Lezzet araştırmaları bu kez rotasını uzaya çevirdi. Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (ISS) fermente edilen miso adlı geleneksel Japon sosu, dünyadaki örneklerine göre daha koyu renkli, daha fındıksı ve daha yoğun aromalı çıktı. Bilim insanları, bu keşfin yalnızca mutfağımızı değil, aynı zamanda uzay yolculuklarının geleceğini de şekillendirebileceğini söylüyor.
Miso Nedir ve Neden Uzaya Gönderildi?
Miso, Japon mutfağının vazgeçilmezlerinden biri. Fermente edilmiş soya fasulyesi ezmesi olan bu malzeme, çorbalardan marinasyonlara kadar pek çok tarifte kullanılıyor. Ancak misonun tadını etkileyen faktörlerden biri, ilk kez bu deneyle test edildi: uzay koşulları.
MIT ve Danimarka Teknik Üniversitesi’nden araştırmacılar, 2025 Nisan ayında yayımlanan "Food Fermentation in Space" başlıklı çalışmalarında, uzayda fermente edilen misonun dünyadakinden nasıl farklılaştığını inceledi. Bu deneyin temel amacı, gelecekteki uzun süreli uzay görevlerinde yiyeceklerin lezzetini ve besin değerini artırmanın yollarını bulmaktı.
Üç Farklı Şehir, Bir Uzay Deneyi
Araştırmacılar üç ayrı miso örneği hazırladı:
-
Biri Cambridge, Massachusetts’te,
-
Diğeri Kopenhag, Danimarka’da,
-
Üçüncüsü ise ISS’ye gönderilerek uzayda fermente edildi.
Cambridge ve ISS'deki misolar özel olarak sensörlerle donatılmış kutulara yerleştirildi. Kopenhag’daki örnek ise kontrol grubu olarak sıradan bir kapta bırakıldı. 30 günlük fermantasyon süreci tamamlandıktan sonra, ISS’deki miso dünyaya geri getirildi ve hepsi analiz edildi.
Uzay Misonun Sıra Dışı Özellikleri
Analizler sonucunda uzayda fermente edilen misonun mikrobiyal çeşitliliğinin daha yüksek olduğu görüldü. Bu durum, ISS’deki sıcaklık seviyesinin daha yüksek olmasına bağlandı. Aynı zamanda miso örnekleri arasında lezzet profili açısından da farklar oluştu. Uzay misosu:
-
Daha koyu renkli,
-
Fındıksı ve kavrulmuş tatlara sahip,
-
Ve daha yoğun bir aroma profili geliştirdi.
Bu tatlar, bilim insanlarının “piyrazin” adını verdiği organik bileşiklerin üretiminin artmasına bağlandı. Piyrazinler; kavrulmuş, pişmiş ve cevizsi tatlar oluşturan bileşiklerdir ve özellikle yüksek sıcaklıklarda ortaya çıkar.
Sadece Bilim Değil, Kültür de Uzaya Taşınıyor
MIT’den Maggie Coblentz, bu deneyin sadece tatla ilgili olmadığını belirtiyor:
“Uzay istasyonu genellikle steril bir ortam olarak bilinir, ancak araştırmamız mikroorganizmaların uzayda da etkili olabileceğini gösteriyor. Bu durum, Dünya dışı ortamlara mikrobiyal yaşam taşırken biyoetik sorunları da beraberinde getiriyor.”
Danimarka Teknik Üniversitesi’nden gıda bilimcisi Joshua Evans ise bu çalışmanın yeni bir alan açtığını söylüyor:
“Mikrobiyoloji, tat kimyası, duyusal analiz ve kültürel boyutlar bir araya gelerek gelecekteki uzay görevlerinde hem fiziksel hem de psikolojik olarak daha iyi beslenme deneyimleri sunabilir.”
Gelecekte Uzay Mutfağına Hazır Mıyız?
Bu deney sadece bilim insanları için değil, aynı zamanda gastronomi dünyası için de ilham verici. Miso gibi fermente ürünlerin uzayda nasıl geliştiğini anlamak, ileride astronotların moralini yükseltecek, belki de yepyeni uzay mutfakları kurulmasına olanak sağlayacak.
Evans’a göre, bu tarz projeler sadece astronotların sağlığını iyileştirmekle kalmayacak, aynı zamanda kültürel çeşitliliği uzaya taşıyarak, yiyecekleri bir ifade biçimi haline getirecek. Uzayda fermente edilen yiyecekler, hem bilimsel hem de kültürel olarak geleceğin lezzet yolculuklarını başlatabilir.