Yılbaşında Milano'ya mı gitmek istiyorsunuz? Bingo! Yılbaşını Milano'da geçirmek, İtalya'daki tatil sezonunu deneyimlemenin harika bir yolu. Noel köylerinden, Milano'daki Noel pazarlarına... Milano'da yılbaşı için yapılacak birçok etkinlik var!
Ünlü Galleria Vittorio Emanuele, Milano'da bir simge yapıdır ve hem yerel halk hem de ziyaretçiler için bir buluşma yeridir. Bu klas İtalyan mekanı mutlaka görülmesi gereken bir yer, güzel fotoğraflar ve rüya gibi alışverişler için idealdir! Her yıl kubbesinin hemen altında, 10.000'den fazla yılbaşı süsü ve 35.000'den fazla ışıkla övünen heybetli bir Swarovski Ağacı bulunuyor.
Galleria'nın hemen dışında, Piazza Duomo'nun merkezinden geçenler, etkileyici olan bir başka güzel yılbaşı ağacına (Duomo Ağacı) hayran kalabilirler.
Leziz sokak lezzetlerinden tadıp, akşamı geçirmek için harika bir yer olarak Navigli'ye uğrayabilir, arkadaşlarınızla buz pateni pistinde vakit geçirmekten hoşlanabilir, ufaklıklar için Noel Baba'nın standına uğrayabilirsiniz.
Yılbaşı öncesi Avrupa, bizce gitmek için en keyifli zamanlardan biri. Ağaçlara ve mağazalara sokak süslemesinin ve şehir ışıltısının hakkını veriyorlar! Koskoca Duomo'nun yanında, nerdeyse kendisi kadar bir yılbaşı ağacı yada ışıl ışıl Montenapoleone caddesi bunun güzel bir örneği. Milano'da sadece sokaklarda dolaşmak bile insanın içini mutlulukla dolduruyor.
Milano'da yapılacaklar listesi
1) Duomo Yılbaşı Pazarını (Mercatino di Natale) gezmek.
Duomo'nun hemen yanındaki alana kurulmuş kocaman bir yılbaşı pazarı burası ve çok tatlı aksesuarlar satılıyor! Kendinize, evinize yada yakınlarınıza hediye almak için süper bir yer. Hiç birşey almasanız bile, bu tatlı pazarı gezmek yılbaşı havasını yaşatıyor o yüzden oldukça keyifli.
2) Duomo Meydanını terastan seyretmek.
Duomo ve etrafı akşamüstü çok keyifli, La Rinascente'nin terasında birer Aperol Spritz veya Cappuccino içerek ışıldayan meydanı seyretmenizi tavsiye ederim. Rezervasyon yapmanıza gerek yok; ama ısıtıcılı bir yer kapmaya çalışın. Daha sonra meydanda veya Galleria Vittorio Emanuele'de dolanabilirsiniz. Her şehrin turistik meydanı gibi burası da oldukça kalabalık, çantalara ve cüzdanlara dikkat!
(Dip Not: Galleria Vittorio Emanuele II dünyanın en eski alışveriş merkezidir ve 1865-1877 yılları arasında inşa edilmiş.)
3) Brera'da dolanmak.
Brera bence Milano'nun vakit geçirmek için en keyifli bölgesi. Butikleri olsun, sokakları olsun en çok burayı seviyorum. Yılbaşı için süslenmiş vitrinlere hayran kalıp alışveriş yapabilirsiniz yada bu bölgedeki restaurant veya cafelerde birşeyler yiyip içebilirsiniz. Bolca zaman geçirmek için harika bir yer, özellikle ara sokaklara girerek gezmenizi tavsiye ederiz . ( Bu arada iyi ve keyifli zaman geçirebilmek için sıkı sıkı giyinmeyi unutmayın!)
4) Via Montenapoleone'yi baştan sona yürümek.
Gözünüzü doyuran bir sahneye şahit olucaksınız, söz veriyoruz! Yılbaşında Montenapoleone Caddesi o kadar harika ki, bir kereden fazla dolaşmak isteyebilirsiniz tatiliniz boyunca. Özellikle Akşamları Işıl Işıl ve çok daha güzel oluyor; çünkü ışıklar daha belli oluyor. Siz gezerken çalan müzik ve etrafınızdaki mutlu insanlar kendinizi film sahnesinde gibi hissetmenize neden olacak.
5) Yeni yıl diyetini bırakıp, doya doya muhteşem İtalyan yemekleri yemek.
