhanedir. Birbirinden lezzetli mezeleri ile ön plana çıkan meyhanede özellikle levrek, ahtapot ızgarası ve kabak kızartmasını tavsiye ederiz. Samimi çalışanları ve nezih atmosferi sayesinde çok beğeneceğiniz Aliye Meyhane, Cihangir semtinde gitmenizi tavsiye ettiğimiz mekânlardan bir tanesidir.
Cihangir Mah. Cihangir Cad. 35 / B, 34433 Cihangir, Beyoğlu / İstanbul

 

%100 5. Kat Restaurant

1993 yılından beri Cihangir’de faaliyet gösteren 5. Kat; eşsiz manzarası, birbirinden lezzetli yemekleri, insanın ruhunu dinlendiren müzikleri, sıcakkanlı çalışanları ve özellikle muhteşem kahvaltısı ile ön plana çıkar. Cihangir kahvaltı denildiğinde akla ilk gelen yer olan 5. Kat, kurulduğu günden beri birbirinden ünlü isimleri ağırlamakta, Cihangir’e gelen herkese büyük bir mutluluk ve özveriyle hizmet vermektedir.

 

%100 Tarihi Savoy Pastanesi


Yarım asrı geçkin süredir faaliyet gösteren Tarihi Savoy Pastanesi, Cihangir’de tatlı yemek isteyenlerin ilk tercih ettiği mekanlardan biridir. Monsenior Koço tarafından 1950 yılında açılan pastane, nostalji ile moderniteyi harmanlayarak güzel bir atmosfer sunar. Özel pastaları, sütlü tatlıları ve özellikle tavsiye edebileceğimiz muffin gibi çok çeşitli bir ürün yelpazesi olan Savoy Pastanesi, semtteki en ünlü pastanelerdendir.
Cihangir Mah. Sıraselviler Cad. 91/A, 34433 Cihangir, Beyoğlu / İstanbul

 

 

%100 Keşfedilmesi Gereken İstanbul, Çukurcuma  

Semtlerle ilgili çeşitli rivayetler vardır. Çukurcuma'nın payına düşen ise şöyle: Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'un fethi sırasında ordularıyla buradan geçerken “Cuma namazını şu çukurda kılalım” demesiyle bu bölgenin adı Çukurcuma kalmış. Semt, adına uygun olarak Taksim ve Cihangir'e göre çukurda kalıyor.

Tarihi beş asır öncesine dayanan Çukurcuma, aslı korunarak restore edilmiş evleriyle sizi adeta filmlerde gördüğünüz eski İstanbul'a kısa bir yolculuğa çıkarıyor. Antika dükkanlarıyla, sanat galerileriyle bezenmiş sokakları gezerken insan kendini farklı bir evrende hissediyor. Çukurcuma'nın İstanbul için en büyük önemi şüphesiz tarihi koruması diyebiliriz.

%100 Çurcuma'da görülmesi gereken tarihi mekanlar


Muhyiddin Molla Fenari Camii: Caddenin en üst kısmında yer alan nane yeşili ahşap cami, Mimar Sinan’ın yapıtlarından biri olarak kayıtlarda geçer. Diğer eserlerine kıyasla oldukça sade ve naif caminin tam karşısında ise 18.Yüzyıldan kalma bir çeşme yer alır.
Not: Caminin hemen yanındaki binaya dikkatle bakarsanız, Ferzan Özpetek’in İstanbul Kırmızısı filmindeki saat dükkanının burası olduğunu göreceksiniz.

Bir Not Daha: Caminin bulunduğu Çukurcuma Caddesi’ne ve caminin hemen yakınındaki Aslı Günşiray’ın dükkânına, eski bir Türk filminde denk gelebilirsiniz. 1991 yapımı, Türkan Şoray’ın en içten rollerinden birini sergilediği Soğuktu ve Yağmur Çiseliyordu filminden bahsediyorum.

Özel Zoğrafyon Lisesi: Zarif sütunlarıyla hemen dikkat çekse de çoğu kişi buranın tarihi bir Rum okulu olduğunu bilmeden bakar güzelliğine. Okul, 19.Yüzyıl’da İstanbul’da yaşayan Rum öğrencilerin eğitim alması için inşa edilmiş. 6-7 Eylül olayları öncesi yüzlerce öğrencisi olan lisede, günümüzde 40’ya yakın öğrenci bulunuyor.

Özellikle de %100 Çukurcuma'nın kalbi olan Turnacıbaşı Caddesi'ni es geçmeyin!

Fatih Sultan Mehmet tarafından 1454 yılında yaptırılan ve Fatih Sultan Mehmet ve oğulları tarafından özel olarak kullanılan Ağa Hamamı'nın bulunduğu Turnacıbaşı Caddesi, Çukurcuma'nın en aktif lokasyonlarından. Birbirinden güzel atölyelere, kafelere ve antika dükkanlara ev sahipliği yapması sebebiyle Çukurcuma'yı gezmeye gelenlerin mutlaka uğradığı noktalardan oluyor. Siz de mutlaka her köşesini inceleyerek gezin deriz.

