• 24 NİSAN Çarşamba 14:17
  • HV
Advert

2016 model yeme, içme ve eğlence trendleri

Yayın Tarihi : 11-01-2016 17:00
Her gelen 'yeni' yanında getirir kendi istediklerini. Yeni birini seversin, bambaşka duygular öğrenirsin. Yeni bir işe başlarsın, vizyonun değişiverir birden bire. Yeni bir araba alırsın, bambaşka patikalarda bulursun kendini. Yeni bir kitaba başlarsın, olmayan hayatlara dahil olmuşsundur. Yeni bir film, yeni bir komşu, yeni bir okul, yeni bir kıyafet, yeni bir hayat.. Ve yeni bir yıl.. Her anını dolu dolu yaşamanı bekleyen koca bir sene! İşte 2016'da yiyeceklerimiz, içeceklerimiz ve eğleneceklerimiz.. 2016 model yepyeni yeme, içme ve eğlence trendleri karşında.. Pub akımına rağbet büyük.. Pub kültürü aslında bize biraz uzak kalıyor fakat daha çok İngiltere’de rastlanan bu kültüre yakınlaşmamız 2016 yılı itibariyle gerçekleşiyor! Pub kültürünü daha önceden yaşatan mekanlar yok değil. Fakat bu yıl sayılarının arttığına hep beraber şahit olacağız. Pub kültürüne yakınlaşıyor olmamız ise bence oldukça sevindirici bir haber. Bu kültürün gelişmesinde ilk ve en önemli rolü kesinlikle Çapamarka’nın üstlendiğini düşünenlerdenim. Kısa bir zaman önce son bombasını patlattı ve Akaretler’de geçen sene Cahide Salonika olarak hizmet veren yerinde bambaşka bir konseptle karşımıza çıktı: Beer Hall. İzzet Çapa’dan bir birahane beklemeyenler vardı, fakat ben bu dahiyane konsepte hiç de şaşırmadım. Zaten her konseptleri farklı, hepsi ayrı bir olay! Beer Hall ile şehre bambaşka bir soluk geldi. Rezervasyona gerek yok, iki dirhem bir çekirdek giyinmeniz gerekmiyor, özel bir telaş içinde olmadan, spontane, keyfinize göre gelebiliyorsunuz Beer Hall’e. 100 çeşit birası ve hotdog, patates kızartması, hamburger, nachos gibi tamamlayıcı lezzetleriyle tek kelimeyle harika bir mekan olmuş. Sokağı mekanın içine taşımışlar. Stantlar, festival havası, dekorasyon, duvarlara yazılmış ışıklı yazıları, tavana asılan festival bayrakları.. Her ayrıntısıyla özenle işlenmiş bir mekan olmuş. Hatta kısa bir süre sonra aynı konsept biraz daha gelişecek ve gerçekten sokağa da taşınacakmış. Yani mesela mekanın içinde gördüğünüz hotdog arabasına bebek sahilinde de rastlayabilecekmişsiniz. Kulağa çok hoş geliyor.. Ee Çapa yapar da olay yaratmaz mı! Kesinlikle denemelisiniz.. Canlı müzik patlaması yaşanacak.. Sinyallerini 2015 yılında vermeye başlayan bir diğer akım ise canlı müzik. Bir dönem pek tercih edilmeyen ve yerini DJ performanslarına bırakan canlı müzik, 2016 yılında sahneye tekrardan çıkacak. Hatta sahnenin yıldızı bile olacak! Canlı müzik denilince akla gelen artık arabesk kültürü olmaktan çıkıyor. Tamam, onların da tadı başka olabilir fakat bu sene akustik ve jazz ağırlıklı bir canlı müzik keyfi bizi bekliyor olacak. Özellikle Mert Davran, Selen Servi, Boygar, Özay Bakır, Emre Olgun, Sinem Aydıner, Bahar Türkkan, Emre Altınok, Güvenç Üstündağ, Bilge Nihan, Barbaros, Murat Pirpiri gibi isimlere dikkat! 2016 onların yılı olacak. Hatta canlı müzik keyfi sadece Cuma ve Cumartesi akşamlarına sıkışmaktan da kurtulacak ve haftanın her günü şehirde bir Cumartesi geccesi rüzgarı esecek. Bu yıl, haftanın çeşitli günlerinden canlı müzik eğlencesine ortak olacak en iddialı mekanlar ise açıldığı ilk günden beri geccelerin parlayan ismi Madeo, bir Nişantaşı klasiği olan Frankie İstanbul, şehrin kalbinden göz kırpan The Agency, Çarşamba ve Pazar geccelerine canlı performanslarıyla damgasını vuran Limoncello, beklenenden çok daha fazlasını barındıran Bistro Cabana ve Çapamarka’nın icatlarından Konsolos. Not etmenizde fayda var. Hamburgerin ‘fast food’luktan kurtuluşu Geride bıraktığımız yıl sinyallerini veren bir akımdan bahsedeceğim şimdide.. Üstüne yapışan “fast food” sıfatından kurtulmaya çalışan hamburger, yeni yılla birlikte