Kasım ayı, İstanbul’da hem şehrin ruhunu tazeleyen hem de içimizi ısıtan etkinliklerle dolu. Boğaz’ın serin rüzgarı artık biraz daha keskin, ama şehir hala canlı; müzik, gastronomi ve sanat bir araya geliyor. Şehrin her köşesinde sıcak atmosferler, yaratıcı menüler ve unutulmaz anlar sizi bekliyor. Bu ay, İstanbul’un en özel mekanlarında düzenlenen etkinlikler, sadece bir gezi planı değil, aynı zamanda bir ruh haline dönüşüyor. Şömine başında İsviçre lezzetleri tadabilir, cazın büyüsüne kapılabilir ya da Boğaz’a karşı keyifli bir brunch ile haftayı sonlandırabilirsiniz. İşte Kasım ayında İstanbul’un kaçırılmaması gereken etkinlikleri…
Geleneksel İsviçre Lezzetleri Atölyesi Chalet’te
Şehrin kalbinde, Swissôtel The Bosphorus’un ikonik adreslerinden biri olan Chalet Restoran, Kasım ayında sizi Alplerin huzurlu atmosferine davet ediyor. 22 Kasım Cumartesi günü düzenlenecek bu özel atölyede, şömine başında sıcak şarap eşliğinde unutulmaz bir deneyim yaşayacaksınız. 120 yıllık tarihi dağ evi atmosferinde gerçekleşecek atölye, misafirlere sadece yemek pişirme değil, aynı zamanda İsviçre kültürünü hissetme fırsatı sunuyor. Deneyimli şeflerin rehberliğinde hazırlanacak geleneksel İsviçre tarifleri, fondüden röştiye uzanan lezzetlerle sizi Alpler’e taşıyacak.

Sıcak şarapların kokusu, çıtır peynir sesleri ve kar havasını andıran Chalet atmosferiyle bu deneyim, Kasım ayının en özel gastronomi buluşmalarından biri olacak.
Rezervasyon: 0543 326 81 11
Biz’de Jazz: Müzik ve Zarafetin Buluşması
Volkswagen ve Biz iş birliğiyle gerçekleşen Biz’de Jazz etkinlikleri, bu sezon şehirdeki müzik tutkusunu yeniden alevlendiriyor. Her hafta sonu sahneye çıkan farklı caz sanatçılarıyla, şehirdeki en zarif melodiler yeniden hayat buluyor. Eylül Ergül Quartet, enerjik performanslarıyla cuma akşamlarına ritim katarken; Güvenç Dağüstün ve Burçin Büke, cumartesi akşamlarını duygusal melodilerle dolduruyor.

Bu etkinlik serisi, sadece müzik dinlemekle kalmıyor; aynı zamanda atmosferiyle de sizi içine çekiyor. Loş ışıklar, zarif içkiler ve cazın büyüleyici notaları arasında, İstanbul’un kalbinde sıcak bir kaçış yaşayacaksınız. Şehrin sesini cazla duymak isteyenler için Kasım ayında Biz, kesinlikle kaçırılmaması gereken bir durak.
Sabrosa’da Az Acılı Gecceler: Müzik, Lezzet, Enerji
Yazın Chalet Garden’da başlayan “Az Acılı Gecceler” konsepti, şimdi Sabrosa Restoran’ın Boğaz manzaralı kış atmosferine taşınıyor. 14 Kasım Cuma akşamı başlayacak etkinlik, müzikle lezzetin bir araya geldiği büyüleyici bir gece sunuyor. Swissôtel’in zarif iç mekanında gerçekleşecek bu özel buluşmada, konuklar hem güçlü müzik performanslarına hem de özenle hazırlanmış meyhane menülerine tanık olacak.

Sabrosa’nın imza tabakları, şefin hazırladığı özel mezeler ve tatlı kapanışlarla birleşiyor; ortaya sadece bir yemek değil, bir deneyim çıkıyor. Müziğin ritmiyle tabakların uyumu, kış akşamlarına sıcak bir dokunuş getiriyor. İstanbul’un enerjisini ve Boğaz’ın büyüsünü hissetmek isteyenler için Sabrosa’da Az Acılı Gecceler, Kasım ayının en çok konuşulan etkinliklerinden biri olacak.
Üç Şef, Bir Sofra: Izaka Terrace’ta Gastronominin Büyülü Geccesi
Boğaz’ın büyüleyici manzarasına karşı gerçekleşecek bu özel gece, 13 Kasım’da gastronomi tutkunlarını bir araya getiriyor. Izaka Terrace, üç farklı şefin imza tabaklarını aynı menüde buluşturduğu unutulmaz bir deneyime ev sahipliği yapacak. Her şef, kendi mutfak kültüründen aldığı ilhamı yaratıcılıkla harmanlayarak sofraya taşıyacak.

Etkinlik yalnızca bir lezzet şöleni değil; aynı zamanda bir dayanışma hikayesi. Çünkü gelirin tamamı TOÇEV’e bağışlanacak. Böylece misafirler, hem benzersiz tatların hem de anlamlı bir katkının parçası olacak.
Boğaz manzarasında, sanat, emek ve lezzetin birleştiği bu gece; gastronominin duygusal yönünü hissetmek isteyen herkes için yılın en özel buluşmalarından biri olacak.
29’da Maçakızı Rüzgarı: Aret Sahakyan Menüleriyle İstanbul’da
Maçakızı Bodrum’un efsane şefi Aret Sahakyan, bu kez İstanbul’da sahnede! 7–8 Kasım tarihlerinde 29’da gerçekleşecek etkinlik, Akdeniz’in zarif lezzetlerini Boğaz’ın sofistike atmosferiyle buluşturuyor.