İtalya'ya gidiyor olmanın en güzel tarafı elbette yeme, içme ve moda İtalya; atmosferi, sanatı, yemekleri ve kültürüyle âdeta ruhumuzu besleyen bir ülke. “Tatlı Hayat” felsefesiyle; yaşamımıza pozitif bir renk katan İtalya, özellikle de Milano, moda ve sanatın da önemli bir durağı!
Lüks İtalyan markaları, kalite ve sofistike stilin altını çizerken açılan konsept kafe ve restoran barlarla modayı ve sanatı hayatımızın her alanına yerleştirmeyi başarıyorlar.
Gelelim Milano’nun Stil Sahibi Restoran ve Kafelerine
Bulgari Restoran
Bulgari, bu sefer mücevherleri ile değil benzersiz mutfağıyla damaklarımızda eşsiz lezzetler bırakmayı vadediyor. Üç Michelin yıldızlı Şef Niko Romito’nun kanatları altındaki Bulgari mutfağı; geleneksel lazanya, dana milanese ve tiramisu gibi lezzetler sunarken, sadece Bulgari’ye özgü merak uyandıran tatlarla da ilgi çekiyor. Lüksü tüm hücrelerinizde hissedeceksiniz.
The Emporio Armani Caffè & Ristorante
İtalyan lüks moda markası Emporio Armani’nin marka kodlarını yansıtan The Emporio Armani Caffè & Ristorante, elektrik mavisi ve altın renginin ahenk kattığı dekorasyonuyla son derece şık bir duruşa sahip. Akdeniz ve Kuzey İtalya lezzetlerinin taçlandırdığı Armani mutfağında Vulcano Adası’ndan getirilen domateslerle yapılan spaghetti, el yapımı Sicilya makarnası ve geleneksel milanese lezzetleri ön plana çıkıyor. Bu İtalyan harikalarının yanı sıra leziz kekler ve gününüze anlam katacak kahveler de mevcut.
Ceresio 7 Milano
Tarihi Enel Palazzo’nun dördüncü katında yer alan Ceresio 7 Milano, dinamik ve özgür bir ruha sahip moda markası Dsquared2’ya ait. Markanın özgün DNA’sının yansımalarını, Ceresio 7 Milano’nun dekorasyonu ve mutfağında da görmek mümkün. Ceresio, geleneksel İtalyan lezzetlerine yenilikçi bir yorum katarak hazırladığı Akdeniz lezzetleri ile misafirlerini karşılıyor. Mekânın ortasında yer alan havuz ise misafirlerine daha samimi, farklı ve sıcak bir atmosfer sunuyor.
La Briciola
Yılbaşı süslemesi de göreceğiniz en güzel süslemelerden olabilir. Girdiğiniz andan itibaren içinizi ısıtan bir restaurant burası. Yemekleri şahane ama en şahanesi tiramisusu!! Birçok yemeğin 2. tabağını istiyorsunuz, isteyemedikleriniz de içinizde kalıyor. Gün içinde de, akşamda ortamı çok keyifli. 3-7 arası kapalı ve rezervasyon şart.
Trussardi Alla Scala
Merkezi konum, şık bir ambiyans ve mükemmel tatlar… Dünyanın en çok tanınan operalarından biri La Scala’ya olan yakın konumu, ‘Yüksek Mutfak’ anlayışı ve sofistike tasarımıyla romantik ve unutulmaz bir akşam geçirmek isteyenler için harika bir tercih. Misafirlerini Akdeniz lezzetleriyle buluşturan mekân, bir Michelin yıldızına sahip. Menüsünü her sezon yeniliyor; inovasyon ve geleneği aynı tabakta buluşturuyor. La Scala’da ruhunuzu sanatla doyurduktan sonra özel bir akşam yemeği için Trussardi’de yerinizi ayırtabilirsiniz.
Pasticceria Cova
1817 yılından günümüze kadar uzanan tarihiyle eşsiz tatlıların yer aldığı Pasticceria Cova, İtalya’nın en eski pastanelerinden biri! Özellikle de İtalyan usulü kahvaltı yapmak için mükemmel bir yer. İtalyanların “brioche” olarak adlandırdığı kuruvasan eşliğinde, kapuçino ya da macchiato denemenizi öneririz.
Bar Luce by Prada
Fondazione Prada’nın girişinde yer alan Bar Luce, film direktörü Wes Anderson’un eseri. Nostaljik duygulara kapılmak istiyorsanız, Bar Luce by Prada, Milano’da mutlaka uğramanız gereken bir yer. Ufak bir film seti tadındaki mekân, 1950’li ve 1960’lı yılların tasarımlarından ilham alarak yapılan dekorasyonu ve iz bırakan tatlılarıyla fark yaratıyor.