karşımıza özel bir sanat olarak çıkmaya hazırlanıyor. Artık etinden ekmeğine, içerisindeki tüm malzemelerine kadar ince ince işlenmeye başladı. Bunların en lezzetli örneği ise Suadiye ve Bodrum’da şubeleri bulunan Ox Wine & Burger! Kullanılan tüm malzemeler özel olarak seçiliyor ve özel pişirme tekniklerinden geçiyor. En büyük özelliği ise yedikten sonra hiçbir şekilde rahatsızlık ve şişkinlik hissi vermemesi. Yaz sezonunu uzunca bir süre önce kapamış olmamıza rağmen Bodrum’daki şube hala hizmet veriyor. Hatta Bodrum demişken, bu şubede kısa bir süre önce Pazar kahvaltısı da başladı, Bodrum sakinlerine duyurulur.. Bu yıl bol bol hamburgere doyacağız kısacası.. Hem de öylesine hazırlanan bir geçiştirme öğünü olarak değil. Özenle hazırlanmış, kat kat lezzetlendirilmiş bir şekilde çıkacak karşımıza. Bir diğer burger atılımını ise Gürkan Şef Steakhouse’da göreceğiz. Nişantaşı’na kattığı et lezzetleriyle çok kısa zamanda kendi müdavimlerini oluşturan mekan, sektöre lezzet katacak özel hamburgerler ile bu sene adından çokça bahsettireceğe benziyor! Kokteyller yarışacak 2015 yılında göz kırpmaya başlayan bir diğer konu ise kokteyller.. Tabii Diageo BarmenClub Masters yarışmasının bundaki katkısı da göz ardı edilemez. Bu sene ilk defa gerçekleştirilen ve ülkenin ‘master barmen’ini seçmek üzere yola çıkan bu yarışma, sektöre kokteyller konusunda da hızlı bir ivme kazandırdı. Yeni yılda kokteyllerden beklentimiz de haliyle git gide büyüdü. Yarışmanın finalistlerinden benim favorilerim; Secret Garden ile Hyatt Regency Ataköy İstanbul’un yaratıcı barmeni Anılcan Safa ve Fiona ile Lacivert’in barmeni Beran Tuncay. 2016 yılında kokteylleri ile dikkatleri üzerine çekecek mekanlar arasında Ops Passage, Colonie, Lucca, Summit Bar, Frankie İstanbul, Spago, L’Eclipse ve The Agency’de var.. Kokteyl düşkünüyseniz bu mekanları takipte kalmanızda fayda var! Meyhanlerde flashback Bu yılın bir diğer damga vuranı ise meyhaneler olacak. Fonda Zeki Müren çalan eski usul meyhanelere büyük rağbet var. Galiba artık şehrin stresinden ve iş hayatının sıkıntılarından arınmak istediğimiz, kendimizi rahat hissetmek istediğimiz dönemlere geldik. Anlaşılan bu yıl meyhane masasında efkar dağıtmak yerine ona da bir sandalye çekip muhabbete dahil edeceğiz. Nereden çıktı bu çiğ akımı? 2015 yılı boyunca her yerde hayvansal gıdalardan uzak durulması gerektiği bangır bangır yayınlanıyordu. E durum böyle olunca hemen sektörümüzde bundan nasibini aldı ve bir çok vegan restoranda kapılarını açtı. Her yerde beslenme alışkanlıklarımızla ilgili kavga ede dursunlar, şehirde bir çok vegan için alternatiflerde çıkmaya başladı. Bakalım bu akım ne kadar ayakta durabilecek, başarısını zaman gösterecek.. Yaşasın çikolata artık sanat oluyor Bu da tam bir Art of Food akımı işte.. Zaten hepimizin ayrı bir düşkünlüğü var bu meşhur endorfin salgılayıcısına! Durum böyle olunca bu yıl sık sık çikolata atölyeleri ve çikolatanın farklı yorumlarına şahit olacağız. Zaten hatırlarsanız geride bıraktığımız yıl Shangri-La Bosphorus’tan çok güzel bir ön adım da gelmişti konuyla ilgili. Executive Pastane Şefi Richard Vacher, yılbaşı için çikolatayı bir sanata dönüştürmüştü.. Yılbaşı ağacı, piramit, kardan adam ve kar taneli yılbaşı ağacı gibi birbirinden eğlenceli ve şık tasarımlarda hazırlanan çikolatalara ek olarak kestaneli, fındık kremalı veya mandalina aromalı kütük pasta çeşitleri; İtalyan "panettone", "marrons glace", "florentin" ve "mendiant" gibi lezzetler de hediye alternatifleri arasında yerini almıştı. 2016 yılında da sıklıkla böyle tatlı harekatlarıyla karşı karşıya kalacağız. ** Kısacası; ben sana eskiyi tamamen unut demiyorum. Ama her eski, yanında götürür eskiyenleri. Yeni iyidir. Yanında getirir kendi istediklerini. Yaşanılası bir yıl dilerim..
  • Etiketler