Bedene Bakım Nasıl Yapılır?
‘İnsan, bedeni huzursuzken nasıl kendi mutlu huzurlu olabilir hocam?’
Öylesine haklı ki danışanım. Öyle önemli ki bedenimizin dengesi. Ne yapsak, ne yesek, ne giysek, nereye gitsek, neyi tecrübe etsek hep bedenimizden geçiyor keyfi. İşte bu işleyişi süsleyecek duygu ve düşüncelerimiz de beynimizde. Ve onlar da bedenimizi etkilemeye sürekli yetkililer. Bu karmaşık işleyişin içerisinden duru fikirlerle çıkmak için hazırsanız anlatacaklarıma başlıyorum.
BEDENİMİZ FARKLI DOKULARDAN OLUŞUYOR VE FARKLI DOKULARIN FARKLI YAPILANMALARI VE FARKLI İŞLEYİŞLERİ VAR.
Bu cümle bize çok önemli bir şey anlatacak. Dokularımızın ihtiyaçlarının ne olduğunu bilmek demek nasıl sağlıklı kalacağımızı da bilmek demek. Dokularımızın hepsini tanımak ya da içerisindeki her materyali bilmek de değil kastım. Sadece neyi neden ve ne kadar yapmamız gerektiğini anlamaktan bahsediyorum. Herkes kas dokunun ne olduğunu biliyor. Deriyi hepimiz tanıyoruz. Barsak ne iş yapar elbette farkındayız. Ancak bunlar için elzem işleyişsel durumları ve onları nasıl destekleyeceğimizi ne yazık ki okulda öğrenmiyoruz. Bunun bir kitabı da yok ama işte rehberini elimden geldiğince oluşturup size de en uygun dille anlatmak için buradayım. Şimdi gelin en temel doku özelliklerine ve onları desteklemeye yönelik bize düşen görevlere gelelim. Böylece uzmanların neyi neden söylediğini de iyi anlamış olalım.
Öncelikle insan bedenindeki çok sayıda dokunun yüksek oranda su içerdiğini bilmeyenimiz yoktur. Ancak bu suyun neden dokularda olduğu ve ne iş gördüğü pek açık olmayabilir. Dokularımız günlük hayatta sürekli yüklere maruz kalırlar. Aslında insan bedeni hareket sistemi zaten yüke cevap vermek üzere tasarlanmış harika bir işleyişe sahiptir. Kaslar, Tendonlar, Kemikler, Kıkırdak ve iç organlar ve hatta derimiz de belirli yüklere karşı şekil değiştirme yetisine sahiptir. Örneğin kıkırdaklarımız eklemlerimizi oluşturan kemiklerimizi kaplar ve kemikler birbiri üzerinde hareket ederken kaygan ve sıkıştırılabilir bir yüzey oluştururlar. Bu sıkışma elbette vücut ağırlığımız üzerine bindiğinde oluşur. Yani gün içerisinde ayakta durduğumuz sürece yer çekimi sayesinde diz eklemimizdeki kıkırdak yüklenmektedir. Ama bu kıkırdağımızın yük taşıyabilir ve bu yüke uygun dizayn edilmiş olması sayesinde büyük bir sorun oluşturmaz. Yük ortadan kalktığında, yani biz oturduğumuzda, dinlendiğimizde içeride kıkırdaklarımız sıvı transferi sayesinde eski şekline geri döner ve tam anlamıyla sıfırlanır.
Yani hem yüke dayanıklı, hem de yüklenme bittiğinde kendini dinlendirip sıfırlayan dokularımız var, tabi biz onlara iyi bakarsak.
Şimdi gelin yukarıdaki mesajları dekode edelim ve nasıl bakım yapılır anlayalım.
- Sıvı miktarı iyi olan kıkırdak güzelce sıkışıp eski boyutuna dönebilir çünkü sıkışma işi de eski boyutuna dönme işi de sıvı transferi sayesinde gerçekleşir.
YANİ BEDENİMİZE ALDIĞIMIZ SIVI MİKTARI VE KALİTESİ KIKIRDAK SAĞLIĞIMIZ İÇİN ÖNEMLİ. BOL SU İÇE UYARISI BURAYA DA YAKIŞIYOR!
- Günlük yaşamda ya da sporda stepte yüklediğimiz kıymetli kıkırdaklarımızın bu yükün negatif etkilerini atabilmesi için dinlenmesi gerekiyor.
YANİ UZMANLAR DİNLENME SÜRESİ, UYKU SAATİ DERKEN BİR AMACA YÖNELİK BUNLARDAN BAHSEDİYORLAR. KIKIRDAKLARIMIZ DA BUNLARDAN NASİBİNİ ALIYOR.
- Kıkırdaklarımızın tek özelliği bu değil, yani daha farklı özellikleri ile başka ihtiyaçları da ortaya çıkıyor.
Daha pek çok dokuda pek farklı özellik var ve asıl önemli olan ömür boyu hareket sistemimizi sağlıklı tutabilmek adına dokularımızı, ihtiyaçlarını ve işleyişlerini bilerek günlük rutinlerimizi oluşturmak. Bilinçli yaşamak sağlıklı olmaya çıkıyor, her alanda bedenimizi korumaya öncelik vermek bizi şu huzursuz hislerden kurtarıyor. Ve aslında biraz düzenli ve yeterli su içmek, iyi uyumak kadar kolay bu bedene iyi bakmak ve kaliteli yaşamak.
Haydi hep birlikte: ‘Niyet ettik bu bedeni sağlıkla korumaya ve sevmeye.’
İlk iş bir su içme rutini oluşturuyorsunuz.
Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle,
Sağlıkla kalın.
Uzm. Fzt. İlkay KOÇ
EnpacPhysiotherapy
Atölye Akademi
Beşiktaş/İstanbul
