KAICY, ismini Antakya Arkeoloji Müzesi'nde yer alan ve üzerinde "KAICY" yazan antik bir Roma mozaiğinden alıyor. Bu mozaik, eski çağlarda evlere yerleştirilir ve olumlu enerjiyi davet ederdi. Yunan kökenli bu sözcük, "Sana ne diliyorsam, sen de bana onu dile" anlamıyla misafirperverliği yüceltir.
Tarabya’da Boğaz’a karşı konumlanan KAICY, bu felsefeyi modern yaşamla harmanlıyor. Antakya, Halep, Beyrut ve Kudüs’ün damak tatlarını İstanbul’un zarif yüzüyle buluşturuyor. Her tabak, geçmişin tatlarını bugünün dokunuşlarıyla yeniden inşa ediyor.
Zerdeçallı humus, narenciye marineli somon, şakşukalı poşe yumurta gibi tatlar, estetik sunumlarla fark yaratıyor. Hatay enginarı ile hazırlanan Fransız usulü soğan çorbası, Doğu ile Batı’nın zarif sentezi olarak dikkat çekiyor.
Sabahları à la carte brunch, akşamları ise Boğaz’a karşı zarif bir akşam yemeği sunan restoran, günün her saatine özel deneyimler vadediyor.
KAICY’nin barı, klasik bir içki menüsünün ötesine geçiyor. "İçki Müzesi" olarak adlandırılan bu alan, nadir viski ve mezcal çeşitleriyle fark yaratıyor. Mekânın bar danışmanlığı, Tayland merkezli Eats Payao Group tarafından üstlenilmiş.
Şarap menüsü ise Oğul Türkkan imzası taşıyor. Bu özel birliktelik, bar deneyimini başlı başına bir gastronomi yolculuğuna dönüştürüyor.
KAICY'nin tasarımı; mimariyle sanatın eşsiz buluşmasını yansıtıyor. Gamze Cizreli, Toros & Partners ve küratör Begüm Güney, mekânı bir sanat galerisinden farksız hale getirmiş.
Nahide Büyükkaymakçı’nın cam enstalasyonu ve diğer çağdaş sanat eserleri, mekâna görsel bir derinlik kazandırıyor. Karakılçık buğdayı desenli el oyması tabaklar ise Hatay’ın zanaat mirasını yaşatıyor.
Yüksek tavanlar, özel mozaik zeminler ve zeytin ağaçları ile süslenen iç mekân, Akdeniz’in sıcak ruhunu yaşatıyor.
Mekânın mutfak kadrosu, uluslararası deneyime sahip isimlerden oluşuyor. Şef Aziz Doğrucu ve mentor Murat Aslan, Michelin yıldızlı mutfaklarda kazandıkları birikimi Levanten mutfağına aktarıyor. İşletme Müdürü Aybars Taşdan, servis kalitesini global standartlara taşıyor.
Atelier Rebul tarafından tasarlanan mekâna özel kokular ve Madam Malachite iş birliğiyle üretilen servis aksesuarları, tüm duyulara hitap eden bir atmosfer yaratıyor.
İster iş toplantısı, ister romantik bir akşam… KAICY, her ana zarif bir fon oluşturuyor. Menü üç ayda bir yenileniyor, bu da her ziyarette farklı bir deneyim sunuyor.
Boğaz’ın eşsiz manzarasına karşı; tarih, lezzet ve estetik bir arada sunuluyor. KAICY, İstanbul’un gastronomi haritasında adını kalıcı kılmaya hazırlanıyor.