Sahakyan’ın hazırladığı menü, Ege’nin tazeliğini ve Bodrum’un özgün dokusunu yansıtıyor. Deniz ürünleri, taze otlar, zeytinyağı aromaları… Her tabak, şefin elinden çıkan bir sanat eserine dönüşüyor.
29’un zarif ambiyansı, fine dining tutkusunu yeniden tanımlıyor. Bu iki gece boyunca, İstanbul’un gastronomi sahnesinde sadece bir yemek değil, adeta bir performans sergilenecek.
Madhu’s İstanbul Happy Hour: Şehrin En Keyifli Saatleri
Şık atmosferi ve Londra kökenli konseptiyle dikkat çeken Madhu’s İstanbul, her gün 17:00–19:00 arasında şehirdeki en keyifli saatleri yaşatıyor. Özenle hazırlanmış kokteyller ve tüm içeceklerde %20 indirim ayrıcalığı, bu saatleri daha da özel kılıyor.

İster iş çıkışı, ister dostlarla buluşma; Madhu’s’un egzotik aromalarla dolu bar menüsü, günün stresini unutturmak için birebir. İstanbul’un kalbinde, modern dokunuşlarla tasarlanmış bu mekan, Kasım akşamlarının vazgeçilmez buluşma noktalarından biri olacak.
The Populist’te Müzik Dolu Kasım
İstanbul’un enerjisi The Populist’te yükseliyor! Bomontiada ve Galataport İstanbul şubelerinde gerçekleşen canlı performanslar, Kasım ayında şehrin nabzını tutuyor.

DJ setlerinden canlı performanslara, 80’ler nostaljisinden modern funk’a uzanan geniş repertuvarıyla Populist, sadece müzik değil bir yaşam tarzı sunuyor. Eşsiz craft bira seçenekleri ve lezzetli menüsüyle birleşince ortaya unutulmaz anlar çıkıyor. Bu sezon, şehrin ritmini belirleyen adres belli: The Populist.
16 Roof’tan 16 Room’a: Kış Ritimleri Başlıyor
Yaz sezonunun en enerjik teras partilerinden sonra, 16 Roof ekibi eğlenceyi iç mekana taşıyor. Artık ritim 16 Room’da!

Kasım boyunca OA Music, Saygun & Behlil, Ezgi Hocaoğlu, Soul Grinders gibi DJ’ler sahnede olacak. Gün batımından gece yarısına kadar süren müzik, şehrin enerjisini yeniden tanımlıyor.
Boğaz’ın üzerinde yankılanan ritimler, sıcak içecekler ve dans dolu gecelerle bu kış sezonu 16 Room’da bambaşka geçecek.
Zuma İstanbul: Friends of the House Bar Takeover
7 Kasım akşamı, Zuma İstanbul bir ilke imza atıyor. “Friends of the House” etkinliğiyle Soho House İstanbul ekibiyle bar takeover gerçekleşiyor. İki efsane mekanın aynı geccede buluştuğu bu özel etkinlikte, konuklar her iki barın da imza kokteyllerini deneyimleme şansı yakalayacak.

21:00’de başlayacak geccede, müzik, ritim ve kokteyl kültürü bir araya gelecek. Şehrin en seçkin gecce hayatı adreslerinden biri olan Zuma, Kasım ayında enerjiyi zirveye taşıyor.
Sabrosa Brunch: Boğaz Manzarasında Lezzet Ziyafeti
Swissôtel The Bosphorus’un imza etkinliklerinden biri haline gelen Sabrosa Brunch, her pazar 12:00–15:00 saatleri arasında düzenleniyor.

Deniz mahsullerinden sushi istasyonlarına, taze burratalardan Türk mutfağının klasiklerine uzanan açık büfe, brunch kavramını yeniden tanımlıyor. Bir kadeh prosecco veya kokteyl ikramı, canlı müzik ve Boğaz manzarasıyla birleşince ortaya haftanın en keyifli saatleri çıkıyor. Üstelik çocuklar için özel oyun alanı da mevcut! Her yaştan misafire hitap eden bu deneyim, Kasım ayının en leziz buluşmalarından biri olacak.
Boğaz’da Brunch Keyfi: Lacivert’te Pazar Sabahları
Boğaz’a karşı klasik lezzetlerle başlayan bir sabah… Lacivert Restaurant, her pazar 10:00–14:00 arasında brunch severleri ağırlıyor.

Ev yapımı reçeller, taze yumurtalar, zengin peynir tabakları ve sıcacık ekmeklerle dolu bu sofra, İstanbul’un karmaşasından uzaklaşmak isteyenler için mükemmel bir kaçış. Doğanın ortasında, Boğaz’ın maviliğine karşı geçirilen bu saatler, sadece bir kahvaltı değil, huzur dolu bir ritüel. Kasım ayında şehirden uzaklaşmadan nefes almak istiyorsanız, rotanızı Lacivert’e çevirin.