Boccon Divino
@boccondivinomilano
Burası fazlasıyla doyduğunuz bir restaurant. Küçük, samimi ve yerel. İtalya'nın her bölgesinden gelen en iyi şarküteri ve en iyi peynirleri yiyorsunuz. Fix menü var o yüzden rahat olun lezzetli hiçbir şeyi kaçırmıyorsunuz! Ayrıca garsonları birbirinden şeker, eğlenceli ve serviste başarılı. Kesinlikle gidilmesi gereken bir yer. Rezervasyon gerekli.
Bar&Bistrot Martini by Dolce&Gabbana
Sicilya kültüründen ilham alan Bar&Bistrot Martini by Dolce&Gabbana; öğle yemeği, aperatif ve akşam yemeği servisleriyle misafirlerine sofistike bir deneyim yaşatıyor. Kapıdan içeri girer girmez bitkiler sizi selamlıyor; içeriye adımınızı atar atmaz ise barok stilinin hakim olduğu mekân sizi eski zamanlara götürüyor. “Sicilya’dan aşk ile” sloganıyla yola çıkan menüsünde ise salata, makarna, Akdeniz usulü başlangıçlar, sandviç, kırmızı et ve karşı konulamaz İtalyan tatlı çeşitleri yer alıyor. Mekânın imza kokteylleri ise gastronomi serüveninizi bir üst seviyeye çıkaracak. Sicilya mutfağının benzersiz ve klasik lezzetlerini keşfetmek istiyorsanız; Pasta Con Le Sarde, Cannoli Siciliani ve Cassata Siciliana tatlarını denemelisiniz.
Pasticceria Sissi
Kahvaltı için yüksek tavsiye! "Croissant con crema" ve cappuccino ikilisi beni favorim. Bahçesi de bulunuyor, hava durumuna göre dışarda oturmayı tercih edebilirsiniz. Tipik bir İtalyan sabahı yaşamak istiyorsanız, kahvaltınızı içerde yapmanızı öneririm; çünkü aceleci ve ayakta kahvaltı tarzlarına şahit oluyorsunuz.
LùBar
@lubar
Luisa Beccaria’nın kurucusu olduğu LùBar, şık ve rafine adreslerden biri. LùBar’ın özgün atmosferinin yanı sıra; sadece güvenilir Sicilyalı tedarikçilerden satın aldıkları taze gıdaların kullanılması da LùBar’a gitmek için başlı başına bir sebep. Kalitenin en önemli şey olduğunu vurgulayan Luisa; yağları, portakalları ve bademlerin Sicilya’daki ailesi tarafından yetiştirildiğinin altını çiziyor. Sicilya etkisi altındaki Akdeniz mutfağı bize sağlıklı ve leziz bir deneyim yaşatacak nitelikte.
Spontini
@spontini_pizza
Duomo'nun hemen yakınındaki bu yer çok ünlü; çünkü çok pratik ve leziz. Birkaç dakika içinde koca dilim ve lezzetli mi lezzetli pizzanızı alıyorsunuz ve ayakta yiyorsunuz, sonra gezmeye devam! Menü 1 koca dilim pizza ve içecek 4.50€ şeklinde.
Nobu
Uzakdoğu yemekleri seviyorsanız ve akşam için biraz daha lüks bir yer ariyorsanız en iyi adres burası. Hem yemekleri harika, hem de güzel birkaç saat geçirmek için ortamı oldukça şık ve Rezervasyon şart. İç mekan.
Charleston
@charleston_milano
Her türlü İtalyan yemeğini lezzetli şekilde yiyebileceğiniz bir restaurant. Ben daha çok akşam gittim o yüzden rezervasyon gerekiyordu. Risotto ve makarnaları favorimiz . Ayrıca Charleston'la bağlantılı olan diğer güzel restaurantları da deneyebilirsiniz.
Corso Como
@10corsocomo
Şehrin karmaşasından uzaklaşıp 10 Corso Como’da ruhunuzu moda ve sanatla beslemeye, damaklarınızı ise müthiş tatlarla boyamaya ne dersiniz? 1991’de kapılarını açan ve ismini caddesinden alan 10 Corso Como, Amerikalı sanatçı Kris Ruhts tarafından tasarlanmış. Yaratıcı ve özgün konseptiyle dikkat çeken 10 Corso Como Restoran’da kırmızı ve beyaz et, deniz ürünleri, makarna, salata, panini ve tatlılar yer alıyor. Bitki ve çiçeklerin süslediği bu mekân huzur vadediyor.