Jane Austen’ın doğumunun 250’nci yılı kutlanırken, onun klasikleşmiş romanı Pride and Prejudice ile özdeşleşen Derbyshire’ı ziyaret etmek için daha uygun bir zaman yok. İngiltere’nin kalbindeki bu bölge, yazarın romanında geçen büyüleyici manzaralara ve karakterlerin kaderini belirleyen ikonik mekânlara ev sahipliği yapıyor.
“İngiltere’de Derbyshire’dan daha güzel bir kontluk yoktur” diyen Austen, Elizabeth Bennet’ı bu topraklarda Bay Darcy ile yeniden buluşturmuştu. Gerçekten de, zirveleri, vadileri ve taş evleriyle Peak District, hem doğa tutkunları hem edebiyat meraklıları için kaçırılmayacak bir rota sunuyor.
Pemberley’nin Gerçek Yüzü: Chatsworth House
Austen’ın Darcy için hayal ettiği görkemli Pemberley Malikanesi, 2005 yapımı film uyarlamasında gerçeğe dönüştü: Chatsworth House. Derwent Nehri kıyısındaki bu ihtişamlı malikane, 1708’den bu yana halka açık. 17 kuşaktır Devonshire ailesinin evi olan bu yapı, yalnızca mimarisiyle değil, Avrupa’nın en değerli özel sanat koleksiyonlarından biriyle de göz kamaştırıyor.
Ziyaretçiler, filmden hatırlayacakları heykel galerisinde dolaşırken, Darcy’nin büstüyle karşılaşabilir. Her yıl haziran ayında bahçelerde yapılan açık hava Pride & Prejudice gösterimi ise Austen severlerin buluşma noktası.
Tarihle Bezenmiş Güzellik: Haddon Hall
Bakewell kasabasına birkaç dakika uzaklıktaki Haddon Hall, 900 yıldır Manners ailesine ait. Yaz aylarında duvarlarını saran pembe güller ve Elisabeth dönemine ait bahçeleriyle adeta bir zaman tünelinde yürüyormuş hissi yaratıyor.
Sinemaseverler için ise burası bir başka hazine. BBC’nin Pemberley iç mekân sahneleri, Zeffirelli’nin Jane Eyre uyarlaması, The Princess Bride ve daha yakın tarihli Firebrand filmleri burada çekildi. Haddon Hall, film setinde yer almış uzmanların katılımıyla düzenlenen özel turlar ve atölyelerle kültür tutkunlarını ağırlıyor.
Bakewell: Austen’ın İlham Perisi mi?
Austen’ın bu kasabada kaldığı ve Pride and Prejudice’ı burada yazdığı yönünde rivayetler olsa da, bu iddialar kesinlik kazanmadı. Ancak romanda Elizabeth Bennet’ın Bakewell’den geçerek Pemberley’e ulaştığı açıkça belirtiliyor.
Bakewell, nehir kenarındaki lokasyonu, tarihi köprüleri ve dünyaca ünlü Bakewell pudingi ile ünlü. Şehrin geleneksel lezzetlerini tatmak isteyenler için The Old Original Bakewell Pudding Shop, vazgeçilmez bir durak.
Stanage Edge: Keira Knightley’nin Manzarası
Filmde Elizabeth Bennet’ın Derbyshire’a gelişini simgeleyen o etkileyici sahne, Stanage Edge’de çekildi. Oyuncu Keira Knightley'nin rüzgârla dans ettiği o kayalık, hayranların "Keira Knightley kayası" adını verdiği yere dönüştü.
Bu dört millik kayalık sırt, yalnızca Austen izleyicilerini değil, tüm yıl boyunca tırmanıcıları ve yürüyüşçüleri de kendine çekiyor. Bölgenin jeolojik yapısını tanımak isteyenler için, millstone grit oluşumları eşsiz bir gözlem alanı sunuyor.
Matlock ve Matlock Bath: Şifalı Sular, Romantik Yollar
Austen, Elizabeth’in yolculuğunda bu iki kasabadan da söz eder. Özellikle Matlock Bath, “denizi olmayan sahil kasabası” olarak bilinir. Termal kaynaklarıyla 17. yüzyıldan bu yana ziyaretçilerini cezbeden bu spa kasabası, doğal mineralli açık hava yüzme havuzuyla öne çıkar.
Austen’ın “taşlaşmış madenlerden çalmak” şeklindeki ifadeleri, buradaki taşlaştırıcı kuyuya göndermede bulunuyor olabilir. Yürüyüşçüler için Lovers’ Walks gibi romantik yollar veya Heights of Abraham'daki teleferikli manzara turları, Derbyshire’ı keşfetmenin eşsiz yollarından biri.
Edebiyatın Gücüyle Şekillenen Bir Coğrafya
Austen’ın Derbyshire’ı şahsen ziyaret ettiğine dair hiçbir kesin kanıt yok. Ancak dönemin seyahat yazılarına ve detaylı coğrafi araştırmalara dayanarak, romandaki mekânlara gerçeklik kazandırmayı başardı. Onun edebi hayal gücüyle hayat bulan Derbyshire, bugün hâlâ hem edebiyat severleri hem doğa tutkunlarını büyülemeye devam ediyor.