Çukurcuma Hamamı: Çukurcuma Caddesi’nin dik yokuşlarını tırmanırken solda göze çarpan hamam, Çukurcuma’nın ün salan hamamlarından bir diğeri. İçi restore edilmiş, temiz ve özenli. 1830’larda I.Abdülhamid’in eşi Nakşidil Valide Sultan tarafından vakfedilen su tesislerini takiben yapıldığı geçiyor belgelerde. Benim içinse en güzel özelliği bir zamanlar, 1880-1885 yılları arasında bu kentte yaşamış şair Kavafis’in hamamın müdavimleri arasında olması. Tek keşke dedirten unsur ise hamamın yabancı turistleri hedef alan bir fiyat politikası olması.


Nostaljiyi tam anlamıyla hissedebilmek için Çukurcuma Müzayede Kültür ve Sanat Evi'ne uğrayın!

2013 yılında Muzaffer Gültekin tarafından kurulan Çukurcuma Müzayede Kültür ve Sanat Evi, Çırağan Sarayı'nda, Beşiktaş Deniz Müzesi'nde ve bugün Beşiktaş ve Üsküdar Belediyeleri'nin düzenlediği antika fuarları ve festivallerinde proje sahipliği yapmış bir kuruluştur. Böylesine etkinliklere yürütücülük yapan Çukurcuma Müzayede Kültür ve Sanat Evi, antika denince akla gelen ilk semt olan Çukurcuma'ya gelmişken özellikle de ilgiliyseniz mutlaka ziyaret edilmeli. İçerinin ambiyansı, eşyalar, dizayn... Her şey başınızı döndürecek etkiye sahip!
Firuzağa Mah, Çukur Cuma Cd. No:52, 34425 Beyoğlu/İstanbul

Tarihe kısa bir yolculuk yapmak için meşhur antikacıları mutlaka inceleyerek gezin!

Çukurcuma'nın tek bir sokağından ziyade her sokağını gezerken mutlaka karşınıza bir antika dükkanı çıkacaktır. Bir yanda kaldırımlara serilmiş halılar üzerinde duran eşyalar sizi karşılarken bir yandan da birçok anının sıkıştırıldığı eski fotoğraflar sizleri karşılıyor. Adeta zaman tünelinde bir yolculuk şansı sunan bu dükkanlar sizi büyüleyecek desek yeridir. Özellikle de Çukurcuma Caddesi No: 21’de yer alan ressam Avni Akmehmedoğlu'nun ve No:58'de ziyaretçilerini bekliyor olan Aslı Günşiray'ın engin bilgilerine ve keyifli sohbetine doyum olmuyor.

 

%100 En iyi Çukurcuma lezzet noktaları 


%100 SalonCuma

Çukurcuma'nın işlek caddelerinden Faik Paşa'da tarihi bir apartmanda misafirlerini ağırlayan SalonCuma, konumlandığı semtin atmosferini koruyarak dizayn edilmiş bir iç mekana sahip. Biraz bohem, biraz romantik bir ambiyansı olan mekan fine dining konseptiyle hizmet vermekle birlikte özel odalara da sahip. Keyifli bir akşam yemeği için tercih etmek isterseniz rezervasyon yaptırmanızda fayda var deriz.
Firuzağa, Faik Paşa Cd. No:37, 34425 Beyoğlu/İstanbul

 

%100 Çukurcuma Antiques & Cafe

Ben antikacıları gezmeye doyamadım diyorsanız işte karşınızda Çukurcuma Antiques & Cafe. Her köşesi ince ince düşünülmüş ve dizayn edilmiş olan mekan, Çukurcuma semti bir mekan olsaydı düşüncesinin resmini çizmiş gibi adeta. Aynı zamanda Beyoğlu'nun kalabalığından sıyrılmak için de henüz çok sakin bir atmosfere sahip. 
Firuzağa Mah, Çukur Cuma Cd. No:52B, 34425 Beyoğlu/İstanbul

 

%100 49 Çukurcuma

Çukurcuma'yı iyi bilenlerin favori mekanlarından olan 49 Çukurcuma, tam anlamıyla pizza ve şarap ikilisi eşliğinde sohbete doyum olmayan anlar yaşanabilecek bir mekan. Aynı zamanda öylesine leziz pizzalara sahipler ki ünleri yalnızca Çukurcuma civarında değil, İstanbul genelinde yaygın. Bunlara ek olarak geniş bir şarap kavı da bulunan mekan size iyi ki buraya geldim dedirtecek!

Kuloğlu, Turnacıbaşı Cd. No:49, 34433 Beyoğlu/İstanbul